✨Özel Bölüm ✨

1.5K 136 134
                                    

Buraya bölüm yazmayı çok özlemişim 🥺🥺.
Evli mutlu ve çocuklu bir Jikook 😍.
Hepinize iyi okumalar... 😘
.
.
.
  5 YIL SONRA
Jimin sarayda yaramaz oğlu Aren'i aramakla meşguldü. Jungkook ise şu aralar sürü liderleri ile sürekli toplantı yapıyordu ve onun yokluğunu fırsat bilen oğulları Jimin'e yapmadığı eziyet kalmıyordu.
-Areeen! Neredesin? Hadi oğlum ama bak küseceğim sana. Beni üzüyorsun.
  Jimin son sözünü bilerek dudak büzerek söylediğinde alfa oğulları hemen saklandığı yerden çıkıp babasının kucağına atladı.
- Neredesin bakayım sen! Beni çok korkuttun Jeon Aren!
Çocuk babasının sinirini almak için onun dolgun yanaklarını öpücüklere boğdu. 2 yaşına kadar Jimin'in babasının dudaklarını da öpebiliyordu ama birgün Jungkook babası eğer bir daha babasının dudağını öperse Jimin'in dudaklarına acı biber sürüp onu ağlatacağını söyledi. Aren de bir alfa olduğu için omega babasının ağlama düşüncesi bile onu paramparça ediyordu. O günden sonra bir daha Jimin'in dudağından öpmemişti. Jimin onu öptüğünde ise hemen odasına kaçıyordu Jungkook babasına yakalanmamak için.
-Gel bakalım yaramaz bücür. Kardeşinin yanına gidelim hadi ne yapıyormuş bakarız?
Diyerek oğlunu kucağına aldı ve odalarına doğru yürümeye başladı. Odaya girdiğinde Jungkook babasının göğsünde uyumuş olan Areum'u gördüler.
Jungkook onları görünce gülümsedi ve yanını işaret etti. Jimin de hemen yanındaki yerini alırken oğulları da Jimin'in boynuna sokulmuştu. Bebekliğinden beri asla paylaşmadığı boyun...
  Birkaç dakikanın ardından Aren de uyuyunca Jimin, Jungkook'a sokuldu ve o da gözlerini kapadı. Jungkook'ta biricik eşinin saçlarına öpücükler kondurup, o çok sevdiği koku ile uykuya daldı.
.
.
.
Bugün Jungkook tüm gününü ailesine ayıracağını söyleyip eşini ve bebeklerini de alıp sarayın olduğu şehrin çıkışında yer alan çok güzel ve sakin bir dağ evine getirmişti.
  Jungkook daha önceden evi temizletip dolabı doldurttmuştu.
-Evet afacanlar ne yapalım söyleyin bakalım?
-Oyun oynayalım!
-Yemek yiyelim!
-Hayır Oyun!
-Hayır Yemek!
-Şşşt tamam sakin olun, benim bir fikrim var. Hem yemek yiyip hem oyun oynayalım. Nasıl fikir?
  Jimin fikrini ortaya atmıştı.
-Ama baba nasıl olacak ki?
Dedi Areum.
-Şimdi güzellik, hani sen son zamanlarda sürekli yemek programı izliyorsun ya. Yemekleri tadıp puan veriyorlar hatta.
-Eveeet, diye çığlık attı Areum.
- Heh biz de öyle yaparız. Ben yarışmacı olur yemek yaparım siz de Jungkook babanız ile Jüri olursunuz. Tamam mı?
-Tamaaaaam!
Jungkook'ta gülerken birlikte mutfağa geçtiler.
   Jimin'e 2 buçuk saat süre verdiler yemek için. Jungkook ve çocuklar da bu arada evi geziyordu.
2 buçuk saatin sonunda Jimin her şeyi yetiştirdiği için mutlulukla el çırptı.
Jungkook ve çocuklar da geldiğinde oyunlarına başladılar.
- Evet değerli konuklarım hoş geldiniz evime. Masamı nasıl buldunuz?
-Ben çok beğendim babacığım, yani Jimin Bey.
Areum kıkırdarken Aren de söze atladı.
-Ben de beğendim babacığım.
Jimin bebeklerine öpücük atarken Jungkook'a döndü. Jungkook tek kaşını kaldırmış masanın hizasından bakıyordu.
-Şamdanlar 30 derece sağa kaymış puanım sıfır.
Jimin ve çocuklar şaşkın şaşkın Jungkook'a bakarken Jungkook tekrar konuştu.
-Ayrıca bu çiçekler canlı mı?
Masadaki papatyaları gösteriyordu.
-Evet canlı.
-Sıfır sıfır sıfır. Canlı çiçek bana dokunuyor. Oksijen salıyor ya o, böyle ciğerlerimde tuhaf bir his bırakıyor.
  Jimin sinirlenirken konuştu.
-Bugüne kadar solungaç solunumu yapıyordun da benim mi haberim yoktu Jungkook!
Çocuklar onlara gülerken Jimin de çorbasını servis ediyordu.
