•26•

5.3K 389 38
                                    

-Maggie-

Odaya çıktığımda kapıyı kitleyip derin bir nefes aldım.

Cameron'a soğuk davranmak hayatımda denediğim en zor şeydi.

Ama soğuk davranmam gerekirdi değil mi?





Dolaplardan birini açtığında yanlış odaya girdiğimi anladım. Burası büyük ihtimalle Cameron'un odasıydı.

Gömleklerden birini alıp üstüme tuttum.Fazla büyük sayılmazlardı.

Gömleği şortumun içine sokup kollarını kıvırdım.

"Bana ondan daha çok yakıştı," dedim aynadaki yansımama bakarak.

Saçımı da düzeltip ayağımdaki babetleri çıkardım. Çıplak ayakla yürüsem ne olurdu ki?

Odadan çıkıp alt kata indiğimde Cameron koltuklardan birine oturmuş duvarı izliyordu.

"Cameron?" dedim ona doğru yaklaşıp.

Kafasını çevirdiğinde "Bu gömleği giydim," dedim. "Umarım sorun değildir?"

Yüzünde oluşan gülümsemeyle "Sorun değil." dedi ve ayağa kalktı. "İstersen sen de kalabilir."

Gülümseyip saçımı kulağımın arkasına ittiğimde "Sana benden daha çok yakışmış." dedi.

İç sesim "Biliyorum," dese de hiçbir şey söyleyemeden ona baktım.

Elini uzatıp "Hadi gel sana bir şey göstermek istiyorum," dedi.

Uzattığı elini tuttuğumda "Neyi?" dedim.

"Yıldızları," dedi.

"Ama daha hava kararmadı ki?" dediğimde beni üst kata doğru sürükledi.

"Yıldızları görmen için havanın kararmasına gerek yok."

Koridorun sonundaki odaya doğru ilerlediğimizde "Bu odayı çok küçükken ablamla beraber hazırlamıştık." dedi. "Geçen sene de küçük birkaç ayrıntı ekledik."

Kapının önüne geldiğimizde elimi bırakıp sırıttı. "Umarım beğenirsin,"

Kapıyı açıp içeri girdiğimizde duvarlara bakıp güldüm ve "Cameron?" dedim.

Duvarlara küçük beyaz noktalar şeklinde yıldızlar çizilmişti.

"Daha iyisi de var." dedi ve kenardaki fişi prize taktı.

Masanın üstündeki küçük lambadan çıkan ışık tavana yansıtıldığında güldüm. "Yıldızlar bunlar mı?"

"Güzel değil mi?" deyip yere oturduğunda ona doğru döndüm.

"Bunu ablanla mı yaptınız?"

"Evet," dedi. "Boya işinde büyükbabam bize yardım etmişti."

"Tanrım," dedim ve yanına oturup tavanı izledim. "Çok güzel."

Güldü. "Belki ileride sen de kızına yaparsın?"

"Kızıma?" dedim ona dönüp.

"Kızına," dedi yutkunarak.

"Güzel bir fikir," deyip omuz silktiğimde "Aslında Sierra benim öz ablam değil." dedi.

"Nasıl yani?" dedim.

"Sierra evlatlık." dediğinde "Ciddi olamazsın." dedim.

"Gerçekten," dedi Cameron.

"Hiç evlatlık gibi durmuyor." dedim.

Home | Cameron DallasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin