Kafes Dövüşü

Yeni

Sınıfa girdiğimizde kadın hoca bize sinirle döndü ve "Nerede kaldınız siz?" diye sordu.

"Hocam yeni öğrencileriz. O yüzden yeni geldik." dedim.

"Okul saatini bilmiyor muydunuz?" diye sordu hoca.

"Şahsen ben bilmiyordum. Çünkü yeni öğrenci olduğumdan okulun düzenini bilmiyorum." dedim.

"Kendinizi tanıtın." dedi hoca.

Papatya "Beni zaten tanıyorsunuz. Sırama geçeyim." dedi ve aramızdan ayrıldı.

Abim "Tarık Aker." dedi.

Efekan da kendi ismini söyledikten sonra "Dilara Aker." dedim.

"Üçüz müsünüz?" diye sordu aralarından biri.

"Amanın anı!" diye bağırdım. Küfür etmeye göt yemedi tabii.

Abim  gösterip "Nasıl aynı karından çıkalım kardeşim? Boya bak lan. Üçüz falan değiliz." dedim.

Yine aynı kız abimi gösterip "Evli misiniz? Çok genç yaşta evlenmişsiniz." dedi. Niye bu beyni olmadan doğmuş? Belki de sonrasında beynini kaybetmiştir.

"He aynen ondan. Kocam bu benim." dedim.

Abim bana şaşkınlıkla bakarken masum masum baktım. Ne tepemin tası atmıştı.

"Tamam boş yerlere geçin." dedi hoca. Papatya'nın yanına geçecekken hoca "Sen gözümün önünde dur. İkinci sıraya otur." dedi.

İkinci sıralara baktığımda tek Cenk'in yanı boştu. Oflayarak yanına oturdum.

Abim Papatya'nın yanına otururken Efekan başka birinin yanına geçti.

"Gocamı kopardılar benden. Gomşiler yetişin." dedim.

Herkes bana tuhafça bakarken abim "Güzelim acaba saçmalamasan mı?" diye sordum.

"He tamam ama şu yanındaki garı seni yiyecek gibi." dedim.

"Lan konu bana niye geldi? Ben ne yapayım abini?" diye sordu Papatya.

"Lan ne diye abini diyorsun. Tüm bu yanlış anlaşılma çözüldü. Neyse yenge abim sana emanet." dedim ve önüme döndüm.

Hoca bile bana ne diyeceğini bulamamış, şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Sen delisin." dedi Cenk.

"İltifat için teşekkürler." dedim.