Endişeyle arkama döndüm. İki siyah jeep takip ediyordu.
"Sıkı tutun. Hızlanıp onları geçeceğim." dedi.
"Dur!" diye bağırdım.
"Niye? Ne oldu?" diye sordu.
"Arabayı lütfen hızlı sürme." dedim.
"Niçin?"
"Anne ve babamı araba kazasında kaybettim. Hızlı giden araçlardan korkuyorum." dedim. Gözlerim dolmuştu.
"Böyle işin ta içine sıçayım. Bu hızda gidersek bizi yakalarlar." dedi.
"Cenk yapamam." dedim.
"Gözünü kapat." dedi.
Anlamayarak "Ne için?" diye sordum.
"Beni dinle ve gözlerini kapat." dedi. Sözünü dinleyerek gözümü kapattım.
Elimi tuttu ve "Kaza yapma gibi bir durum olacağında insan panikler ve eli ayağına dolaşır. Şimdi bak bir elim senin elinin üstünde ve üstünde olduğu sürece kaza yapma gibi bir durum ile karşılaşmamış olacağız. Eğer elimi çekersem bir şeyler ters gidiyordur. O zaman sana söz veriyorum ki yakalanmak pahasına bile olsa arabayı durduracağım." dedi.
"Tamam." dedim.
"Hızlanıyorum. Korkma." dedi.
Arabanın hızlandığını fark etmem ile endişeyle Cenk'in elini sıktım.
"Sakin ol. Güzel gidiyoruz." dedi.
"Cenk ben hala çok korkuyorum." dedim.
"O zaman bir yandan da muhabbet edelim. Ailenin yaptığı kazayı düşünmezsin." dedi.
"Aklıma konuşacak konu gelmiyor." dedim.
"Aklına ilk geleni söyle." dedi.
Hiç düşünmeden "Sana aşığım! Dün kazara dudaklarımız deydiğinde kalp atışım hiç olmadığı gibi arttı. Senin kuzenin ile sarıldığını gördüğümde kalbim kırıldı. Seninle konuşurken istemsizce yüzüm gülüyor. Buna engel olamıyorum!" diye bağırdım.
"Hala korkuyor musun?" diye sordu.
Şöyle kendimi bir ölçtüm. Rahatlamıştım artık. İşe yaramıştı.
"Hayır korkmuyorum." dedim. Hatta sonrasında gözümü bile açtım.
"Geri korkmaya başlayabilirsin. Arabanın freni çalışmıyor." dedi.
"Siktir." diye mırıldandım ve endişeyle Cenk'e baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafes Dövüşü
ChickLitYetimhaneden evlat edinilen üç kardeşin kafes dövüşü ne çıkmaları için eğitilmeleri ve sonrasında gelişen olaylar...