Durgun gözlerle bakıyordu gözlerine. Gözlerinde duygu aradı adam. Çekip almıştı kızın bütün duygularını oysa. Bu gerçekle gözlerini sıkıca kapatıp, dişlerini sıktı ve tıslarcasına; "Sana diyorum , bitiyorum görmüyor musun?" Ellerini saçlarından geçirip sinirini yatıştırmaya çalışır bir nefes aldı ve devam etti; Neden ha neden? İnanmak bu kadar mı zor?" Adamın dedikleriyle acı çeker gibi güldü Beren. Neyden bahsediyordu? Aylar önceki Beren gibi her şeyini eline teslim etmesini mi? Gururunu yeniden yıkmasını mı? Tekrar tekrar parçalanmasını mı? Beren nemlenen gözlerle Onur'a baktı. Sonunda bir duygu yakalamıştı Onur Miran sevdiği kadının gözlerinde. Ama bu duygu onu eziyordu, yok ediyordu. Zamanla dedi Onur kendi kendine "Zamanla" ZAMAN kime göre ilaçtı, neye umuttu .... Bilinmez ama Bilinen tek şey Berene göre ne ilaçtı ne de umuttu. Sonunda Beren'in sesini işitti. "Sence aşkın rengi ne?" Gözlerini Beren'e çevirdi Onur Miran sorusunu anlamaya çalıştı gözlerini bir an olsun kendinden ayırmayan ve cevap bekleyen kadına cevap verdi. "Bence aşkın rengi siyah" Evet aşk ona hep kapkara rengini göstermişti. Hep acı vardı onun aşkında. Beren yanı başında duran valizi eline aldı ve Onur'a bakıp konuştu. "İşte"dedi Beren. "İşte bu yüzden olmaz. Benim aşkımın rengi beyaz. Sen onu kirletmekten başka bir şey yapmazsın. " SİZCE AŞKIN RENGİ NEYDİ SİYAH MI BEYAZ MI YOKSA ALACALI MI?
72 parts