1503 ᴋᴇʟɪᴍᴇ
___________________________________________"Yaptığınız saçmalık."
Menajer masasının üzerindeki kağıtları toparlarken konuştuğunda Jay başını eğmiş ve ensesini kaşırken sahte öksürüklerinin arasında mırıldanmıştı.
"Senin yaşıyor olman da saçmalık."
Sunghoon, sevgilisinin dediği şeyi duyup gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken menajerleri tekrar konuştu.
"Jay ile aylarca bu konuyu konuştum ama anlaşılan pek bir işe yaramamış."
Adı geçen kişi gülümseyip kafa salladığında menajer ona bir bakış atmış, sonra da Sunghoon'a dönmüştü.
"Ama sen anlarsın Sunghoon. Jay'in kafana girmesine izin verme."
"Pardon?"
Jay'in dediğini duymamazlıktan gelerek Sunghoon'a bakmayı sürdürdü.
"Düzgün düşün. Siz daha gençsiniz, lise ve üniversite zamanlarındaki geçici sevgilerden başka bir şey değil bu. Üzerine siz normal gençler bile değilsiniz. Onlardan daha iyi bir yerdesiniz, daha önemlisiniz, bir gelecek vaat ediyorsunuz; yaptığınız her şey, dediğiniz her söz gündeme oturur. Üzerine henüz çaylak bir grupsunuz. Eğer bu öğrenilirse şirkete, grup üyelerinize ve kendinize getireceğiniz sorunların farkında mısınız?"
Sunghoon ona bakıp bir şey demezken Jay sadece ikisinde gözlerini gezdiriyordu.
"Pekala."
Menajer alamadığı cevapla güldükten sonra saçlarını arkaya attı.
"Demek ki kimseyi düşünmüyorsunuz. Özellikle sen."
Jay'e bir iki saniye baktıktan sonra Sunghoon'a dönüp yüzünü eline yaslamıştı.
"Aileni de mi düşünmüyorsun Sunghoon?"
Sunghoon'un gözleri anında dehşetle daha çok açılırken Jay endişeyle ona bakıyordu.
"Onları gururlandırmak için I-Land'i kazanmak istemedin mi? Bir grupla çıkış yapıp 10 yıllık paten hayatını geride bırakmana rağmen onların seninle gurur duymaları için? Söylesene bunu öğrendiklerinde hayal kırıklığına uğramazlar mı?"
Gözlerini diktiği genç bakışlarını ellerine indirip oynarken Jay iç çekmişti.
"Sunghoon-"
"Onu yönlendirme."
Menajer sözünü kesip ona baktığında güldü.
"Yönlendirmek? Resmen onu alttan alttan tehdit edip korkutuyorsunuz! Ailesinin onun zayıf noktası olduğunu bilmenize rağmen!"
"Ona sadece gerçekleri ve sonuçları söylüyorum. Bu şekilde kendisi karar verebilir."
"Ama-"
"Bana bak Sunghoon."
Sunghoon gözlerini kaldırıp ona baktığında yüzünde takınabileceği en ciddi ifade vardı menajerin.
"Her şeyi fark edip ayrıldığınızda hayatınızın en büyük hatasını yaptığınızı fark edeceksiniz ve bu çok geç olacak."
Küçük olan sessizliğini korurken arkasına yaslanmıştı.
"İki eski sevgili, hâlâ aynı grupta olduğunuzu düşünsenize. Onca şeye rağmen hiçbir şey olmamış gibi davranabilir misiniz? Tuhaflaşacaksınız, aranız açılacak, soğukluğunuz ekranın başından bile hissedilebilecek ve herkes bir şeyler olduğunu anlayacak. Samimiyetsizliğiniz yüzünden insanlar sizi yargılayacak. Aileniz, arkadaşlarınız, hayranlarınız... Ve siz ikiniz yüzünden, hem grup hem de şirket zarar görecek. Bu kadar sorumluluğu kaldırabilir misiniz? Eğer evet derseniz, tamamdır. İlişkiniz şirket içinde onaylanacak ama dışarıya yansıtılmayacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴊᴏᴋᴇ ✓
Fanfic| ᴇɴʜʏᴘᴇɴ | | ᴊᴀʏ ᴘᴀʀᴋ × ᴘᴀʀᴋ sᴜɴɢʜᴏᴏɴ | Jay, Sunghoon'a Onu Sevdiğini Söylüyordu Ama Sunghoon Bunu Şaka Sanıyordu. | sɪᴅᴇ sʜɪᴘs | | ʜᴇᴇwᴏɴ ➳ ʟᴇᴇ ʜᴇᴇsᴇᴜɴɢ × ʏᴀɴɢ ᴊᴜɴɢwᴏɴ | | sᴜɴᴋɪ ➳ ᴋɪᴍ sᴜɴᴏᴏ × ɴɪsʜɪᴍᴜʀᴀ ʀɪᴋɪ | | sɪᴅᴇ ɢʀᴏᴜᴘ | | ᴛᴏᴍᴏʀʀᴏw ʙʏ ᴛᴏɢᴇᴛʜᴇʀ...