-Immm babacığım eline sağlık çok güzel olmuş.
İkizler konuştuğunda sıra Jungkook'a gelmişti.
-Bu çorba olmamış. Domates tadı var bunda.
-Çünkü domates çorbası Jungkook!
-Domates çorbasından domates tadı mı gelmesi lazım?
-Aaa afedersiniz beyefendi, kabak tadı mı gelecekti tabi ki de domates tadı gelecek. Bahane bulmak için konuşma Jungkook!
Jimin yemeklerini savunurken çocuklar da onu alkışlamışlardı.
-Eveeet ana yemeğimize geldi sıra. Köfte patates pilav ve salata yaptım sizin için.
Çocuklar tabaklarındakini silip süpürdüler adeta. Jungkook ise bahane peşindeydi.
-Eee Jungkook Bey beğendiniz mi?
Jungkook yüzünü asarak cıkladı.
-Hayır puanım size 0
-Aaa aa nedenmiş?
-Çünkü bu salata pişmemiş.
  Çocuklar babasına gülerken Jimin sinir krizi geçirecekti.
-Salatanın ne zaman piştiği görülmüş Jungkook!
-Peki salatayı geçtim de bu köfteler pişmiş.
-Vay canına ne kadar da enteresan. Ne olacaktı acaba başka!
-Nasıl yemek yapıyorsun sen, et ve et ürünlerini pişirirsen vitamini kaçarmış.
-Aaa özür dilerim Jungkook Bey, bir dahakine kuzuyu koyarım önünüze onunla hesaplaşırsınız artık.
Çocuklar babalarına gülerken Jungkook yine burun kıvırdı.
-Peki bu pilava bak bir sen. Resmen şeytan taşlamışsın gibi içi bembeyaz taşlarla dolu
-Jungkook onlar PİRİNÇ!
  Jimin sinirle Jungkook'un tabağını alıp tatlı servisine geçti. Yemeği kadar olmasa da tatlısın çok güveniyordu. Hazırladığı fırında sütlaçları servis etti.
Aren ve Areum afiyetle yerken Jungkook birden konuştu.
-Ayyy inanamıyorum. Bana bir şeyler oluyor.
Herkes Jungkook'a garip garip bakıyordu.
-Jimin bu sütlaçlar neden tatlı.
-Jungkook şaka mısın sen! Ne olacaktı ekşi mi?
Jungkook bütün yemeklere yaptığı gibi tatlıya da bahane bulmuştu fakat her şeyi silip süpürmüştü.
- Evet şimdi sıra puanlamada.
Dedi Jimin.
İlk ikizler puanını verecekti.
-Benim puanım 10 babacığım.
Aren, babasına tam puan verdiğinde Jimin ona öpücük yollamıştı.
-Benim puanım 9 babacığım.
Areum 9 verdiğinde Jimin sebebini sordu.
-1 puanı da nazar değmesin diye kırdım.
Masadaki herkes gülerken sıra Jungkook'a gelmişti.
-Masadakiler hiç güzel olmadığı için benim puanım 10. Bu 10 puanı da yemeğe değil yemeği yapana verdim.
  Jimin de dahil herkes kahkahalar içinde gülerken hep birlikte sofrayı topladılar ve günün geri kalanını da verimli şekilde geçirdiler.
*******
  Gece çocuklar uyuduktan sonra Jimin ve Jungkook biraz daha bahçede takılıp uyumak için odalarına geldiler. Üzerlerini değiştirip yatağa girdiklerinde Jimin anında Jungkook'a sokularak gözlerini kapadı.
-Jimin?
-Hımm
-Nasılsın?
-Jungkook ne istiyorsun?
-Ne alaka ya, omegamın halini hatırını da mı soramayacağım.
-Soracaksın tabiki de ama amacın farklı gibi gibi.
-Aşk olsun ne amacım olacak ki? Sen soruma cevap versene hem, şurada iki muhabbet edelim dedik.
-İyiyim alfacığım sen nasılsın?
Jimin cilve ile konuştuğunda Jungkook anında Jimin'in üzerine atlamıştı.
-Jimin?
-Efendim Jungkook?
-Ben diyorum ki...
-Baba, baba, baba...
  Jungkook ikizlerin sesini duyması ile Jimin'in üzerinden kalkmıştı.
Jimin kollarını iki yana açarak Aren ve Areum'u iki yanına yatırırken saçlarına öpücük kondurdu.
Jungkook çocuk gibi küsüp arkasını dönünce Jimin ve İkizler ona gülüştüler.
Hemen Aren Jungkook babasının bir tarafına, Areum da diğer tarafına geçerken Jimin de eşinin üzerine uzandı. Jungkook'ta ailesini çepeçevre sararken gülümsedi.
.
.
.
.
    Helloooooo👋🏻👋🏻ilk göz ağrımı çok özlemişim🥺🤭
Umarım beğenirsiniz bölümü. Hatalarım varsa affedin lütfen.
Sizleri seviyorum😘🌸

Minik Deneğim🌼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin