Merhaba !! 2 gün sonra finallerim başlayacağı için büyük ihtimalle düzenli bölüm atamayacağım.
Hepinize iyi okumalar ^^
- Jisung'dan -
Sinirle gözlerimi devirip hızlı adımlarım ile onu orda bırakarak uzaklaştım. Gerçekten şu ana kadar iyi sabretmiştim ama her insanın bir patlama anı oluyordu işte. Bende sanırım artık o ana gelmiştim.
Hızlı adımlarım ile göletin yanına çabuk bir şekilde varmıştım bu yüzden kendimi hemen yere attım ve oturdum. Biraz oturup az önceki yaptığım hareketleri düşünmem gerekiyordu.
Sanırım yaptığım bu hareketlerin sorumluluğunu almam gerekiyordu. Benden nefret edebilirdi, yaptığı hareketleri yanlış yorumlamış olabilirdim. Bir anlık sinir ile böyle davranmamam gerekiyordu.
Ama o da artık hak etmişti yani. Beni seviyormuş bana değer veriyormuş gibi hissettirip sonunda hiçbir şey olmamış gibi davranamazdı. Bunun sorumluluğunu alması gerekiyordu.
Yanımda duyduğum adım sesleri ile olduğum yerde sıçradım ve düşüncelerimden arındım.
" Jisung bende seni arıyordum." Youngjae kısık sesi ile konuştu. Hiçbir şey söylemeden yüzüne baktım. Gerçekten yanımda insan istemiyordum şu an.
" Ben özür dilerim Jisung. "
" Tamam. "
Verdiğim cevap ile gitmesini ummuştum ama o tam aksine yanıma oturmuş ve daha fazla konuşmamı istercesine yüzüme bakıyordu. Daha sonra konuşmayacağımı anlamış olacak ki derin bir nefes aldı ve yere bakarak konuşmaya başladı.
" Ben seni bilerek oraya ittirmedim. "
" Biliyorum Minho'yu ittirmek istedin. Ama biliyor musun onun ya da benim düşmem bir şeyi değiştirmiyor. Yaptığın şey bir özür ile çözülecek bir şey değil. Beni kurtarmamış olsalardı boğulabilirdim."
Youngjae yere bakarken dudaklarını ısırdı ve gözlerini kapattı. " Biliyorum. Affetmen için ne yapmam lazım ?"
" Beni ve çevremdeki insanları rahat bırakabilirsin ?"
" Tamam. "
Ne yani bu kadar basit miydi ? Daha önce yüz kere söylememe rağmen bunu yapmayan kişi şimdi ne olmuştu da bu kadar çabuk kabul ediyordu.
" Bu kadar çabuk mu ? Daha önce de bu konuşmanın aynısını yaşadık o zaman kesin bir dille red eden sen şimdi ne oldu da kabul ediyorsun ?" gözlerimi kısmış ne olduğunu çözmeye çalışırken dayanamayarak sordum.
Yere bakan yüzünü kaldırdı ve bana gülümsedi. Bu gülümsemesi daha öncekiler gibi değil daha samimi bir gülümsemeydi. " Jisung bu sefer kazanamayacağımı biliyorum çünkü. O çocuğa nasıl baktığını gördüm. Hatta sadece bu da değil o çocuğun sana karşı olan bakışları da hiç arkadaşın gibi değildi. Birbirinize karşı bir şeyler hissediyorsunuz bunu anlayabiliyorum. Belki şu an senden vazgeçmem zor alacaktır ama sana daha fazla zarar vermek istemiyorum. Bu yüzden dediğini kabul edeceğim. "
Kaşlarımı çatarak ne dediğini anlamaya çalışıyordum. " Bana karşı olan bakışları mı ?"
" Hmm. Sana karşı bakışları arkadaştan daha çok seni bir kutuya saklayıp kimseye göstermemek ister gibi. Bunu nasıl açıklayabileceğimi bilmiyorum ama kesinlikle sana karşı çok yoğun duygular hissediyor bunu görebiliyorum. "
Daha önce Youngjae ile aranızda böyle bir konuşma geçecek deseler gülmekten ölebilirdim herhalde. Bu çocuğun kafasına taş falan mı düşmüştü ?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream Of The Book | Minsung
FanficJisung sadece hayalindeki karakterin gerçek olmasını istedi. - Minsung - bxb Başlangıç : ~ 2020.12.25 ~ Bitiş : ~ 2021.02.01 ~