✅
Merhaba herkese iyi akşamlar !!- Jisung'dan -
Hala olayı çözmek için adamın yüzüne bakarken, ilk önce annemin adım sesleri yaklaştı ve sonrasında kapıya hafifçe vurdu.
" Tatlım hadi, kahvaltıya gelmiyor musun ? Yoksa okula geç kalacaksın."
Ah! bir de okul vardı değil mi ? Onu burada bırakıp okula gidemezdim ki. Herşeyden önce, ilk başta bu olayı çözmem gerekiyordu.
" Tamam anne, geliyorum." diyerek yatağımda ki telefonu almaya gittim.
Bu olayı, tek başıma çözmem imkansıza yakındı. Bu yüzden çocuklara acilen buluşmamız gerektiğini anlatan bir mesaj attım.
Kahvaltı için kapıya yönelmiştim ki arkamdan gelen ses ile tekrar ona döndüm.
" Şey, acaba bende yemek için gelebilir miyim ? "
Konuşurken guruldayan karnı ile bakışlarını utangaç bir şekilde yere çevirmişti.
O kadar tatlı davranışları vardı ki onu yememek için kendimi zor tutuyordum.
Ama yine de şimdilik aşağıya inmesi, hayır olmazdı. Onun için ne yapabilirim diye düşünerek yüzüne baktım.
Tek yapabileceğim şey, anneme fark ettirmeden masadan bir kaç parça şey getirmekti.
" Şu anda aşağıya inmen kesinlikle yasak. Anneme mantıklı bir açıklama bulamadığımız sürece bu odadan dışarıya çıkamazsın. Ama yine de senin için bir şeyler getirmeye çalışırım. "
Bakışlarını yerden kaldırmadan kısık sesiyle sadece " Teşekkür ederim." demekle yetindi.
-----
Masadan fark ettirmeden alabildiğim kadar bir şeyler almış ve yemesi için çalışma masamın üzerine bırakmıştım.
Benimde üzerimi değiştirip çocuklarla buluşmam gerekiyordu. Hem de acilen. Yoksa kafayı yememe çok az kalmıştı.
O, yemeğini yerken bende üzerimi değiştirmiştim. Ama şöyle bir sorun vardı ki; çocuklara ne diyecektim?
' Çocuklar selam, hayranı olduğum kitaptaki, hayranı olduğum karakter Lee Minho canlandı ve şu an odamda. ' mı?
Bunu söylediğim an beni alıp en yakın hastanenin psikoloji bölümüne götürürlerdi. Bu yüzden, sanırım onu da yanımda götürmem gerekiyordu.
Ama asıl sorun onu evden nasıl çıkaracaktım. Eğer odam birinci katta olsaydı camdan çıkar ve giderdik ama ikinci kattan onu aşağıya atamazdım ya ?
Lan yoksa?
Gözlerimi kısarak ona döndüm. Minho da benim kısık bakışlarımı görünce, ağzına götürdüğü eli ve açık ağzı ile bana şaşkınca bakmaya başladı.
" Bana neden öyle bakıyorsun ?"
Kafamı iki yana sallayarak bu fikirden vazgeçtim. Saçmalamamalıydım. Şu an mantıklı düşünme zamanıydı.
" Hiiç, hiçbir şey. Sen yemeğine devam et."
Acilen bir şeyler bulmam gerekiyordu yoksa akşama kadar burda kalacaktık.
" Sence, uçabilme yeteneğin var mıdır ?"
" Hayır tabi ki de."
" Işınlanabilme ?"
" Sence var olma ihtimali var mı ?"
" Normalde seninde burda olmaman gerekiyor ama işe bak ki buradasın ? Yani uçabilme ihtimalin var bence."
" Bak, adın ne bilmiyorum ama şu an burda olmam uçabileceğim ya da ışınlanabileceğim anlamına gelmez. Hem, bunları ne için soruyorsun?"
" Okula gitmem gerekiyor ve sen evde ben olmadan kalamazsın."
Başını anlıyorum dercesine salladı ve o da düşünmeye başladı.
" Şeye ne dersin ? Sen anneni oyala ve ben o o sırada çıkayım? "
" Tabii ya. Sabahları aklım yerinde olmuyor ki."
------------
Minho'nun dediği gibi yapmış ve şans bizimle olmalı ki, annem bir şey anlamadan evden çıkabilmiştik. Şimdi ise çocuklar ile buluşmak için konuştuğumuz yere gidiyorduk.
Gerçekten hala inanmakta zorluk çekiyordum ve inanmıyordum da. Bu nasıl mümkün olabilirdi ki ? Bence hala rüyadaydım.
Hala yanımda olduğunu kabul edemediğim için bakışlarımı tekrar ona çevirdim. Her şeye sorgular bakışlar atarken gerçekten çok sevimli duruyordu.
Arkamdan bana seslenen Hyunjin ile olduğum yerde durarak ona doğru döndüm. Nefes nefese yanıma gelmiş ve konuşmadan önce soluklanmıştı.
" Kaç kere sana seslendim ama duymadın. Neden okula gitmiyoruz ? Acil durum demişsin, ne oldu ?"
Elimle Minho' yu gösterirken konuştum.
" Acil durum, işte o."
" O kim Jisung ?"
" Lee Minho."
Hyunjin bana sen salak mısın bakışı atarken Minho'ya daha dikkatli baktı.
Hyunjin çizdiğim resimleri görmüştü bu yüzden, Lee Minho'nun görünüşü hakkında az da olsa bir fikri vardı.Minho ise ona meraklı gözleri ve gülümseyen suratı ile bakıyordu. Şu an tam bir bebek gibiydi ve ben onu küçültüp sarmalamak istiyordum.
Hyunjin yaşadığı şaşkınlık ile bir eliyle ağzını kapattı ve diğer eliyle de Minho' yu gösterdi.
" Jisung ? O ? Nasıl ? Bu gerçek mi ?"
Vay be, ben bile bu kadar şaşkın bir tepki verip konuşmayı unutmamıştım.
Hyunjin bir ona bir bana bakarken bir anda yere yığıldı.
Bol bol beğeni ve yorum bırakmayı unutmayın...
Hepinizi seviyorum 💕
![](https://img.wattpad.com/cover/252330168-288-k385732.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream Of The Book | Minsung
FanfictionJisung sadece hayalindeki karakterin gerçek olmasını istedi. - Minsung - bxb Başlangıç : ~ 2020.12.25 ~ Bitiş : ~ 2021.02.01 ~