☀️42

1.8K 112 8
                                    

"İşte böyle dedi"

Mert'le aramızda geçenleri Nil'e anlattığımda tepkisizce çantasının sapından tutarak yürümeye devam ediyordu.

"Nil?" dedim sesimi yükselterek. "Sen beni dinliyor musun?"

"Hıh" dedi ve afallayarak yüzüme baktı. "Ne dedin?"

"Sen beni dinliyor musun diye sordum?" dediğimde mahçup bir vaziyette başını öne eğdi.

"Şey, sanırım dinlemedim"

Derin bir nefes verdiğimde kolumdan tuttu. "Özür dilerim Müge"

Çağrı'nın işleri olduğu için çıkışta Nil ve ben yalnız eve dönüyorduk.

"Sen gelsene benimle, oturalım şöyle" dedim karşıdaki parkı göstererek. Tereddütle yüzüme bakıp başını salladı. Birlikte salıncağa oturup ona doğru döndüm.

"Neyin var senin? Son günlerde çok durgunsun?"

"Bilmiyorum Müge, çok değişik şeyler hissediyorum"

"Ne gibi?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Bak aramızda kalacak tamam mı? Çağrı'ya söylemek yok. Belki bunu düşünmem yanlış ama son zamanlarda Mert'in bana yaklaşmasını farklı anlamaya başladım. Gönderilerime attığı yorumlar, kuzenin Serkan benim yanımdayken sergilediği tavırlar... Ne bileyim kıskanıyor gibi. Bana karşı bir şeyler hissettiğini düşünüyorum"

"Harbi mi?" dedim gözlerimi büyüterek. "Aynı şeyi bende düşündüm. Kuşkulanmadım değil ama şimdi sen de böyle söyleyince emin oldum"

"Ya ortada kesin bir şey yok" dedi ve ofladı. "İşin tuhafı da beni kıskanması hoşuma gidiyor" 

"Yaaa" dedim ve yumuşak bakışlarımla koluna dokundum. "Ama ben seni öperim ki, sevmeye mi başladın sen Mert'i?"

"Bilmiyorum, hem ben birini sevsem anlayamam ki sevip sevmediğimi" dedi ve duraksadı. "Sen Mert'i sevmeye başladığında neler hissetmiştin?"

Birkaç saniye sessizliğimi korudum.

Sahi, ben Mert'i ilk sevdiğim zamanlarda neler hissetmiştim?

"Bilmem... Mert'i gördüğüm gibi etkilemişti zaten beni. Ne bileyim sürekli yanında olmasını, sürekli benimle konuşmasını istiyordum. Ya of, açıklayamadım ki!"

"Dum?" dedi ve tek kaşını kaldırdı. "Şimdi hissetmiyor musun aynı şeyleri?"

"Artık onu gördüğümde elim ayağıma dolanmıyor, ya da onu görmek için can atmıyorum. Tersine ondan kaçıyorum. Sanki onunla yakın olduğum zaman Çağrı'ya ayıp etmiş gibi hissediyorum. Hani araları bozuk ya, offf ben niye anlatıyorum sana bunları? Senin anlatman lazım"

"Müge" diye mırıldandı. "Sana bir şey söyleyeceğim. Acaba, Mert'i artık sevmiyor musun?"

"Hayır" dedim kaşlarımı çatarak. "Tabiki seviyorum"

"Ne bileyim mesela ben benim Mert'i gördüğümde içim kıpır kıpır oluyor. Onunla konuşurken yüzümdeki sırıtışa engel olamıyorum. Onu görmek istiyorum, ondan kaçıp uzaklaşmak değil. Böyle şeyler işte, insan sevince böyle hissetmez mi?"

Bir süre aklımda sorguladım tüm bunları.

Gerçekten de artık Mert'i sevmiyor olabilir miydim?

Belki de, hiç sevmemiştim.

Derin bir nefes aldım. Saçmalıktı! Tabiki onu seviyordum. Çağrı ile de sırf onun için çıkıyordum.

"Gidelim mi?" dedim ona dönerek. "Bu konuyu seninle uzun uzun konuşalım başka bir zaman"

"Tamam" dedi omuz silkerek.

Birlikte ayaklandık ,parktan çıktık ve eve doğru sessizce yürümeye devam ettik.

_

♥️

ayrıl benden | texting ✅[tamamlandı] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin