Jungkook'un ağzından:
Tanrım bu da neydi böyle. Mavi saçları, beyaz teni, siyah takımı, mükemmel fiziği, tapılası gözleri ve o dolgun kiraz kırmızısı dudakları. Resmen güzelliğin vücut bulmuş haliydi. Ne yapacağımı bilemez bir haldeydim. Ne demeliydim. Heh buldum önce kendimi tanıtayım.
-Hoşgeldiniz. Ben lider Jeon.
Kurduğum cümle üzerine o güzelim dudakları yukarı kıvrıldı ve o harikulade sesi kulaklarıma doldu.
-Hoş bulduk Bay Jeon. Ben de Park Jimin.
Sesi o kadar güzeldi ki ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemez halde bakakaldım.
-Bay Jeon, iyi misiniz?
Adımı tekrarladığında boğazımı temizleyip
-İyiyim, pardon daldım bir an buyurun geçelim toplantı odasına isterseniz, diyerek durumu toparladım.
-Tabiki de.
Ben önden gidiyordum o ise arkamdan geliyordu. Bu durum beni çok heyecanlandırmıştı nedense.
Toplantı odasına geldiğimizde ise o liderinin yanında yerini aldığında ben de kendi yerime yani masanın baş kısmındaki sandalyeme yerleştim.
-Evet öncelikle size laboratuvar ekibimizi tanıtayım.
Yanımda oturan Seokjin'i işaret ederek
-Bu Kim Seokjin. Kendisi sözde laboratuvar görevlisi olacak ama mutfaktan dışarı çıkmaz.
Bu cümlemin üzerine Seokjin hariç herkes kıkırdamıştı. Jimin de aynı şekilde gülmüştü. O gülüşünü aklıma kazımak istemiştim. Tanrım noldu bana böyle birden. Kendimi toparlayıp diğer yanımda oturan Yoongi'yi işaret ederek
-Bu da Min Yoongi. Kendisi laboratuvar işlerinde başarılı birisidir.
Bu cümlemin üzerine Seokjin
-Ama mutfakta değil, demişti.
Yoongi'nin alttan Seokjin'e tekme savurduğunu görmüştüm. Seokjin'in acı dolu inlemesi üzerine herkes daha çok kıkırdamıştı Ben ise ara ara gözlerimi Jimin'e odaklıyordum. Bazen hissediyor olmalıydıki o da bana bakıyordu. Tatlı bir tebessüm hediye edip hemen geri çekiyordu o güzel irislerini benden. Biraz daha baksa olmaz mıydı?
Ben bunları düşünürken söze Kim sürüsünün lideri girdi.
-Ben de tanıtayım ekibimi.
Yanındaki uzun boylu,esmer tenli ve belediye çukuru gibi gamzeleri olan adamı göstererek
-Bu Kim Namjoon, kendisi laboratuvarda çalışmaya bayılır ve oldukça da başarılıdır.
Ve bu da Park Jimin. Onun için aynı şeyler geçerli değil. Laboratuvar ekibinde ve başarısı oldukça iyi ama o daha çok sosyal etkinliklerle ilgileniyor. Çok zorunlu olmadıkça laboratuvar ekibimize katılmaz.
Ha bir de Jung Hoseok var fakat kendisi aramızda yok o da Jimin gibidir. Pek resmi yerleri sevmezler,diyerek sözlerini bitirdi.
-Hepinizle tanıştığımıza sürümüz adına memnun oldum dileklerimi sunuyorum. Gelelim asıl meseleye, diyerek dikkatleri üzerime çektim.
