•8•

10K 550 91
                                    

-Maggie-

"Hayır.. Cameron!" dedim geri çekilmeye çalışıp. İnatla kolumdan tutmuş beni havuza doğru sürüklüyordu.

Fazla içmişti, gereğinden fazla.

Dallas'a yakışan parti bu muydu? Etrafta birbirlerini yemekle meşgul insanlar, sarhoş erkekler, kıyafetlerinin yarısını giymeyi unutmuş kızlar?

"Hadi ama, Maggie.." dedi çocuk gibi dudağını eğerek. Kabul ediyorum. Bu çocuk sarhoşken daha mükemmel oluyordu.

"Hayır,Cameron. Odama çıkıyorum." dedim kolumu çekmeye çalışıp.

"Küçük bir öpücük versen?" dediğinde gözlerimi büyütüp "Ne?" dedim.

"Öpücük."

"Sarhoşsun sen." dedim.

"Her neyse. Unut bunu." dedi ve kolumu bırakıp dengesini sağlamaya çalıştı.

"Git odana." dedi sinirle. Bu da neydi şimdi?

Sağa sola sallana sallana kendini çimenlere atışını izleyip yumruklarımı sıktım. Ne bokum peşindeydi?

Sinirle odama çıktım. İçeri girdiğimde odamda kimseyi bulmamak şaşırtıcıydı.

Hemen kapıyı kitleyip balkona çıktım. Cameron kafasını kaldırmış direk olarak balkonuma bakıyordu. Burdan yüzünü görebiliyordum ama duygularını anlayamıyordum.

Kendi kendine söylenip ayağa kalktı ve havuzun yanındaki DJ sahnesine çıktı. Mikrofonu eline alıp "Parti bitti millet! Dağılın." dedi. Sarhoşken sesi daha etkileyiciydi.

Herkes oflayıp itiraz ederken "Size bitti dedim! Dışarı!" dedi ve mikrofonu sahneye atıp içeri doğru yürüdü.

Herkes oflayarak bahçeyi boşalttı. Evdeki seslerde yavaşça azalınca partinin bittiğini anladım.

Cameron'un kapısının kapanış sesini duyunca kilidimi yavaşça açtım ve odamdan çıktım.

Şuan yanına gitmek mantıklı bi fikir miydi bilemiyordum ama denemekten zarar gelmezdi.

Yavaşça kapıyı açıp içeri girdiğimde yatağa yüz üstü uzanmış, saçları dağılmış ve elindeki şişeyle uzanan bir Cameron görmek tam da beklediğim şeydi.

Yavaşça yanına yaklaşıp şişeyi elinden aldım ve kenara koydum.

Hâlâ sabahki takımıyla duruyordu. Yavaşça yaklaşıp onu sırtüstü uzanır duruma getirmek için biraz ittirdim.

Onu ittirince küçük çocuklar gibi bir ses çıkardığında güldüm.

"Tam bir çocuksun." dedim kravatını çözmeye çalışırken.

"Çocuk mu?" dedi suratını büzüp elini elimin üstüne koyarak. Demek uyumuyordu!

"Evet,tam bir çocuksun." dedim ve kravatını çıkarıp elimi çektim.

"O zaman bu yakışıklı çocuğun kalbini kırma ve gelip yanına uzan" dedi gözlerini tekrar kapatıp.

"Kes sesini,Dallas." dedim kravatı dolaba koyarken.

"Hadi amaaaaa" dediğinde ona döndüm.

"Hayır."

"Neden oyun bozanlık yapıyorsun?" dedi kaşlarını çatıp. Gözleri kapalıyken yaptığı bu hareket bile harikaydı.

"Uyu." dedim kapıdan çıkıp.

-Cameron-

Uyuymuş.. Ben ne yaptım ki? Alt tarafı bir öpücük istemiştim ve o bana sarhoş olduğumu söylemişti. Ben gayet iyiydim. Sadece her taraf dönüyor gibi hissediyordum o kadar.

Home | Cameron DallasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin