Medyadaki Arda
Gözlerimi açtığımda bir koltukta yatıyordum. Başım çok ağrıyordu.
"Kimse yok mu?" diye bağırdım.
Odaya tahminimce bir seksen boylarında bir çocuk girdi ve "Nasılsın?" diye sordu.
"Bilmiyorum. Başım çok ağrıyor. Bana ne oldu?" diye sordum.
"Seni kayalıklarda buldum. Baygın yatıyordun." dedi.
"İsmin ne?" diye sordu. Uzun bir süre bu soru için düşündüm. İsmim neydi?
"Ben, ben hatırlamıyorum." dedim.
"Kendin hakkında hiçbir şey hatırlamıyor musun?" diye sordu. Olumsuzca kafamı salladım.
Yanıma gelip çömeldi ve kafamda yara olduğunu düşündüğüm yere bakmaya başladı.
"Şimdi ne olacak?" diye sordum.
"Yollar kardan dolayı kapalı. Şimdi hastaneye gidemeyiz. Karlar eriyene kadar burada kalmamız gerek." dedi.
"Kayalıklara denizden mi çarptım?" diye sordum.
"Benim tahminim öyle." dedi.
Endişeyle "İntihar mı ettim yoksa." diye konuştum.
"Güzel bir kızsın. Üstündeki kıyafetlere bakarsak maddi durumun da iyi görünüyor. İntihar edeceğini sanmıyorum." dedi.
"Bu arada senin adın ne?" diye sordum.
"Arda." dedi.
"Üstümden hiç kimlik ya da telefon da mı çıkmadı?" diye sordum.
"Sadece bir yüzük çıktı. Bir zincir ile kolye yapılmış. " dedi.
"Ne yüzüğü? Bakabilir miyim?" diye sordum.
"Tabii." dedi. Yüzüğü bana verdi. Dediği gibi bir zincir ile kolye yapılmıştı. İçinde kazınmış A. Y. harfleri vardı.
"Baş harflerim olabilir mi?" diye sordum.
"Olabilir." dedi.
"Asya, Afra, Ayşe, Alina, Açelya, Aleyna,, Azra, Ahu, Asi, Aysu, Aynur, Ahenk..." diye saymaya başladım.
"Böyle ismini bulamayacağını biliyorsun, değil mi?" diye sordu.
"Belki biri tanıdık gelir diye düşünmüştüm." dedim.
"Yüzük senin parmağına oldukça büyük gözüküyor. Babanın, kocanın falan olabilir." dedi.
"Aslında çok mantıklı. Acaba onun ismi nedir? Ahmet, Adnan, Ali, Ayhan, Atakan, Aykut, Alperen..." dedim.
"İsim saymayı bırak da dinlen. Sana birazdan sıcak çorba getireceğim." dedi.
"Teşekkürler." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafes Dövüşü
Chick-LitYetimhaneden evlat edinilen üç kardeşin kafes dövüşü ne çıkmaları için eğitilmeleri ve sonrasında gelişen olaylar...