Final hakkında düşündüm ve biraz daha devam etme kararı aldım umarım çok kötü olmaz...
Hepinize iyi okumalar ^^
En son gelen kabin ile birlikte Jisung ve Minho ikilisi gülerek inmiş ve arkadaşlarının yanlarına gitmişlerdi.
" Son bir kez çarpışan arabalara binsek olur mu ? Hem az kişi de var. "
Jeongin dudaklarını büzmüş hepsine tatlı tatlı bakarken onu kimsenin red etmeyeceğini biliyordu.
Chan'da düşündükten sonra tek kaşını kaldırarak hepsine baktı. " Sanırım binebiliriz ona da, siz ne dersiniz ? "
Hepsi olumlu anlamda kafasını sallayınca Jeongin yüzündeki gülümseme ile sevgilisinin koluna girdi ve sekerek çarpışan arabalara doğru ilerledi.
Hepsi Jeongin'in bu haline gülümsedikten sonra yavaşça arkasından ilerlediler. Oyuncağın olduğu yere yaklaştıklarında Jisung sessizlikten sıkıldığı için bağırarak gördüğü arabaya koştu.
" Kırmızı araba benimdir kimseye vermem. "
" Kimse senin kırmızı arabana meraklı değil Hyung."
Jisung burnunu kıvırarak ince sesi ile Jeongin'nin söylediklerini tekrar etti.
Jeongin'de bir tane arabaya yerleşirken sinirle Jisung'a baktı.
" Hyung beni taklit etme. "
Jisung bundan zevk alarak yine Jeongin'i taklit etti.
" Sana beni taklit etme dedim!."
" Han Jisung sevgilimi rahat bırak! Bebeğim sende çocukla çocuk olma boş ver. " Hyunjin bağırarak başladığı konuşmaya Jeongin'e dönünce yumuşak sesi ile bitirmişti.
" Hyunjin seni kara listeye aldım oğlum kork benden." Jisung kendisine çocuk diyen Hyunjin'i gözlerini kısarak tehdit etti.
Hyunjin ise yüzüne yandan bir gülüş yerleştirmiş ve onu takmadığını belli etmişti. Hepsi yerlerine yerleştikten sonra oyuncağın çalıştığını belli eden ses geldi ve Jisung ayaklarının altında olan oyuncak gaza abanarak Hyunjin'in peşine takıldı.
Minho'da sevgilisine destek çıkmak için onun arkasından giderek Hyunjin'in önüne geçti ve onu bir köşede sıkıştırdılar.
" Seni kara listeme aldığımı söylemiştim Hwang Hyunjin, şimdi yaşamak için dua etmeye başlasan iyi edersin. "
Jeongin'de " Han Jisung ve Lee Minho sevgilimi rahat bırakın. " diyerek Minho'nun arkasından ona çarpmıştı. Minho'ya çarpmasının etkisi ile Minho tekrar Hyunjin'e çarparak onu daha da köşeye sıkıştırmıştı.
" Aşkım keşke Minho'ya çarpmak yerine ortalarından çarpsaydın belki bu şekilde buradan çıkmam daha kolay olabilirdi. "
Diğerleri de onların bu hallerine güldükten sonra onları birbirlerinden ayırmak için farklı noktalardan çarparak o karışıklığı dağıtmışlardı.
--------
" Çarpışmaktan beynim hala sallanıyor. " Jisung arabadan inip dışarı çıkarken kafasını tutarak konuşmuştu. Minho da yanındaki sevgilisinin omzuna kolunu atarak onu kendine çekti ve saçlarının arasına bir öpücük kondurdu.
Hyunjin'de gülerek Jisung'a baktı ve dalga geçer bir tonda konuştu. " Senin beynin mi vardı ? "
" Yah! Hwang Hyunjin !. "
Jisung, Hyunjin'in üzerine atlamak için Minho'nun kolundan çıkmaya çalışırken Minho gözlerini devirerek Jisung'u daha çok kendine bastırmıştı.
" Bir şeyler mi yesek ben baya acıktım çünkü. " Seungmin hiçbirini dinlemeden ortaya konuşmuştu.
