Dream Of The Book | Minsung

-Özel Bölüm-

Hepinize iyi akşamlar !! Umarım iyisinizdir ^^

Jisung üzerinde hissettiği ağırlık ile derin uykusundan uyandı. Üzerinde zıplayan bir şey vardı ve bu yüzden karnını hissetmiyor denebilirdi. Jisung derin bir nefes alarak yavaşça gözlerini açtığında karşısında büyümüş gözler ile kendisine bakan bedeni gördü. 

Zıplamayı bırakmış ve göğsüne yatarak kendisini izlemeye başlamıştı küçük beden. Ama dudaklarına baktığı için hala onun uyandığını görmemişti. Yavaşça büyümüş gözlerini Jisung'un gözlerine çıkardığında yüzüne büyük bir gülümseme yayıldı. 

" Baba uyandın mı ? "

Jisung sabah uyandığında gördüğü muhteşem gülümseme ile kendi yüzüne de aynı gülümsemeyi takmıştı. Yanlarda duran ellerinden bir tanesini alıp göğsündeki kızının yumuşak saçları arasına attığında, cevap beklediği için ona dikkatle bakan küçük bedene cevap verdi. " Evet bebeğim uyandım. "

" Minho babam seni uyandırmam gerektiğini söyledi çünkü kahvaltı hazırmış. "

Minseo ellerini babasının dudağında gezdirirken kendi dudağını büzerek konuşmaya çalıştı. Jisung dudakları üstünde olan tombul ellere büyük bir öpücük kondurduktan sonra Minseo'yu tutarak yataktan çıkmak için sırtını dikleştirdi. 

Minseo ise bir anda ayağa kalkmanın verdiği heyecan ile birlikte kollarını Jisung'un boynuna sarmıştı. 

Jisung yatağın içinden çıkarken arkasından gelen sesler ile bakışlarını kapıya çevirdi ama görünürde kimse yoktu.

" Minseo, babanı uyandırdın mı ? "

Minho odaya girmeden önce kısık sesi ile kızına söylediği şeyi yapıp yapmadığını sordu. Minseo, Jisung'un kucağında kıpırdandıktan ayaklarını yere bastı ve koşarak Minho'nun yanına gitti. 

Minho merakla içeriye girerken bacaklarına yapışan kızı ile düşmemek için büyük bir çaba harcamıştı. " Evet baba uyandırdım. "

Minseo hiçbir şey yapmamış gibi büyükçe gülümseyerek Minho'ya bakıyordu. 

" Üzerimde zıplayarak uyandırdı. " 

Jisung bıkkınlık ile Minho'ya bakarak söylemişti. Minho gülümsedikten sonra Minseo'nun boyuna eğilerek yanaklarını sıktı. 

" Tatlım bu konuda konuşmuştuk, uyandırmak için üzerimizde zıplamana gerek yoktu. "

Minseo bakışlarını yere çevirdi ve dudaklarını büzerek konuşmaya başladı. " Evet ama Minjae üzerinizde zıpladığımda daha çabuk uyandığınızı söyledi. "

Minseo bütün suçu erkek kardeşine attığında Minho ve Jisung birbirlerine gülümseyerek bakıyorlardı. 

" Bebeğim üzerimizde değil ama yatakta zıplayabilirsin, abin bunu demek istemiş olabilir. "

Minho sakince kızına açıklama yaptığında Minseo hevesle başını salladı. Zıplamak bu dünya da en sevdiği şeyler arasında olabilirdi, Jisung'dan sonra. Kesinlikle Jisung'a aşık bir kızdı. 

İki kardeşi birbirlerinden ayırmamak için aynı anda evlat edindiklerinde Minseo çok huysuz olduğu için Jisung sürekli onunla ilgilenmek zorunda kalmıştı. Bu yüzden Minseo bebekliğinden beri Jisung'a aşık olarak büyümüştü. 

" Hadi şimdi kahvaltıya inelim bakalım. " 

Minho gülümseyerek olduğu yerde dikleştiğinde Minseo çoktan koşarak aşağıya inmişti. Minho bunu fırsat bilerek hala yatakta oturan Jisung'un yanına doğru ilerledi ve yatakta dizlerinin üstünde ilerleyerek onun beline sarılarak ensesine bir öpücük kondurdu.