734 ᴋᴇʟɪᴍᴇ
___________________________________________"Tamam hadi yeni odaları ve oda arkadaşlarını belirleme zamanı."
Heeseung ellerini çırparak üyelerin dikkatini çektiğinde diğerleri evin farklı bölümlerinden çıkıp onun olduğu oturma odasına geçmişti.
"Neden bunu yapıyoruz? Kimin kiminle kalacağı belli değil mi zaten?"
Jay hâlâ mutfaktayken tezgaha yaslanıp seslendikten sonra Sunghoon'a baktı.
"Sunghoon, Jake ile. Niki ve Sunoo zaten birlikte kalmak isteyecek. Sen tek kaldığın odanı değiştirmeyeceğine göre ben de Jungwon ile kalacağım."
Niki ile beraber kaldığı odalarına doğru ilerlerken arkasında duyduğu ses ile durmuştu.
"Aslında tek kalmak istiyorum."
Sunghoon konuştuğunda ona döndü.
"Ne? Anlaşma yaptığımızda Jake ile konuştuğunu duydum, pardon duyduk."
Kollarını bağlayıp kaşlarını da çattığında Sunghoon gülümseyip omuz silkmişti.
"Jake ile başka zaman da birlikte kalabilirim değil mi? Böyle bir fırsatım varken Heeseung hyungun odasında tek başıma kalmayı asla geri çevirmem."
"Vay canına... Duydun mu Sunghoon?"
Jake elini kalbinin üzerine koyup sessizce sorduğunda Sunghoon kafasını iki yana salladı.
"Kalbimin kırılma sesini..?"
Kendini gülmemek için zorlarken Sunghoon gülüp odasına yönelmişti.
"Siz kalan odaları ayarlarsınız. Görüşürüz."
Sunghoon odaya girdiğinde Jay diğerlerine döndü.
"Pekala, Heeseung hyung beraber kalmak ister misin?"
''Aslında Jungwon ile kalmak istiyorum.''
Heeseung gülümseyerek fikrini almak için Jungwon'a baktığında küçük olan da gülümsemişti.
''Elbette hyung!''
Odalarına giderlerken Sunoo da Niki'nin bileğinden tutup sürükledi.
''Biz de beraber kalacağımıza göre toplayalım.''
Bulundukları yerde sadece Jake ve Jay kaldığında aralarında bir süre sessizlik olmuştu.
''Demek... Oda arkadaşıyız artık?''
Jake ona bakarak doğrulamak istediğinde Jay derin bir nefes aldı ve ona gülümsedikten sonra odasına ilerledi.
''Öyleyiz.''
Jake, Jay'in odasına girişini izledikten sonra tuttuğu nefesini sonunda bırakmıştı.
''Neden bilmiyorum ama çok gerici bir ortamdı...''
Kendi kendine mırıldandıktan sonra Jungwon ile kaldığı eski odasına ilerledi.
✥ ✥
00.25
Sunghoon gözlerini ovuşturarak odasından çıkıp mutfağa girdikten sonra kendine bir bardak su doldurmuştu. Neden uyandığını bilmiyordu sadece yattıktan 2 saat sonra uyanmış ve yatakta dönüp dursada uyuyamamıştı. Suyunu içerken yurdun bahçesindeki yalnızca yıldızların aydınlattığı karanlığa bakarken orada oturan bir beden gördü. Kim olduğunu anlamayıp kaşlarını çatarken suyu içmeyi bırakmış ve elindeki bardağı tezgaha bırakarak bahçeye ilerlemişti. Kapıyı açarken Jay arkasından gelen sesle ona döndü ve Sunghoon olduğunu gördükten sonra ellerini arkasına yaslayıp tekrar önüne baktı.
''Ne yapıyorsun?''
Sunghoon yanına oturup sorduğunda Jay omuz silkmişti.
''Sadece, öyle işte.''
Mırıldandığında Sunghoon kafasını sallayıp onun gibi önüne baktı. Birden esen rüzgarla Jay gözlerini kapattıktan birkaç saniye sonra açıp Sunghoon'a bakmıştı.
''Hava soğuk, üşümüyor musun?''
''Soğuk beni fazla etkilemiyor.''
Üzerindeki ince uzun kollu tişörte bakarak konuştuğunda Jay'in ince hırkasına da baktı.
''Sen? Titriyorsun.''
Jay hırkaya biraz daha sarıldığında hafifçe gülümsemişti.
''Sorun değil, burada oturmayı seviyorum. Güneşli ve sıcak olunca bir anlamı kalmıyor.''
