-Cameron-
"Cameron koca kıçını kaldır ve buraya gel!"
"Geliyorum!" Dedim hızla çimenlerden kalkıp içeri doğru yürürken.
"On dakikadır sana sesleniyorum Dallas." Dedi Maggie sinirle.
"Üzgünüm duymamışım." Dedim gülerek.
"Bulaşıkları yıkamam gerek."
"Peki beni neden çağırdın?"
"Jaxx." Dedi ve mutfağın kenarındaki minderde oturan Jaxx'i gösterdi. "O burdayken iş yapamam."
Gülüp Jaxx'e döndüm. "Hadi oğlum gel dışarı çıkalım."
Jaxx hızla yanıma koştuğunda Maggie bir iki adım geriye atıp bizi izledi.
Jaxx'i dışarı çıkardıktan
"Aslında seni seviyor." Dedim ve Jaxx'in tüylerini okşadım.
Evet,köpekle konuşuyordum.Jaxx yerinde duramayınca onu bahçede bırakıp içeri döndüm.
Maggie tavadaki yağı çıkarmaya çalışırken ofluyor hatta arada bir küfrediyordu.
Gülüp yanına doğru geldiğimde arkasına geçip beline sarıldım. "Bebeğim, tavaya küfretsen de bunu duyamaz."
Birkaç saniyeliğine tavayı temizlemeyi bıraksa da tekrar işine döndü.
"Ah, pes ediyorum!" Dedi ve tavayı köpüklü suya bıraktı.
Gülüp boynunu öptüm. "Boşuna kendini yoruyorsun. Bulaşık makinesi diye bir şey var."
Sinirle bana döndüğünde ellerimi belinden çekip tezgaha yasladım.
Şuan tezgah ve benim aramda duruyordu.
"Bulaşık makinesi diye bir şey var." Diyerek beni taklit ettiğinde tek kaşımı kaldırdım.
"Bir daha beni taklit edersen ne olacağını söylemiş miydim?" Dedim.
"Evet." Dedi omuz silkerek.
"Ve sen yine beni taklit ettin." Dedim.
"Evet." Dedi yine aynı rahatlığıyla.
"Peki." Dedim ve hızla onu kucağıma aldım.
"Cameron!? Ne yapıyorsun?!" Dedi bağırarak.
"Süpürge dolabına doğru gidiyoruz." Dedim. "Unuttun mu? Yine beni taklit edersen bizi küçük bir odaya kitleyeceğimi söylemiştim."
"Ciddi olamazsın değil mi?" Dedi.
Merdivenlerin altındaki küçük süpürge odasına geldiğimizde onu yere indirip anahtarı çevirerek kapıyı açtım ve dolabın içine girdim.
"Hadi gir."
"Şaka yapıyorsun?" Dedi bana şaşkınca bakarak.
"Hayır,şaka yapmıyorum. Şimdi gir." Dedim ve kolunda içeri doğru çektim.
Tam kapıya doğru uzanırken ondan hızlı davranıp kapıyı kitledim.
Anahtarı elimde zaferle tutarken "Şaka yapmıyordum." Dedim.
"Cameron ver şu anahtarı." Dedi bana doğru yaklaşıp. Süpürgelerden birini üstteki rafa koydum ve duvar kenarına doğru çöküp oturdum.
"Ne yapıyorsun?" Dedi bana bakarak.
"Eğer çıkmak istiyorsan,"dedim ve anahtarı arkamdaki küçük boşluğa koyup ekledim "Beni buradan kaldırman gerek."
"Sen cidden sorunlusun Cameron. Hadi kalk." Dedi elini uzatıp.
Tek kaşımı kaldırıp ona bakınca "Ah, sen cidden sorunlusun!" Dedi ve benim gibi yere oturdu. "Ne yapmamı istiyorsun?"
"Bilmem," dedim omuz silkip. "Senin bulman gerek."
"Cameron." Dedi. "Şu anahtarı verir misin?"
"Hayır." Dedim pis pis sırıtıp.
Birkaç dakika susup düşündükten sonra "Taş kağıt makas oynayalım." Dedi. "Ben kazanırsam dışarı çıkarız."
"Ben kazanırsam seni öperim." Dedim.
Tamam,bu harika bir anlaşmaydı.
"Başla." Dedi ve ellerini yumruk yaptı.
Aynı şekilde yumruk yaptığımda elini sallamaya başlayıp. "Taş,kağıt,makas." Dedi.
O makas,ben taş yapmıştım.
"Siktir!"
"Ahahahah." Diye yalandan gülüp kucağımı gösterdim. "Hadi babacığına gel."
Sinirle oflayıp. "Sadece bir öpücük." Dedi.
"Sadece bir öpücük." Dedim göz kırpıp.
Gözlerini devirerek bana doğru yaklaştı ve kucağıma oturdu.
Derin bir nefes alıp yüzümü ellerinin arasına aldığında elimi beline koydum.
Yavaşça dudaklarını dudaklarımın üstüne koyup öpmeye başladığında hızla karşılık verdim.
İlk defa beni öperken titrememişti.
Maggie titrememişti.
MAGGIE.Elleri saçlarıma daldığında yavaşça sırtımı duvardan ayırıp ona doğru eğildim.
Dudaklarını dudaklarımdan ayırdığında kafamı boynuna gömüp nefes aldım.
"Şimdi," dedi göğsü yukarı aşağı inip kalkarken. "Şu lanet yerden çıkabilir miyiz?"_______*******_______
"Cameron." Dedi Maggie. "Bir şey sorabilir miyim?"
"Sor bebeğim." Dedim uykulu bir şekilde.
"Biz," dedi. "Şuan hâlâ oyuna devam mı ediyoruz?"
"Nasıl yani?"
"Yani gerçekten sevgili miyiz?" Dedi.
"Ne olmamızı isterdin?"Dedim gülerek.
"Bilmem." Dedi.
"Maggie uyu artık." Dedim saçını okşayıp.
Sesini çıkarmadan kafasını göğsüme bastırdığında gülümsedim.