Ay sonunda kaos bitti valla ! Bu arada önümüzdeki 3-4 gün hem finallerim hem de bir kaç işim yüzünden bölüm atamayabilirim.
Hepinize iyi okumalar !!!
Jisung annesinin son cümlesinden sonra hiçbir şey söylemeden kendi odasına çıktı. Daha fazla bunu kaldıramayacağını düşünüyordu. Minho'da masadaki iki kişiye bakıp hızlı adımalar ile Jisung'un arkasından odaya çıkmıştı.
Odaya girdiğinde Jisung'u yatağının üzerinde oturmuş dirseklerini dizlerine yaslayarak düşündüğünü görmüştü. Hiçbir şey söylemeden yanına gitti ve kollarının arasına girerek kendi kollarını Jisung'un beline doladı.
Jisung derin bir nefes alıp o da Minho'ya sarıldı.
" Jisung iyi misin ? "
Jisung ilk önce kafasını salladı ve sonra konuşmaya karar verdi. " Sadece bir an her şey üst üste gelmeye başladı ve bunu kaldırabileceğimi sanmadım. "
Minho'da onun gibi kafasını salladı ve kollarının arasından çıkarak Jisung'un yüzünü elleri arasına aldı. " Biliyorum bunlar çok basit şeyler değil özellikle tek bir gün içinde yaşadığın her şeyin bir anlamı olması ama ikimiz birlikteysek kaldıramayacağımız bir şey yok bence. "
Jisung yüzünü Minho'nun ellerine yaslayıp gülerken konuştu. " Sanırım haklısın şuraya baksana yüz yıldır aslında tanışıyormuşuz. "
" Kesinlikle aslında başından beri sana aşık olmam bana da şok etkisi verdi ama şaşırmadım. " dedi ve gülümsedi.
" Öyle mi neden şaşırmadın peki ? "
" Daha önce de söylemiştim bunu başından beri seni tanıyor gibiydim ki bunda yanılmamışım da. "
" Hala çok tuhaf geliyor. Her zaman düşünürdüm bir kitap karakterine nasıl bu kadar aşık olabilirim diye ve şu an hepsinin bir açıklaması olduğunu öğrendim. Geçmişte yaptığım her şey için özür dilerim Minho. "
" Jisung geçmişte yaptığın şeyleri şu an hatırlamıyoruz bile bunun için özür dilemene gerek yok. Hem ayrıca Jeongin'e de neden o şekilde davrandığımı da şimdi anlamış olduk. "
" Haklısın ama yine de seni onun etrafında tek başınayken görmek istemiyorum hala kıskançlığım soğumuş değil. " Jisung oturduğu yerden kalkarak Minho'nun kolları arasına girdi ve burnunu boynuna gömerek kokusunu içine çekti.
" Tahminen senden başkasını sevemeyeceğimi ne zaman anlarsın ? " Minho kollarının arasındaki çocuğa daha sıkı sarılırken gülerek sordu.
Jisung cevap vermek yerine gömüldüğü boyuna bir öpücük kondurdu. " Dışarıya çıkmak ister misin ? "
" Bilmem olabilir sanırım. "
--------
İki genç üzerlerini hiç değiştirmeden dışarıya çıkmışlardı ve el ele konuşmadan yürüyorlardı. İkisi de konuşmasa bile aynı şeyleri düşünüyorlardı kaderlerinin ortak olması. İki ruhu birleştirebilmek için yüz yıl beklemeleri. Bir bakıma çevrelerinde ki her şey sadece iki ruhun kaderi birleşsin diye olmuştu.
Düşündükçe daha da içinden çıkılamaz bir hal alıyor ve delirecek duruma geliyorlardı. Bu yüzden Jisung yerinde durarak Minho'ya döndü. Minho ise elini tuttuğu çocuk durunca bir terslik olduğunu düşünerek anında ona dönmüştü.
" Bir sorun mu var ?"
Jisung, Minho'nun sorusunu görmezden gelerek başka bir soru sordu. " Koşalım mı ? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream Of The Book | Minsung
FanfictionJisung sadece hayalindeki karakterin gerçek olmasını istedi. - Minsung - bxb Başlangıç : ~ 2020.12.25 ~ Bitiş : ~ 2021.02.01 ~