Dream Of The Book | Minsung

12

Merhaba !!! Hepinize iyi okumalar. dorine_7 bana yardım ettiğin için teşekkür ederim. 🥺💕

Genç adam duyduğu şey ile donup kalmıştı. Hatta o kadar çok sessiz kalmıştı ki küçük olan ona seslenmesi gerektiğini hissetti. 

" Minho hyung ?"  

Genç adam adının söylenmesi ile kendine geldi ve karşısında oturan çocuğa baktı.

" İyi misin ?" Genç adam diğerine hiçbir şey söylemeden yaşadığı hayal kırıklığı ile oturduğu yerden hızlıca kalktı.

" Üzgünüm Jeongin benim gitmem gerek." dedi ve gözyaşları yanaklarından süzülürken koşarak evine gitti. 

--------------

Jisung sakinleşmiş ve aşağıya inmişken kapıdan gelen ses ile hepsi oraya dönmüştü. Minho anahtarını kapının yanındaki dolaba atıp hiçbirine bakmadan hızlıca yanlarında geçti. Ama diğerleri ağladığını fark etmişti. 

Hepsi olayı anlamlandırabilmek için birbirine bakmaya başladı. İlk hareket eden Felix oldu ve Minho'nun odasına doğru yöneldi. 

Diğerleri de meraklı adımlar ile oraya giderken Jisung Minho'yu ağlarken görmenin verdiği şaşkınlık ile olduğu yerde kalmıştı.

Ama yine de diğerlerinin ne yaptığını duyabiliyor ve görebiliyordu. Felix kapıya yavaşça tıkladı ve yumuşak sesi ile konuştu. " Minho her şey yolunda mı? Sen iyi misin ?"

Diğeri iyi olmadığı çok belli olan sesi ile cevap verdi. " Ben iyiyim gelmenize gerek yok." 

Felix tereddüt ile kapıya bakarken Seungmin onun omzuna dokundu ve konuştu. " Sanırım şu an yalnız kalması daha iyi. Kendini iyi hissettiği zaman ne olduğunu anlatır." dedi ve Hyunjin ile birlikte aşağıya indi. 

Felix olduğu yerde bir süre tereddüt ile kapıya baktı ve o da diğerlerinin arkasından aşağıya indi. Eğer konuşmak istemiyor ise onu zorlayamazdı. Hem kendini iyi hissettiği zaman anlatacağını düşünüyordu. 

Hepsi aşağıya indiklerinde Hyunjin ve Jisung birbirlerine baktılar ve konuşan Jisung oldu. " Sanırım anlatacağı yok biz gitsek iyi olur." 

Diğerleri de düşünceli dururlarken Seungmin' de, Jisung'a katıldı. " Bence de. Eğer bir şeyler olursa sen bize yazarsın zaten." dedi ve kolunu Felix'in omzuna attı. 

Diğerleri Seungmin'e gülerken kapıya kadar gelmişlerdi. Jisung her ne kadar dışarıya yansıtmasa da onun neden bu kadar üzgün olduğunu merak ediyordu ve onu ağlarken gördüğü için de kalbinde bir sızı hissediyordu. 

----------------

Felix umutsuzca Minho'nun kapısına bakarken artık uyumak için odasına girdi. Minho geldiğinden beri odasında hiç çıkmamıştı. Ne yemek yemişti ne de başka bir şey. Felix her ne kadar Jisung yüzünden Minho'ya sinirli olsa da onun bu haline içten içe üzülüyordu. 

Felix yatağında uyumaya çalışırken diğer odada ise olaylar tam tersiydi. Ağlamaktan yorulan Minho yaşadığı olayı anlatmak için yatağından kalktı ve karşıdaki arkadaşının odasına girdi. 

"Felix uyuyor musun?" kısık sesi ile onu korkutmamak için sordu. 

Yarı uykulu Felix ise Minho'nun gelmesine şaşırmış ama yine de yataktan kalkmış ve Minho'ya bakmıştı. " Hayır, bir şey mi oldu ?" 

" Sana bir şey anlatmak istiyorum." 

" Ah! Sonunda neden bu kadar ağladın? Gel elini yüzünü yıkayalım sonra anlat." dedi ve oturduğu yataktan kalkıp Minho'yu lavaboya soktu ve yüzünü yıkadılar.