Dream Of The Book | Minsung

4

✅

Medya için morsvita ya teşekkürler. Aynı zamanda bana yaptığı kapaklar için de. 💕

- Jisung'dan -

Karşımda yere yığılan arkadaşıma bakarken, ayağımla yerden kalkması için bacağına hafifçe vurdum.

" Hyunjin, kalk yerden herkes bize bakıyor. "

" İnsan biraz endişelenir arkadaşım bayıldı diye. "

Söylene söylene yerden kalkarken, bana kınama dolu bakışlarını atmayı da ihmal etmiyordu.

" Her zamanki halin Hyunjin, bunun için neden endişeleneyim ki ? Her neyse, Felix ve Seungmin bizi beklemekten ağaç olmuşlardır daha fazla bekletmeyelim. " dedim ve yürümeye başladım.

-----------

Sözleştiğimiz parkta oturan Seungmin ve Felix'i görünce adımlarımı daha da hızlandırarak yanlarına gittim ve oturdukları masaya oturdum.

" Selam!"

Neşeli sesime karşılık, Seungmin hayattan bıkmış gibi çıkan sesiyle karşılık verdi.

" Bizi, ne gibi geçerli bir sebeple burada topladın ?"

Neyse ki, Seungmin'in bu hallerine alışkındım da sorun etmiyordum. Hyunjin ve Minho da arkamdan gelip masaya oturunca, Hyunjin' e yaptığım gibi Minho'yu göstererek " İşte geçerli sebebim, o." dedim.

Minho ise halinden gayet memnunmuş gibi iki elini de onlara sallayarak nazikçe 'merhaba' diyordu.

Felix ve Seungmin ilk önce Minho'ya, sonra da birbirlerine baktılar. En sonunda da tekrar bana döndüler. Felix konuşmak için ağzını açtı.

" Sorun ne peki ? Onun insan olması mı ?"

Hyunjin, benim konuşmama izin vermeden kafasını iki yana sallayarak konuşmaya katıldı.

" Hayır. Sorun onun 'Lee Minho' olması."

Seungmin hala yüzündeki anlamamış ifadeyle bize bakıyordu.

" Ee yani ? "

Daha fazla dayanamayarak söze karıştım.

" Kitap karakteri olan, hani şu benim en sevdiğim karakter olan Lee Minho. "

Seungmin ve Felix, durumun saçmalığına uygun olarak bir anda gülmeye başladı. Hatta Seungmin, gülmesinin arasından " Güzel şakaymış kameralar nerede?" diyerek gülmeye devam etti.

Ama, benim yüzümde mimik oynamıyordu. Aslında, onlara da hak veriyordum eğer olay gözlerimin önünde yaşanmış olmasaydı bende kesinlikle inanmazdım. O yüzden böyle bir tepkiye başından beri hazırlıklıydım.

Felix, üçümüzün de tepkisiz kaldığını fark edince gülmesini durdurdu ve çatık kaşları ile bakmaya başladı.

" Bekle, siz ciddi misiniz ?"

Yüzümdeki ciddiyeti bozmadan kafamı onaylarcasına salladım. Seungmin' de kaşlarını çatarak bir bana birde Minho'ya bakmaya başladı.

" Ne saçmalıyorsunuz siz ? Bu çok mantıksız."

" Evet farkındayım ama bu doğru."

Felix mantık yürütmeye çalışarak bir soru sordu.

" Lee Minho olduğunu nasıl biliyorsun ya da ona nasıl inandın ? "

" Öncelikle, inanmamın sebebi yalan söyleyen birisi olduğunu düşünmüyorum. Çünkü o kadar yer varken gelip de bir anda benim evimi seçecek hali yok ve özellikle de en sevdiğim kişinin adını bilmesinin imkanı yok. Diğer sebebe gelirsek de, çizdiğim portredeki kişiye oldukça benziyor." dedim ve dün akşam ki çizdiğim resmi çantamdan çıkarıp Minho'nun yüzünün yanına getirdim.

Seungmin ve Felix resmi görünce kocaman olmuş gözleriyle bi' portreye birde Minho'ya bakıyorlardı. İlk konuşan Seungmin oldu.

" Sen, sen ciddisin Jisung."

" Gerçekten sonunda ! "

Felix ise bakışlarını Minho' dan çekmeden konuştu. " Gerçekten o karaktere neden aşık olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. "

" Ya! Lee Felix, Seo Changbin'i unuttun mu yoksa ?" diyerek bacağına yumuşak olmasına dikkat ederek vurdum.

Felix gözlerini Minho'nun üzerinden çekerek sinirli bakışları ile bana döndü.

" Ya! Han Jisung. Senin yüzünden bugün onu göremeyeceğim, bunun sorumluluğunu almalısın."

" Bir gün görmeyince ölmezsin merak etme." dedim ve yumruk yaptığım elime çenemi yaslayarak Minho'ya baktım.

Seungmin hala çatık kaşlarıyla Minho'ya bakıyordu. " Çok enteresan."

Minho geldiğimizden beri açmadığı ağzını sonunda açmaya karar vermişti. Düşünceli gözlerle bana bakarken konuştu.

" Benden, kitap karakteri olarak bahsediyorsunuz ama bahsettiğiniz kitabı görebilir miyim? Aslında bunca yıldır yaşadığım yer, bana gayet de gerçek geliyordu."

Söylediği şeyleri onaylayarak elimi tekrar çantama attım ve bahsettiğimiz kitabı çıkarıp ona uzattım.

Kitabı eline alıp incelemeye başladı. Kapağında elini gezdirdi, sayfalarını karıştırdı. Hatta bir kaç sayfasını okudu ve en sonunda yine bana döndü.

" Benim adımın geçtiği yerleri gösterebilir misin? "

Kafamı sallayarak kitabı elinden aldım ve adım gibi ezbere bildiğim sayfalardan birini açtım. Adının geçtiği yeri ararken, orda Lee Minho değil de başka bir isim yazdığını fark etmemle elimdeki kitabı masaya atmam saniyeler içerisinde gerçekleşti.

Oy ve yorum bekliyorum hepinizden. 🥺
Sizleri seviyorum 💕💕