"Saçma sapan konuşma canım kardeşim. Bak kardeşim diyorum. Biliyorsun ben Berna ile birlikteyim. İsterse dünya güzeli olsun. Benim onunla karşılaştığımda tek gördüğüm Oz Büyücüsü'ndeki yeşil renki cadı. Hadi yemeğine devam et. Benim de canımı sıkma. İması bile kötü." *** -Vuslat oğlunu tekrar emzirecekken diğerleri odadan çıkarak yalnız bırakmışlardı taze anne babayı. Aras pür dikkat oğlunu izlerken, yüzü son zamanlarda olmadığı kadar keyifliydi. "Oğlumun ismini seçmeme izin vermedin." demişti Vuslat gücenmiş bir şekilde. Yorgunluktan ve kendini doğumda kasmaktan sesi kısık çıkıyordu. "Gerek duymadım."- *** "Deniz ben 36 yaşındayım anlıyor musun 36! Liseliler bile daha cesur. Zaten sürekli ayrı kalıyoruz. Bir de her görüşmemizde abim, babam deyip kaçıyorsun. Ben de kalman zaten hayal. Evlenelim diyorum onu da kabul etmiyorsun. Söylesene neyim ben senin için! İkimizi de bu ilişkiye sen ikna etmedin mi? Nerede o cesur kız?" *** "İçinden ne kadar da hayat dolu, mutlu bir kız diyorsun değil mi? Ama içten içe en çok acı çekenlerin en çok başvurduğu yöntemdir bu. Sana tek bir uyarım var, saramayacağın yaraları kanatma. Eğer yarı yolda pes edeceksen uzak dur. Bu yol öylece yürüyebileceğin güllük gülistanlık bir yol değil. Gülleri olduğu kadar sert dikenleri olan bir yol." dediğinde Hazar derin düşüncelere dalmıştı. Allah biliyor ya o da bazen Zeynep'le konuştuğunda amansız bir kederin varlığı tarafından çepeçevre kuşatıldıklarını hissediyordu. *** Merhaba Saplatım isimli kurgumu hiç okumayı düşünmüyorsanız direkt bu kurgu ile başlayabilirsiniz. Ama ikisini de okumak isteyenler için Saplantım dan spolier içerir.
50 parts