Çağrı'dan
Nil'in kapıdaki kızları kovmasının ardından ondan beni Müge'nin evine götürmesini rica etmiştim.
Kesinlikle, rica etmiştim. Üzerine basa basa söylüyorum bunu.
O da el mahkum kabul etmiş ve Müge'nin kapısına kadar gelmiştik karşımıza ise annesi çıkmıştı. Nil ile kısa konuşmaları ve kendimi tanıtmamın ardından annesi işi olduğunu ve yaklaşık yarım saat kadar evde olmayacağını söyleyip içeri girmemize izin vermişti.
Annesi evden çıkınca içeri girip kapıyı kapattık. Nil'e döndüm. "Duyuyor musun sesi?"
"Evet" dedi ve yüzünü buruşturdu. "Müge şarkı söylüyor"
"Sen geç içeri geliyorum ben" dediğimde kolumu tuttu.
"Bak Çağrı ters bir şey yapma, olay istemiyorum"
"Ben öyle biri miyim?" dedim ayıplarcasına.
"Evet?" dedi tek kaşını kaldırarak. Omzuna vurdum hafifçe. "Defol, Nil"
"Tamam be içerideyim ben. Gelin siz de hemen"
Onu onayladıktan sonra sesin geldiği yöne doğru ilerlediğimde sesi daha da netleşmişti.
"Al beni, götür sana
Sal bırak, akışına
Mantığa, akla sığmaz
Sana bir deli, kanar ancaBöyle ağır, ceza olmaz
Beni sensizlikle sınama" şarkı daha da netleşirken yavaşça kapıyı açtığımda Müge elinde kalemle, evet resmen eline kalem alıp dans ederek şarkı söylüyordu. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Birkaç saniye onu izlediğimde hâlâ farkında bile değildi."Nerdesin öbür yarım?
An be an zarardayım
Halimi alime sor
Yarına çıkar mıyım?" şarkıyı söylemeye devam ederken sahte bir öksürükle dikkatini üzerime çektim. Arkasını döner dönmez önce irkilip ardından benim olduğumu farkedince gözlerini büyüttü."Burdayım canım" dedim hâlâ gülmemek için kendimi tutarken.
"Ne işin var burada?" dedi elindeki kalemi telaşla masasına koyarak.
"Müge canlı konser veriyor dediler geldik" dedim bu kez gülüşümü tutamayıp gülmeye başlayarak.
"Salak" dedi gülerek.
"Neşen pek bir yerinde bakıyorum?" dedim sorarcasına.
"Aslında ben de sana gelecektim," dedi ve bir adım attı. "Mert sevgilisinden ayrılmış galiba, işe yaradı Çağrı. Seninle çıkmam işe yarıyor" gülümsemem yüzümde solarken "Teşekkür ederim" diye devam ederek kollarını bana doladığında olduğum yerde kalakaldım. Bana sarılmasını beklemiyordum.
Tereddütle ben de ellerimi sırtına yerleştirdiğimde ayrılmadan devam etti konuşmaya. "Biliyorum bazen çok gıcık olabiliyorsun ama sana karşı önyargılarımı yıkmak istiyorum. Benim yanımdayken kendin olabilir misin? İntikam için değil, gerçekten Çağrı olabilir misin?"
Sertçe yutkundum. Yüzüme dokunan saçları aynı çilek gibi kokuyordu. Kollarımı ondan çekip bir adım geriye gittim. Kaşlarını çatarak yüzüme baktı. "Ne oldu?"
"İşim vardı onu hatırladım, gitmem gerek"
"Soruma cevap vermedin?" diye sordu yüzüme beklentiyle bakarak.
"Deneyeceğim Müge" dedim gözlerimi kaçırarak.
"Geçireyim o zaman ben sizi" dedi dudaklarını birbirine bastırarak. Başımla onu onayladığımda odadan çıkıp kapıya doğru ilerlerken "Nil!" diye seslendim. Saniyeler içinde Nil yanımıza gelirken Müge'yle kısa sarılmalarının ardından bana döndü.
"Sen nereye?"
"İşimiz vardı ya hani, gitmemiz gerek"
"İşimiz yoktu ki?" dedi saf saf.
Müge bize anlamsız bakışlar atarken gözlerimle işaret ettiğimde "Ha" dedi saçma bir tepki vererek. "Doğru ya bizim işimiz vardı. Öyle uğrayalım dedik, sonra geliriz tekrar"
Müge dudaklarını büzdü. "Peki öyle olsun. Annem nerede gördünüz mü? Evdeydi en son"
"Biz gelince çıktı o da işi varmış. Gelirmiş yarım saat içinde" sorusunu Nil yanıtlarken kapıyı açtım, ayakkabılarımı giyip arkamı dönecekken Müge arkamdan "Görüşürüz Çağrı" dediğinde ona dönüp "Görüşürüz Müge" dedim ve merdivenlerden inmeye başladım Nil'i beklemeden.
Nil de apar topar peşimden aşağı indiğinde merdivenin son basamağını da atladıktan sonra koluma dokundu. "Ne oldu be birden? Hani adresini vermesinin hesabını soracaktın? Kedi gibi uysal uysal döndük geri"
Cevapsız bırakıp yürümeye devam ederken önüme geçti. "Sana bir soru sordum Çağrı"
Sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim. "Bana sarıldı"
"Ne?" dedi abartıyla bağırarak. "Ne demek sarıldı? Yuh!"
"Kızım sakin olsana sen" dedim sessizce. "Sarıldı işte. Şu tipini sevdiğimin Mert'i ayrılmış sevgilisinden. Teşekkür etti sarıldı"
"Yaaaa" dedi bakışlarını yumuşatarak. "Ay bir fena oldum ben, shipim tutuyor mu yoksa?"
"Nil" dedim uyaran ses tonumla. "Kızım ben sana sevdiği çocuk sevgilisinden ayrıldı diye sarıldı diyorum sen shipim tuttu diyorsun"
"Aman boşver o Mert'i" dedi yüzünü buruşturarak. "Müge alınmasın diye söylemiyorum ama gram sevmiyorum o çocuğu. Gözüm de tutmuyor zaten"
"Burada Müge'nin sevdiği çocuğun dedikodusunu yapmayacağım" dedim sertçe ve yürümeye devam ettiğimde arkamdan hızlı hızlı yürüyerek bana yetişmeye çalışıyordu.
"Sen niye böyle şapşal oldun bakayım? Ay, etkilendin mi yoksa Müge'den?"
Ters bir bakış attığımda başını öne eğip ağzına gizli bir fermuar çekti. "Aman iyi be susuyorum. Ama susmam bu konuyu daha sonra açmayacağım anlamına gelmiyor Çağrı Aksoy"
-
♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ayrıl benden | texting ✅[tamamlandı]
Ficção Adolescente[TAMAMLANDI.] Müge : Kızların ağzından duyduğum bir efsaneye göre, Müge : Sen kiminle çıkarsan çık ondan ayrıldığın zaman o kişi sevdiğine kavuşur, Müge : Kısmeti açılırmış. Müge : Benimle çıkar mısın Çağrı Aksoy? #müge# - 1.sıradayız / 02.12.20 ...