"İslâm, bekle." Küçük kız önce ismiyle seslenmesine şaşırdı. Çünkü genelde Yusuf Selim ona bücür, küçük gibi sinir bozucu lakaplarla hitap ederdi. Daha sonra elindeki kolyelere kaydı gözü. Gümüş renkli iki zincir ve ucundada yine aynı renk küçük metal bir kilit. Diğerinin ucuna baktı küçük kız. Onun ucundaysa metal kiliti açmak için bir anahtar. Yusuf Selim devam etti sonra. "Şey bunlardan biri senin. Yani istersen." bakışlarını kaldırdı sonra Yusuf Selim. Devam etti. "Bak bu kilit benim, bu anahtar da senin. Kalbimi sadece bu anahtar açacak tamam mı? Başka bir anahtar kabul etmeyecek." Şaşkın bakışlarla konuştu sonra kız, "Nasıl yani. Büyüdüğümüzdeyi mi söylüyorsun?" Çocuk derdini anlatamamanın verdiği sıkıntıyla derin bir nefes aldı ve başını salladı. Onu sevdiğini söyleyemezdi değil mi? Annesi ve babası gibi oluncaya kadar yani. Söylese Allah kızar mıydı ki? Yinede riske girip Allah' ı üzmek istemedi küçük çocuk ve konuşmadı. İslam konuştu onun yerine. "Yani büyüyünce evlenecek miyiz? Yani Elif abla ve amcan gibi?" Yüreğine su serpilmişçesine gülümsedi çocuk ve amcasıyla yengesinden örnek verdi o da. "Evet. Öyle. Sende yengem gibi olacaksın ama, başörtülü.. O zamana kadar bu kolyeleri çıkarmak yok." "Tamam ama o zamana kadar başka anahtar aramak yok." "Yok." ٠ 16.06.2020 - 24.08.2020
28 parts