•22•

6.4K 424 68
                                    

-1 Hafta Sonra-
"Bay Dallas" dedi temizlik şirketinden gelen kadın. "Alt katın temizliği bitti."
Kafamı sallayıp "Üst katı temizlemenize gerek yok. Gidebilirsiniz." Dedim.
Kadınlar kafalarını sallayıp toplanmaya başladıklarında "Ücretinizi şirkete yollarım." Diye ekledim.

Nash eve temizlik şirketi çağırmıştı.

Bunlara gerek yoktu. Evin deterjan kokmasını istemiyordum.
Evin Maggie kokması gerekiyordu.

"Cameron." Dedi Nash yaklaşıp elini omzuma koyarak.
"Ne var?" Dedim ona bakıp.
"Ben çıkıyorum." Dedi. "Bir şey istiyor musun?"
"Hayır." Dedim.

Temizlikçi kadınlar toparlandıklarında "Teşekkür ederim." Diyerek onları uğurladım.

"Akşam gelirim." Dedi Nash.
"Dostum saat zaten sekiz oldu." Dedim.
"Her neyse," dedi gözlerini devirip. "İlaçlarını almayı unutma."
Kafamı salladığımda gülümsemeye çalışıp evden çıktı.

İlaçlarımı almalıymışım! Kesinlikle saçmalık!

O ilaçlar beni iyileştirmek yerine geçmişimi hatırlatıp daha kötü olmamı sağlıyordu.

Kısacası ilaçtan çok zehir gibiydiler.

Hem bana ilaç lazım değildi ki. Bana Maggie lazımdı. Maggie'nin kokusu,Maggie'nin gülüşü,Maggie'nin saçları.. Bana iyi gelen tek şey oydu...

-Maggie-
Uyandığımda odanın kapısının önündeki Aaron'u görüp"Aaron!" Diye bağırdım.
"Hey!" Dedi yanıma yaklaşıp.
"Geldiğine inanamıyorum!" Deyip ona sıkıca sarıldığımda "Yeğenim Greyson'la sizi ziyarete gelelim dedik." Dedi.
"İnanamıyorum!" Dedim geri çekilip. "Onu da mı getirdin?"
"Tabii ki!" dedi gülüp yataktan kalkarak.
"Tanrım!" Dedim ve hızla yataktan kalkıp alt kata koştum.
"Greyson!" Diye bağırdığımda Greyson o tiz çığlığını attı.
"Gel buraya!" Dedim ve onu kucağıma aldım.

Bu bebeği seviyordum.

"Maggie sakin ol." Dedi Aaron gülerek.
"Ne kadar büyümüş!" Dedim kucağımdaki Greyson'a bakıp.
"Bir bebeğin seni düzelteceğini bilmiyordum." Dedi koltukta oturan Brent.
"Tanrı aşkına!" Dedim Greyson'u gösterip. "Şu minik yaratığa bakın!"
"Aaron birkaç gün burada kalacak." Dedi Matthew. "Kısacası Greyson'la rahatça oynayabileceksin."
Gülüp Greyson'a baktım. "Duydun mu? Beraber uyuyabileceğiz!"
Greyson anlamış olmalı ki kahkaha atıp kollarını boynuma sardı.
Gülüp "Mamalarını getirdin mi?" Dedim Aaron'a.
"Tabii ki." Dedi. "Annesi gereken her şeyi çantaya koydu."
"Güzel." Dedim. "Hadi gel Greyson. Beraber oyun oynayalım!"
"Maggie sakin ol." Dedi Matthew gülüp.
"Belki Matthew gelip bize dinozor taklidi yapar." Dedim neşeyle.

Herkes buna gülerken. "Biz üst kattayız!" Deyip merdivenlere doğru yürüdüm.

Bebekle bebek,çocukla çocuk,yaşlıyla yaşlı olabilen bir yapım vardı.
Tanrı'ya bana bu mükemmel özelliği verdiği için tekrar teşekkür edip odaya girdim.

"Hadi Greyson!" Dedim onu yatağa bırakıp.
Greyson yatağa oturduğu anda kafasını yastığa koyup esnedi.
Tahmin etmeliydim.. Yorulmuştu!
"Yoruldun mu sen?" Dediğimde gözlerini yavaşça kapatıp açtı.
"Oh," dedim. "Sanırım uyumamız gerek."
Sakince Greyson'u kucağıma alıp yorganı açtıktan sonra tekrar yatağın içine girdim. "İyi uykular Greyson." Deyip onu yatağa bıraktığımda minik bir inilti çıkartıp sağ elini yanağına koydu.
Gülüp üstünü örttüğümde bana yavaşça yaklaşıp kafasını göğsüme yasladı.

Şuan şu Tumblr'da gördüğümüz giflerdeki anne ve bebek gibiydik.

Yavaşça saçlarını okşadığımda uykuya daldı.

Home | Cameron DallasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin