Bir ağıt ne kadar acı olabilirdi? Bir yürek kaç darbeyle başedebilirdi? Bir beden hangi yangına körükle gidebilirdi? Bir kadın kaç farklı yerden kanatılabilirdi? Yüreği acıyla harmanlanmış bir kadın Midyat'ın tozlanmış sokaklarında büyüyüp kaderin kirli oyunuyla karşı karşıya kalırken, yanında kendi doğurduğu bir evladı ve içinde büyütüğü onlarca umudu vardı. Heja, diline vurulan prangalar eşliğinde ona gelecek darbeyi beklemeye başladı. Suskundu evet ancak bir gün elbet dilindeki anahtarın kilidini bulup çözülen kelimler özgürlüğünü ilan edecekti. Bu sefer yanan değil yakan olacaktı. İşte bu da Heja Akcan'ın kanlı yeminiydi... Bölümden alıntı; "Hayatına da bir sığıntı gibi girmiştim ama hiç biri yüreğiminki kadar olamaz. Kalbim parçalara ayrılmıştı şimdiyse yanıp kül olmuş esen yelden tek kırıntısı kalmamış." Ona doğru bir adım attıp yüzünü avuçladı. Anlı anlını bulurken dudakları dudaklarının üzerinde, mırıldandı. "Sığıntı yüreğini ben yok etmedim. Onu yok eden sensin. Güzel bir hayatı parçalayan bencilin tekisin." Dip not: bu kitap adı ilk benimdir. Kitapta yer alan olay, şahıslar ve sözlerde bizat kendi şahsıma aittir. Çalınma durumunda gerekli işlemler yapılacaktır. Küfür, olumsuz içerik ve cinselik vardır. Ona göre okuyun...
28 parts