Dream Of The Book | Minsung

19

Herkese merhaba umarım iyisinizdir !!
İyi okumalar !!!

Minho'nun söylediği şey ile herkes Minho'nun nereye baktığına bakmak için onun gözlerini takip etmiş ve Jisung'a baktığını gördüklerinde zaten şaşkın değillermiş gibi daha da şaşırmışlardı. Jisung ise sakin olmaya çalışıyordu. 

Jisung düşündü, neden aslında herkesten değil de sadece ondan özür diliyormuş gibi hissetmişti ? Ve neden konuşurken sadece onun gözlerine bakarak konuşmuştu ? Jisung yanaklarında hissettiği yanma ile istemeden de olsa bakışlarını Minho'dan kaçırıp önünde topladığı ellerine çevirdi. 

Felix ise ortamda olan sessizlik ile konuşması gerektiğini hissetmişti. " Eğer Minho Jeongin'den hoşlanmıyor ise sanırım herhangi bir problem yok." 

Seungmin'de kafasını sallayarak Felix'i onayladı. " Sen bu olaydan sonra Jeongin ile konuştun değil mi Hyunjin ?" 

Hyunjin sorulan soru ile gözlerini kocaman açarak boşluğa baktı. Seungmin ise bu hareketi karşısında gözlerini devirdi. " Salaksın demek istemiyorum ama sen salaksın Hyunjin." 

Herkes olduğu yerde sessizce otururken Hyunjin'in bağırarak telefonu almak için içeriye gitmesi ile oldukları yerde sıçramışlardı. 

" Tilki gözlüm özür dilerim !"  

[ 1 Hafta Sonra ]   - Jisung'dan -

O tuhaf günden sonra bir hafta geçmiş ve çevrem aşk kuşları ile dolmuştu.  Tabi o kuşlar bir türlü sevgili olduklarını kabul etmiyorlardı o ayrı mesele.

Karşımda birbirlerinin yanaklarını sıkan Hyunin ikilisine 'ıyy' diyerek başka bir yere baktım ve orda da birbirlerine bebekmiş gibi davranan Chaglix ikilisini görmem ile kafamı masaya gömüp çığlık attım. 

" Ama yeter ya ! Yardım edin bana Yardım !" 

Çığlığım bitip kafamı kaldırdığımda Felix kalbini tutmuş bana bakıyordu. " Jisung insan gibi davran lütfen." 

Felix'e gözlerimi kısarak bakarken Hyunjin onu görmediğim anda kafama vurmuştu. " Minik tilkimi korkuttun salak." 

" Hyung minik tilkim mi ?" 

" Evet minik tilkim." 

Jeongin gözlerini devirerek oturduğu yerden kalktı ve oflayarak kafeteryadan çıktı. Hyunjin ise kaşlarını kaldırmış arkasından bakıyordu. " Ne yaptım ben şimdi ? " 

" Hyunjin sen Jisung'a salak diyorsun ama senin de bir farkın yok. Daha Jeongin'e çıkma teklifi etmeden böyle davranıyorsun farkında mısın ?" 

" Changbin sanki sen çok farklısın ?" Felix tek kaşını kaldırarak konuştu. 

" Nasıl yani ?" 

" Changbin sende bana çıkma teklifi etmedin farkındaysan ?" 

Oha! Tek bir yardım çığlığı ile bütün ilişkileri bitirmiştim. Changbin ve Felix birbirlerine kaşları çatık şekilde bakarken Seung, Chan ve Min üçlüsü yanlarımıza gelmiş ve oturmak için sandalyelerini çekerken hepimize sorgularcasına baktılar.

İlk konuşan Seungmin olmuştu. " Ne oldu neden bu kadar gergin duruyorsunuz ?" 

" Changbin'in bir şeyi unuttuğunu fark ettim sadece." dedi Felix triple diğer tarafa dönerken. 

Chan onlara tuhafça baktıktan sonra bize bakarak konuştu. " Okulun gezisine gidiyoruz değil mi ?" 

Ah birde şu gezi meselesi vardı. Okul her yıl olduğu gibi kaynaşmamız için bir gezi düzenlemişti. Ben pek gitme taraftarı değildim ama bizimkiler gitmek istediklerini söylediklerinde karşı da çıkmamıştı.