Chan'da yanındaki çocuğun dediğini kafası ile onaylayarak ileride olan sokak satıcısını gösterdi. " Şuradan bir şeyler alabiliriz. "
Changbin, Felix'i de tutarak yere otururken " Kim gidip alacak ?"
Jisung'da öneride bulundu. " Taş- Kağıt- Makas yapalım kaybeden alsın. "
Felix'de kafasını sallayarak onaylamıştı. " Mantıklı, öyle yapalım. " diyerek ellini ortaya çıkarmıştı. Herkes bunu kabul ederken ellerini ortaya getirdiler ve taş-kağıt-makas diyerek bir tanesini yaptılar.
Herkes kağıt yaparken Jisung taş yapmıştı. Bunu fark ettiklerinde hepsi Jisung'un bu haline gülmeye başladı hatta Minho bile dayanamamış ve gülmeye başlamıştı.
" Bende şans olsa zaten Hyunjin ile arkadaş olmazdım. "
" Ben ne alakayım şimdi ? "
" Bilmiyorum durup dururken sana sataşmak hoşuma gidiyor. Her neyse ne istiyorsunuz söyleyin. "
Hepsi ne istediklerini sırayla söylerken Jisung'da unutmamak için telefonuna not almaya başlamıştı.
Jisung " Tamam bu kadar değil mi ? Herhangi bir şey daha ekleyecekseniz umurumda değil. " dedi ve arkasını dönerek satıcının yanına yöneldi.
Minho'da, Jisung giderken arkasından baktı ve dayanamayarak arkasından yanına ilerledi. Hepsini tek başına taşıyamazdı.
-----
Lunapark gününün üzerinden bir kaç gün geçmiş ve hafta içi olduğu için okuldan çıkmışlar, eğlenerek evlerine gidiyorlardı ve diğer yandan da oldukları sınav hakkında konuşuyorlardı.
Hyunjin yere dönük olan kafasını kaldırdı ve uzağa bakarak konuştu. " Şu sınav olayı beni çok geriyor. "
Minho merakla ona döndü. " Neden ? "
" Yani bizim bilgilerimizi sorgulamak ne bileyim öğrendik diyorsak öğrenmişizdir işte bize güvenmiyorlar mı ? "
Felix yüzünü buruşturdu ve Hyunjin'e döndü. " Hyunjin salak mısı -n yoksa rol mü yapıyorsun ?"
Jisung' da Felix'e katıldı ve dayanamayarak Hyunjin'e döndü. " Lütfen çok fazla sorgulama sen böyle şeyleri olur mu ?"
Seungmin, Hyunjin'i takmayarak konuştu. " Bu arada sınav demişken üniversite sınavımız da yaklaşıyor ne yapacağız ? Özellikle sen Minho ? "
" Üniversite mi ? "
" Minho büyük ihtimal ile kazanamayacak bu çok bariz değil mi ? Sadece yarı dönem öğrendiği bilgiler ile ne yapabilir ki ? "
Seungmin aklına daha önceden gelmiş olan fikri uzatmadan söyledi. " Onu özel olarak çalıştırmaya ne dersin hepimiz toplanıp iyi olduğumuz konularda azda olsa bir şeyler öğretebiliriz. "
Jisung Seungmin'in söylediğini düşünürken bir yandan da kafasını sallıyordu. " Sanırım en mantıklısı bu olur gibi başka bir çözüm yok çünkü. "
Daha sonra sınav konusunu boş verip başka bir şeyler hakkında konuşmaya devam ederlerken arkadan gelen havlama sesi ile Minho korkuyla arkasını döndü ve üzerine havlayarak gelen köpeği gördü.
Korkuyla olduğu kaldırımdan kaçarak yola indi ve o sırada diğer taraftan da bir korna sesi duyuldu.
" Minho dikkat et ! "
Hissediyorum çok saçma oldu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream Of The Book | Minsung
FanfictionJisung sadece hayalindeki karakterin gerçek olmasını istedi. - Minsung - bxb Başlangıç : ~ 2020.12.25 ~ Bitiş : ~ 2021.02.01 ~