****
Jimin'in ağzından:
Tanrım, karşımda duran bu yakışıklılık abidesi de neydi böyle? Siyah saçları, kahverengi gözleri, beyaz teni, tarzı, görünüşü harikaydı. Bir dakika o gülüş, Hah tavşan gibi tıpkı. Ama çok tatlıydı. Bana hoş geldiniz demesi, o sesi. İçimde bir şeyler oluyordu. Zehirlenmiş olabilir miyim? Ahh hayır Jimin saçmalama. Onun sürünün lideri olduğunu anladığım da heyecanım daha da katlanmıştı. Biraz daha büyük birilerini beklemiştim. Sahi kaç yaşındaydı acaba? Gerçi Taehyung da genç ama onun durumu farklıydı. Öff Jimin sanane adam niye gençse genç. Toplantı odasına girdiğimizde Taehyung'un yanına oturdum. Yüzünde biraz gariplik seziyordum. Bunu bir ara sormak için beynimin bir köşesine not almıştım. İki ekip birbirini tanıttı. Bu arada bazen göz göze geldiğim lider ile kalbim tekliyordu. Birkaç kez ufak bir gülümseme armağan etmiştim ama daha fazla bakamadım yanaklarım kızarırsa ele verirdim kendimi. Ama gözlerini sürekli üzerimde hissediyordum. Ben bakmadıkça daha çok bana bakıyordu. En son asıl konu olan projeye geçince konuşma ben de kafamı kaldırdım ve lidere çevirdim bakışlarımı.
******
Seokjin'in ağzından:
Kim sürüsü gelmek üzereydi. Ben ve Yoongi toplantı odasında bekliyorduk. Daha sonra kapıdan birisi girdi. Ve anında gözlerimiz birbirini bulmuştu. Bir anda kalbime bir sızı girdi. Ama belli etmemeye çalıştım. Nazikçe ;
-Hoş geldiniz, ben Kim Seokjin.
Bana anlamlandıramadığım bir duygu ile bakıyordu.
-Hoş bulduk ben de Kim sürüsünün lideri Kim Taehyung.
-Memnun oldum Bay Kim.
-Ben de memnun oldum.
Onlar Yoongi ile tanışırken ben de yerime oturdum. Neden kendimi kötü hissediyordum. Nedense onda beni çeken bir şeyler vardı. Belki de ikimizin de alfa olmasından kaynaklıdır. Alfaların içgüdüleri kuvvetliydi öyle değil mi? Ama Bay Jeonla karşı karşıya geldiğimizde hiç böyle olmadı. Kızışma dönemlerimde bile Bay Jeon'dan hiçbir duygu sezemiyordum. Tüm bu duyguları bir kenera bırakıp Bay Jeon'un gelmesi ile sürü ekipleri birbiri ile tanıştı.
Ve asıl konumuza sıra gelmişti.
****
Jungkook'un ağzından:-Gelelim asıl meseleye,diyerek dikkatleri üzerime çektim.
Biz yaklaşık 3 aydır bu konu üzerinde çalıştık, akıl yürüttük vs vs. Ve sonuç olarak projenin yürüyeceğinden eminiz ama bazı yönlerde sıkıntı yaşadık. Biz de projeden vazgeçmek yerine onu bir sürü ile ortak yapmaya karar verdik ve bu sürü olarak sizi uygun gördük.
Bay Kim söze karıştı.
-Öncelikle teşekkür ederiz Bay Jeon bizi uygun gördüğünüz için. Elimizden geldiğince yardım da bulunacağız. Hiç şüpheniz olmasın. Peki nedir bu proje?
-Projemiz erkeklerin hamile kalması...Arkadaşlar öncelikle şunu açıklamak istiyorum omegaverse dünyasında erkekler hamile kalıyordu biliyorsunuz ki ama bu kitapta bu geçerli değil, erkekler hamile kalamıyor. Bunu belirtmek istemiştim.
İkinci bir konu ise bu benim ilk kitabım, kötü yazıyor olabilirim. Ama eğer beğendiyseniz 2 saniyenizi ayırıp oy verebilirsiniz. Sizlerden destek gelmeyince yazasım gelmiyor, lütfen desteğinizi esirgemeyin.
Sizleri seviyorum 💜
Sağlıcakla kalın 🌼.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Minik Deneğim🌼
Fanfiction~Buldum, işte bu kadar. Hazır ol Jeon Jimin. Bebeğimizi doğuracaksın. . . .