''Yağmur yağınca daha güzel oluyor.''
Sunghoon kafasını gökyüzüne kaldırıp konuştuğunda Jay de onun gibi kafasını kaldırdı. Birkaç dakika sessizce oturduklarında Sunghoon yüzüne gelen ıslaklık ile şaşırmıştı. Üzerine yavaş yavaş birkaç damla düşmeye başlarken güldü.
''Başka bir şey isteseydim oluyordu sanırım.''
Yanındaki beden ayaklandığında aşağıdan ona bakmıştı.
"İçeriye girmeliyiz."
"İstemiyorum."
Birkaç saniye geçmeden üzerine daha fazla damla düşerken Jay içeriye girmeyecekse en azından üzerinin ıslanmaması için bir şeyler arıyordu ama herhangi bir şey bulamamıştı. Bahçede ne varsa sırılsıklamken içeride örtü, şemsiye gibi şeyler yoktu ve odasına kadar çıkıp bir tane alasıya kadar yağmur daha da hızlanır, Sunghoon çoktan ıslanmış olurdu.
Bir iç çekti ve kalktığı yere tekrar oturup hırkasını çıkardıktan sonra ikisinin üzerine tuttu.
"Fazla işe yarar mı bilmem ama hiç yoktan iyidir."
Sunghoon ona baktığında o bakışlarını kaçırıp yağmurun yere çarpmasını izlemeye başlamıştı. Diğerine göre biraz daha küçük olan gülümsedi hırkanın diğer ucunu onun elinden alıp tuttu.
"Biliyorsun, burada durmak zorunda değilsin."
"Evet ama istediğim için durabilirim. Yani bir sakıncası yoksa?"
Jay de ona döndüğünde ikisi fazla büyük olmayan hırkanın altında durmak için oldukça yakınlardı ve Jay'in yüzündeki şakacı gülümseme düşmüştü.
"Hayır, elbette yok."
Sunghoon ona bakarken konuştuğunda Jay bir süre sessizce karşısındakini inceledi. Neden böyle yaptığını bilmiyordu, neden Sunghoon Jake'ten bahsederken sinir olduğunu bilmiyordu sadece nedensizce Sunghoon'a sürekli onu sevdiğini söylemek ve gülümsediğini görmek istiyordu.
Aklına gelen şeyle konuşmak için dudaklarını aralamıştı. Alacağı cevap onu korkutsa da merak ediyordu.
"Jake'ten gerçekten hoşlanıyor musun?"
Sunghoon'un yüzünde büyük bir gülümseme oluştuğunda Jay bu soruyu hiç sormamayı dilemişti.
"Elbette, kim olsa hoşlanır. Onunla vakit geçirmeyi seviyorum. Beni mutlu ediyor."
Jay kafasını sallayıp çevirdikten bir süre sonra hırkayı Sunghoon'un üzerine bıraktı ve ayağa kalktı. Sunghoon hırkayı hafifçe kaldırıp ona bakmaya çalışırken Jay izin vermemişti.
"Geç oldu. Yatmaya gideceğim, sen de daha sonra yat. Fazla burada kalmamalısın."
"Ama-"
"İyi geceler."
Sunghoon'un bir şey demesine izin vermeden içeriye girdiğinde Sunghoon arkasından bakıp hırkayı üzerine daha çok çekti ve sıkıca tutarak orada oturup uykusu gelene kadar yağmuru izledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴊᴏᴋᴇ ✓
أدب الهواة| ᴇɴʜʏᴘᴇɴ | | ᴊᴀʏ ᴘᴀʀᴋ × ᴘᴀʀᴋ sᴜɴɢʜᴏᴏɴ | Jay, Sunghoon'a Onu Sevdiğini Söylüyordu Ama Sunghoon Bunu Şaka Sanıyordu. | sɪᴅᴇ sʜɪᴘs | | ʜᴇᴇwᴏɴ ➳ ʟᴇᴇ ʜᴇᴇsᴇᴜɴɢ × ʏᴀɴɢ ᴊᴜɴɢwᴏɴ | | sᴜɴᴋɪ ➳ ᴋɪᴍ sᴜɴᴏᴏ × ɴɪsʜɪᴍᴜʀᴀ ʀɪᴋɪ | | sɪᴅᴇ ɢʀᴏᴜᴘ | | ᴛᴏᴍᴏʀʀᴏw ʙʏ ᴛᴏɢᴇᴛʜᴇʀ...