Cenk 'den Devam
Önümüzdeki araçta kargaşa çıkınca yanımdaki adamın belindeki silahı hızla alıp kafasına sıktım.
Şoför koltuğundaki hamle yapamadan silahı ona doğrulttum ve "Arabayı durdur!" dedim.
Arabayı durdurunca kafasına sıkıp araçtan indim.
Öndeki aracın son sürat gittiğini görmem ile teker kısmına ateş etmeyi düşündüm fakat bunu yaparsam daha büyük bir hasara sebep olabilirdim.
Dilara hızlı giden araçlardan korkardı. Şuan ne durumdadır acaba?
Araba bir anda virajdan uçup denize düşünce küfrettim. Çevrede yoktu. Arabadan atlamamıştı.
Koşarak virajın en uç noktasına geldim. Arabanın kırdığı bariyeri açıp denize girdim.
Derin bir nefes aldım ve denize daldım. Arabanın aldığı hasara göre patlama imkanı vardı.
Aracın yanına geldiğimde kapıyı zorlanarak açtım.
Dilara burada değildi. Endişeyle etrafa yüzmeye başladım.
Hiçbir yerde yoktu. Yok! Nefesim tükenirken yüzeye çıktım.
Derin bir nefes alıp tekrar dalacakken virajın oradan Cem "Cenk!" diye bağırdı.
Nasıl ve ne zaman gelmişlerdi bilmiyorum ama herkes buradaydı.
"Abi bulamıyorum onu! Yok! Arabayla denize düştü ama yok!" diye bağırdım.
"Saçmalama yukarı gel!" diye bağırdı Cem.
"Dilara'yı bulmadan olmaz." dedim.
"Cenk deniz çok dalgalı. Denize kapılıp gitme." dedi Tarık.
"Ben araçtan halat getiriyorum. Çıkmana yardımcı olur." dedi Papatya.
"Onu bulmadan olmaz." dedim.
Tarık "Gelip seni çıkartmadan sen çık yukarı! Bu denizde aramaya çalışırsan seni de kaybederiz." dedi.
"Dilara ama o burada." dedim.
Papatya halatı sarkıttı ve "Canımı sıkmadan gel şuraya." dedi. İstemeyerek yukarı çıktım.
Ela battaniye uzattı bana ve "Üstüne al. Hasta olacaksın." dedi.
"İstemiyorum." dedim.
"Düşmeyen aracı bizim adamlar ortalıktan uzaklaştırıyor. Yerdeki mermileri de toplattım. Polisler Dilara'yı ararken onlara kendisinin kaçırıldığını ve bu esnada kaza olduğunu söyleyeceğiz." dedi Tarık.
"Arabanın arka koltuğunda bir ceset daha vardı. Muhtemelen onu Dilara öldürmüş. Yani polisler işi çalmadan onu da ortadan kaldıralım." dedim.
"Efekan adamlara sen söylersin. Polisler gelmeden bu işi de halletsinler." dedi Tarık.
"Tamam abi." dedi Efekan.
"Ben çok özür dilerim. Yani sen bir nevi onu bana emanet etmiştin." dedim.
Yüzüme sert bir yumruk attı ve "Canımı sıkmadan kapa çeneni. Sinirim tepemde senden hıncımı çıkarmayayım." dedi.
Hem Efekan hem de Tarık oldukça sinirliydi ama şuan tek önemli olan Dilara'nın sapa sağlam bulunmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafes Dövüşü
ChickLitYetimhaneden evlat edinilen üç kardeşin kafes dövüşü ne çıkmaları için eğitilmeleri ve sonrasında gelişen olaylar...