Dream Of The Book | Minsung

16

Bu bölümü o kadar zorlanarak yazdım ki bu yüzden hiç içime sinmedi.
Herneyse iyi okumalar!! 🤗

- Minho'dan -

Jisung'un yanağına gelen yumruk ile nasıl olduğunu anlayamadığım şekilde onu önümden çekip Youngjae'ye kafa atmıştım. Hyunjin bu yaptığımı görünce çantasını fırlatıp koşarak yanıma gelmiş ve hiç beklemeden Youngjae'nin arkasında ki arkadaşlarından birine yumruk atmıştı.

Zaten sonrası göz açıp kapatıncaya kadar gerçekleşmişti. Herkes birbirine vururken ben sadece Youngjae ile ilgileniyordum. Onu kimseye bırakmazdım. Bugün Jisung ile uğraşarak bütün sabrımı zorlamıştı zaten.

Ben tam Youngjae'yi yakasından tutmuş yumruk atacakken arkamdan gelen farklı bir ses ile oraya döndüm.

" Size ne oluyor burada dedim ?! "

Hala Youngjae'nin yakasını tutuyorken bağıran kişinin kim olduğunu anlamaya çalışıyordum. O sırada yanımdaki Jisung cılız sesi ile benim aydınlanmamı sağladı. " Hocam, şey-açıklayabili-riz."

Öğretmen olduğunu öğrendiğim kişi parmağını bize doğru salladı ve gitmeden önce son bir şey söyledi. " Yarın hepinizi odamda bekliyor olacağım."

O giderken hepimizin yüzünde sıçtık ifadesi vardı.

------------

Sonrasında aramızda biraz daha gerginlik olmuştu ama Seungmin sayesinde hepimiz şu an Felix ve benim evimde toplanmıştık.

Hyunjin ve Jisung ailesinin karşısına bu yüzle çıkamazlardı. Çıksalar bile bir açıklama yapamazlardı.

İçeriye girdiğimiz gibi hepimiz kendimizi koltuğa atmıştık ama acıyan kolum ile sızlayarak hemen geri kalktım.

Bu halimi gören Seungmin gözlerini devirdi. " Siz nasıl bir salaksınız acaba ?"

Hepimiz birbirimize girmişken tek kavga etmeyen kişi Seungmin'di bu yüzden böyle konuşması çok da tuhaf sayılmazdı. " Ne var Jisung'a vurdu ne yapsaydım tebrik mi etseydim ?"

" Açıkçası ben sadece ekşın olsun diye koşarak daldım herkese yoksa Jisung çok da önemli değil benim için." Hyunjin yattığı yerde tavana bakarak konuştu.

Jisung'da bu söylediğine karşı yanından geçerken karnına vurmuştu. " Lan! Jisung oraya vurma en çok orası acıyor ne ile vurdularsa oraya."

Seungmin, Hyunjin hala bayılıyormuş gibi davranırken gözlerini kapatıp sabır dilendi. " Çok konuşmayın da ilk önce şu yüzünüzü temizleyin sonra da gelin krem falan sürelim yoksa iz kalır."

Kafamı sallayarak hızlıca yukarı çıkıp işimi hallederek aşağı inmiştim. Seungmin'de süreceğimiz kremleri çıkarmış bizi bekliyordu.

" Ah geldiyseniz alın sürün şunları yaranız mikrop kapacak."

Hyunjin, Seungmin'in dizine yatıp şirince konuştu. "Minnie sen sürer misin kolumu kaldıracak halim yok lütfen."

" Hyunjin sana kavgaya karış diyen ben miydim ?"

O sırada aklıma gelen şey ile konuştum." Bir şey diyeceğim Felix nerde ?"

" Changbin onu kendi evine götürdü ya hatırlamıyor musunuz ? Bende normalde onunla gidecektim ama siz üç salağı tek başınıza bırakmak istemedim. "

Jisung'da saçımı okşayarak Seungmin'e baktı. " Minho sanırım kafasına çok darbe yedi."

Tuhafça o ikisine baktım. Ne var yani unutmuş olamaz mıydım ?. " Hahah çok komiksin Jisung." Daha sonra masanın üzerinde olan kremlerden birini alıp koltuğa oturdum.