Ağzımı kapatmış güçlü eller baskısını biraz daha arttırırken Peyami bedenini benim ki ile bir bütün yapmak ister gibi sokuldu Göğüsüm hızla yükselip alçalırken o benim bu halime aldırmadan kesif bir arzuyla bana bakıyordu Saçlarım ile kapanmış gerdanımı burnuyla sürterek açtığında yoğun sesiyle fısıldadı " Bırak da tadına bakayım...yasak olduğunu bile bile bakayım Gül " Burnunun ucuyla boynumda sürtünürken kirli sakalları tenimi çiziyor, içimde bir yerler alev alev yanıyordu . Tenim büyük bir arzuyla yükselip alçalıyordu Ağzımı kapatmış eller yüzünden cevap veremedim lakin dudaklarım aralık olsaydı dahi mani olamayacağımı biliyordum . Kelimelerin kifayet etmeyeceğini bile bile söze girmek ne kadar da elem vericiydi. Ben konuşsam ne çare sussam ne çare ...Bir kere dadandı mı iki insanın ruhu ,bedeni birbirine sömürünceye dek durmuyordu İşte tam şu an karanlık bir odanın en kuytu köşesinde dışarıdan adımı sayıklayan seslere rağmen burada Peyaminin kollarındaydım Birbirimizin kalbinin ,dudaklarının, bedenlerinin tam eşiğinde öylece duruyorduk . İkimizin de dışı sukün ile zahir içlerimiz ise kor alevdendi ------------- TUTKU VE YASAKLARLA HARMANLANMIŞ BİR DÖNEM HİKAYESİ