28 •.° ɪ ᴘʀᴏᴍɪsᴇ

1.1K 122 120
                                    

1425 ᴋᴇʟɪᴍᴇ
___________________________________________

Niki'nin kareografiyi 3. kez tekrarlamasının ardından saate baktı ve yaklaşık 10 dakikadır Sunghoon ile yalnız olduğu pratik odasında onun yanına oturdu.

"Eee?"

"Eee ne?"

Sunghoon onu çektiği videoyu açarken Niki onun yanındaki şişeyi almış ve büyük bir yudum içtikten sonra geri bırakmıştı.

"Hadi hyung, gittiklerinden emin olmak istedin ve en az 10 dakikadır odadaki şarkı sesinden başka çıt çıkmıyor veya biri gelmiyor. Çoktan şirketten çıkmış olmaları lazım."

Büyük olan iç çektikten sonra telefonunu kapatıp yanına koydu ve omuz silkti.

"Konuşacak bir şey yok ki. Benim... Yalnızca kafam karışık biraz. Çok düşünüyorum bu yüzden biraz dalgınım."

"Ama neyi bu kadar düşünüyorsun?"

Sunghoon sessizce zemini incelerken Niki onunla konuşmak için neler yapabileceğini düşünüyordu. Söylememesinin bir nedeni illa ki vardı ama bu ne olabilirdi? Niki'ye güvenmiyor muydu? Belki de başkasına anlatabileceğinden korkuyordu. Ya da düşündüğü şey onun için utanç verici bir şeydi ve anlatmaya çekiniyordu. Alacağı tepkiden korkuyor olabilir miydi? Peki bunu nasıl aşabilirdi? Hyungunun daha iyi hissetmesini sağlamak için ne yapabilirdi?

"Hyung... Söz veriyorum, kimseyle konuşmayacağım."

Gözleri kesiştiğinde Niki son derece ciddi gözüküyordu.

"İstemediğin sürece en ufak ipucu bile vermeyeceğim diğerlerine. Sadece anlat işte. Belki yardımcı olamam ama daha iyi hissedebilirsin. Bunu daha önce biriyle konuştun mu?"

Sorusunun cevabı kafasını iki yana sallayan Sunghoon olduğunda elini kalbinin üzerine koymuş ve gülümsemişti.

"Maknae sözü."

Sunghoon da gülümsediğinde Niki gülümsemeyi bırakıp tekrar ciddileşti.

"Ama sen de bana bir söz vereceksin."

"Ne sözü?"

"Dürüst olacağına dair bir söz."

Biraz düşündükten sonra kafa salladığında Niki serçe parmağını ona uzatmıştı.

"O zaman hadi serçe parmak sözü."

Sunghoon gülüp serçe parmağını onunkine doladıktan sonra söz vermişler ve ellerini geri çekmişlerdi.

"Yani... Evet şimdi dürüst olacağıma dair bir söz verdim ama sonuçta her şeyi anlatacağım demedim."

"Yah!"

İkisi güldüğünde Niki kafa salladı.

"Pekala, nasıl istersen. Şimdi... Başlamak ister misin?"

Sunghoon ilk defa doğru düzgün de olmasa anlatacağı hissi ile gerilirken dudaklarını ıslatmış ve zor da olsa söze başlamıştı.

"Dediğim gibi... Çok fazla düşünüyorum ve bir karara varamıyorum. İki seçenek arasındayım, bir karar vermeliyim. Ama o kadar zor ki... O kadar önemli ki cidden... Yanlış kararı vermekten korkuyorum. Ayrı ayrı baktığımda ikisi de doğru bir karar gibi geliyor. Ama birini göz önünde bulundurarak diğerini seçtiğim zaman... Her şey mahvolacakmış gibi."

Sesi gittikçe kısılırken Niki şaşkınlıkla onu dinliyordu.

"Birini seçmen diğerini etkileyecek mi?"

ᴊᴏᴋᴇ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin