☀️35

2K 118 9
                                    

"Müge kızım, şu dosyayı Kemal Hoca'na imzalatır mısın?"

Hocanın seslenişiyle sıradan başımı kaldırıp saçlarımı düzelttim ve başımı salladım. "Spor salonunda mı hocam?"

"Hayır dersi 11-D'yeymiş. Cezalılarmış, sınıfta duracaklarmış" dediğinde gözlerimi büyüterek Nil'e baktım. Orası Mert ve Çağrı'nın sınıfıydı. Biz Nil ile sayısal öğrencisiydik Çağrı ise eşit ağırlık seçmişti.

"T-tamam hocam" dedim ayaklanıp elindeki dosyayı alarak sınıftan çıktım ve 11-D'ye doğru ilerlemeye başladım.

Hoşlandığın çocuğun sınıfına girmek lisede yaşadığın tarifi olmayan hislerden biriydi. Derin bir nefes alıp sınıfın kapısını tıklattım ve "Gir" emrini beklemeden kapıyı açtım. İçeri daldığımda 11-D'nin üzerini değiştiren erkeklerini görmemle tiz bir çığlık attığımda sınıftakiler de benim etkimle bağırınca Çağrı bana doğru gelip ağzımı kapattı ve önüme geçti.

"Kızım sussana ayağa kaldıracaksın okulu!"

Arkadakilerin sesleri yükselirken Çağrı omzunun üzerinden "Kapayın çenenizi!" diye gürledi. O sırada ben de sırtımı döndüm.

"Ben niye hâlâ buradayım!" dedim bağırarak.

"Bağırma!" dedi sessizce Çağrı. "Geç koridora geliyorum ben" arkamdan itikleyip beni koridora attığında derin nefesler alıp kapıyı çektim.

Resmen 12 tane giyinen erkeğin içine dalmıştım!

Rezilliğin daniskasıydım!

Tırnaklarımı kemirirken kapının bir anda açılmasıyla geriye doğru sendelenirken Çağrı bileğimden tutup düşmemi engellemişti. Kapıyı kapattığında tişörtünü giymiş olduğunu farkettim.

Allah'tan diğerleri de sadece tişörtlerini çıkarmışlardı. Diğer türlüsünü düşünmek bile midemi bulandırıyordu.

"Ne diye sınıfa bodoslama giriyorsun kızım, delirdin mi sen!" dedi Çağrı kaşlarını çatarak.

"Ya Kemal Hoca için geldim ben ne bileyim sizin sınıfta giyindiğinizi! Hayır yani bu okulda spor salonu var, soyunma odası var gidin orada giyinin me diye burada giyiniyorsunuz! Ben sanki çok meraklıyım senin 6 tane baklavanı görmeye. Sanki çok meraklıyım çaktırmadan onları saymaya. Rezil oldum ya, rezil oldum!"

Çağrı tok bir kahkaha attığında kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. "Rezil olmam komik mi sence? Ben gülüyor muyum?"

"Müge farkında mısın bilmiyorum ama" dedi ve dudağının kenarıyla çapkın bir gülüş attı. "Az önce benim baklavalarımı saydığını itiraf ettin?"

"Ne?" dedim gözlerimi büyüterek. "İftira atma be, demedim ben öyle bir şey"

Dudaklarını birbirine bastırdığında omzuna vurdum. "Sinirlerimi bozma benim, gebertirim seni"

"Tamam gülmüyorum bu kadar merak ediyorsan evde gösterebilirim sana baklavalarımı güzelim"

"Of gidiyorum ben!" yürümeye başladığımda gülerek bileğimden tuttu yeniden.

"Dalga geçiyorum dur!" ters ters bakarken "Kemal Hoca'yı ne yapacaksın sen?" dedi yüzüme bakıp.

"İmzalaması gereken dosyalar varmış"

"Tamam ver bana hallederim ben" omuz silkip dosyayı ona doğru uzattım.

"Hangi hoca gönderdi, imzalattıktan sonra ona teslim edeyim"

"Avni Hoca" dedim sessizce. "Off galiba ben içeridekilerin diline düşeceğim. Mert falan da içeride miydi?"

"Evet" dedi göz devirerek. Elimle alnıma vurdum.

"Gitti karizma"

"Başkalarının ne düşündüğünü umursama" dedi sertçe. "Ayrıca olay sınıftan dışarı taşınmaz. Sevgilimin okulda böyle saçma bir şeyden adının dolaşmasına göz yummam"

Gözlerinin içine bakarak gülümsedim. "Teşekkür ederim"

Bakışları yumuşarken "Rica ederim" dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Yavaş yavaş gideyim o zaman ben sınıfa"

Başını salladı. "İyi dersler"

"Sana da iyi dersler"

-

Müge ya jsnsndjdb

ayrıl benden | texting ✅[tamamlandı] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin