Merhaba !! Dün bölüm atamamıştım kimse de bu kıza ne oluyor bu kız iyi mi diye sormamış eyv valla arkadaşlar. Ben bunu yazdım bir kenara.
Neyse hadi iyi okumalar !^^
Jisung Minho'nun konuşması ile neye uğradığını şaşırmış bir şekilde ona bakıyordu. Minho ise hiçbir şey olmamış gibi gözlerini kapatmış ve derin derin nefesler alıp veriyordu.
Felix, Jisung hiçbir şey söylemediği için sakince onun koluna dokundu ve yüz ifadesine bakmak için yüzüne eğildi. Arkadaşının tekrar eskisi gibi üzülmesini ve ya ağlamasını istemiyordu.
Ama gördüğü yüz ifadesi kesinlikle beklediği bir şey değildi. Jisung ağlamak yerine kaşlarını çatmış ve kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.
Jisung ağzını açtı ve neredeyse zor duyulacak şekilde sevdiği adamın adını söyledi.
" Minho ? "
Minho ise duymuş olmasına rağmen duymamış gibi umursamadan yattığı yerde derin nefesler almaya devam etti.
Jisung sakinliğinin son kırıntılarını kullanmaya çalışırken sinirle bağırdı. " Sana diyorum ! "
Felix ve Minho duydukları yüksek ses ile oldukları yerde sıçramış ve gözlerini kocaman açarak Jisung' a bakmışlardı.
Minho şaşkınlığını atarak sinirle uzandığı yerden kalkarak oturur pozisyona geldi ve gözlerini devirerek Jisung'a cevap verdi.
" Sana kısaca seninle konuşmak istemediğimi ve hatta seni görmek istemediğimi söyledim, ne var niye bana sesleniyorsun ?. "
" Bana bak geri zekalı Minho. Hafıza kaybı yaşadın dedik inanmadın, şimdi gittin o kitapta yazanlara mı inandın ?! " Jisung sinirle Minho'nun üzerine yürürken Felix arkadaşını sakinleştirmek için kolunu tutarak geri çekmeye çalışıyordu.
" Sen bana geri zekalı falan diyemezsin ! Çık odamdan seni görmek istemiyorum !."
" Taktığın yer şimdi bu mu senin ?! Geçmişte öyle şeyler yaşanmış olabilir ama buraya geldiğinde bana çektirdiğin acıların haddi hesabı yok ! Birde şimdi karşıma geçmişsin senden nefret ediyorum diyorsun. Hafızan yerine gelsin o zaman görüşürüz ! " Jisung sinirle bir nefes verip Felix'in tutuşundan kurtulmak için yere eğilerek Minho'nun atmış olduğu kitabı aldı ve hızlı adımları ile odanın kapısını çarparak dışarıya çıktı.
Felix ve Minho çarpan kapının etkisi ile tekrar yerlerinde sıçramışlardı. Felix kararsızlık ile kapıya bakarken Minho ise şaşkınca kapıya bakıyordu. Böyle bir tepki görmeyi beklemediği kesindi.
Ama Jisung'un artık hiçbir şey için sabrı kalmamıştı ve Minho'nun bugün yaptığı şey ile de tahammülünü kaybetmişti.
Jisung hızını kesmeden hastaneden çıkmış ve temiz hava için olduğu yerde durarak derin bir nefes almış sakinleşmeyi ummuştu.
Ama sakinliğin s'si bile vücudunda olmadığı için sinirle çığlık atmış ve yanındaki duvara bir tekme geçirmişti.
" Senden nefret ediyorummuş ! Hah ! Asıl ben senden nefret ediyorum şimdi ! "
Jisung söylene söylene olduğu yere çökmüş ve kafasını dizlerine yaslayarak yanaklarından sıcak yaşların süzülmesine izin vermişti. Üzüldüğü için değil tamamen sinirini atamamış olmanın etkisi ile ağlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream Of The Book | Minsung
FanfictionJisung sadece hayalindeki karakterin gerçek olmasını istedi. - Minsung - bxb Başlangıç : ~ 2020.12.25 ~ Bitiş : ~ 2021.02.01 ~