Çağrı : Ağaç olduk ağaç,
Çağrı : Birazdan yaprak dökeceğim
Çağrı : Nerede kaldın?
Ayakkabılarımı giyip zar zor izin aldığım annemin yanağına öpücük konudurup Serkan'la birlikte merdivenlerden indik. İnerken telefonumu da cebimden çıkarmış gelen mesaja bakmıştım.
Müge : Yeni çıktık, geliyoruz
Müge : Siz neredesiniz?
Çağrı : Sokağın başındayız
Müge : Tamam
Telefonumun ekranını kapatıp Serkan'a döndüm. "Bizim sokağın başındalarmış"
"Yuh, buraya kadar gelmişler mi? Müge bana bir bak, nasıl görünüyorum?"
Göz devirdim. "Bunu bir kız olarak benim sana sormam gerekmiyor muydu?"
"Senin orada etkilemeye çalıştığın biri yok ama benim var" dedi inat ederek. Ardından yürümeye devam ederken etrafında döndü.
"Nasılım?"
Gözlerimle onu süzdükten sonra elimi omzuna attım. "Çok havalı görünüyorsun kuzi! Seni görür görmez kesinlikle bayılacak!" gülerek sokağın ortasında omzuna doğru bayılır taklidi yapınca başıma vurdu.
"Ah deli kız, dalga geçme benimle!"
Gülerek başımı omzundan çekerek yola baktığımda Çağrı ile göz göze geldik. Mert ve Nil de yanlarındaydı. Çatık kaşlarıyla yüzüme bakarken istemsizce yüzümdeki gülüşe son verdim. O böyle ciddi olduğu zamanlarda tüm gülme isteğim gidiyordu.
Yanlarına vardığımızda gergin ortamı bozmak için "Günaydın" dedim gülümseyerek. Nil ve Mert de güler yüzle bana cevap verirken Çağrı oldukça sessiz bir şekilde günaydın demişti.
"Bu kuzenim Serkan" dedim onu göstererek. Serkan Çağrı'ya tanışma amaçlı elini uzattığında Çağrı uzattığı elini sıkma gereğinde bile bulunmayıp "Çağrı" dedi soğuk sesiyle. Göz devirdim.
"Sen ona aldırış etme kuzi, o hep böyle" bana ters ters baktığında bu kez Mert elini uzattı.
"Ben Mert" Serkan memnun olmuş bir vaziyette başını sallayıp Nil'e döndü.
"Sen de Nil olmalısın"
"Evet" dedi gülümseyerek. Gülümsemesinden cesaret alan Serkan elini öptüğünde abarttığını belli etmek için öksürmeye başladığımda Serkan bana aldırış etmezken Mert Nil'in elini resmen kendine doğru çekti.
"Geç kalıyoruz" dedi dişlerinin arasından. Ona gözlerimi kısarak baktığımda gözlerini benden kaçırıp Nil'in kolunu bırakarak yürümeye başladığında Nil'in koluna girdim.
"Neyi var bunun?"
"Bilmem" dedi omuz silkerek. "Arada geliyorlar ona öyle"
Gülerek yürümeye devam ettiğimde Çağrı yan tarafımdaydı. Serkan ise Nil'in diğer tarafında yürüyordu.
Sert adımlarla ilerleyen Çağrı'ya göz ucuyla baktım. "Senin neyin var?"
"Bir şeyim yok" dedi omuz silkip.
"Yok yok" dedim üsteleyerek. "Bu aralar var sende bir şeyler"
"Yanlış gözlem yapıyorsun" dedi ters bir bakış atıp. "Gayet de iyiyim ben"
Bu ters davranışıyla sessiz kaldım. Biraz daha yürüdüğümüzde bisiklet süreceğimiz alana gelmiştik. Çağrı önceden kiralamış olmalıydı. Piknik alanı gibi bir yere gelmiştik, her yer yemyeşildi. Oldukça sessiz sakindi, çok az insan vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ayrıl benden | texting ✅[tamamlandı]
Teen Fiction[TAMAMLANDI.] Müge : Kızların ağzından duyduğum bir efsaneye göre, Müge : Sen kiminle çıkarsan çık ondan ayrıldığın zaman o kişi sevdiğine kavuşur, Müge : Kısmeti açılırmış. Müge : Benimle çıkar mısın Çağrı Aksoy? #müge# - 1.sıradayız / 02.12.20 ...