27

2.4K 338 327
                                    

Selamlar !!  ve İyi okumalar ^^ 




Jisung olduğu yerde deli gibi gülmeye başladı.

" Güzel şaka anne. "

" Jisung ben ciddiyim biliyorum buna inanmak belki senin için çok zor ama bunların hepsi gerçek."

Jisung oturduğu yerden hızla kalktı ve eliyle Minho'yu işaret ederek konuşmaya başladı.

" Bu adamın bir kitaptan fırlaması yeteri kadar normalmiş gibi birde 100 yıldır süren bir laneti benim kaldırmam ve senin zaten bunların hepsini biliyor olman mı ! Tanrım ! "

" Jisung sakin ol otur da konuşalım. " Jukyung sakin sesi ile konuşup oğlunun kolundan tutarak onu tekrar oturttu.

" Bunların hiçbiri mantıklı değil anne neyi konuşacağız ki ?"

" Biliyorum oldukça mantıksız tatlım ama bunun yaşanması gerekiyordu çünkü ikinizin kaderi birlikte yazılmıştı ve bende sadece buna yardımcı oldum. "

Minho ise sonunda sessizliğinden kurtulmuş ve konuşmuştu. " Yani siz başından beri benim kim olduğumu biliyor muydunuz ? "

Jukyung sadece başını sallamak ile yetindi.

" Hala aklım almıyor anne. Peki babamın bundan haberi var mıydı ? "

" Evet tatlım baban da bunu biliyordu. " 

" Babam da bunu biliyor. Peki bana neden söylemediniz ? "

Jukyung oturduğu yerde oğluna doğru eğildi ve elini tuttu. " Tatlım eğer sana bunu söyleseydik Minho'ya aşık olamayabilirdin hatta kitabı bile okumak istemeyebilirdin bu yüzden sana bunu söylememeye karar verdik. "

Jisung annesinin sözleri üzerine yanında sessizce oturan sevgilisine baktı ve düşündü. Eğer gerçekten kitabı okumamış olsaydı şu an yanında olamayacak ve ona aşık olamayacaktı. Jisung sessizce mırıldandı. " İyi ki de söylememişsiniz anne. " 

Jukyung elleri arasında olan oğlunun ellerini sıktı. " Neyse kuşum bundan sonra bizden bir şey saklamanıza gerek yok. Aranızda olması gereken şeyler zaten olması gerekli olan şeylerdi. " 

Jisung hala üzerindeki şaşkınlığı atamasa bile kafasını sallamak ile yetindi. Minho ise ilk zamanki kadar şaşkın değildi. Sadece bunların hepsinin olacağını biliyormuş gibiydi. Bu yüzden daha az şaşkındı. 

" Sanırım bu yüzden akşam babana Minho ile bir ilişkiniz olduğunu söyleyebiliriz. " 

Jisung annesinin konuşması ile daha fazla şaşkınlık yaşamak istemediğini fark etti ve ayağa kalkarak Minho'nun elini tutarak onu da ayağa kaldırdı. " T-tamam anne. Sanırım biz artık ödevi yapmaya devam edebiliriz. " 

-------

İki genç sessizce odalarına çıkmış ve yatağa oturarak az önceki yaşadıkları olayları düşünmeye başlamışlardı. Jisung daha fazla düşünmek istemediğini fark ederek yanındaki çocuğa döndü ve konuşmak için ağzını açtı.

" Demek sen benim kaderimdin Minho. " 

Minho yere bakan gözlerini kaldırarak sevgilisine çevirdi ve hala şaşkın olduğunu belirten sesi ile konuştu. " Eve sanırım öyleymiş. Yani bu demek oluyor ki sen sonsuza kadar benim yanımda mı olacaksın ? Hatta benimle evlenecek misin ?  " 

Jisung , Minho'nun sorusu ile kalbinin atışlarını duymaya başlamıştı. Az önce geçmiş olan heyecanı tekrar gün yüzüne çıkmıştı.  " S-sanırım öyle. " 

Dream Of The Book | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin