Jimin'in ağzından:
Namjoon'u odaya kilitleyip çıktık. Koridor boyunca yürürken Hoseok sessizliği bozan kişi oldu.
-Napacağız?
-Aklımda bir plan var, dedi Tae. Jungkook'a dönerek
-Projenin imzalandığı kağıdın kopyasını çıkartabilir misin?dedi.
Jungkook onu başıyla onayladı. Bahçeye çıktık. Seokjin ve Yoongi bir arabaya binerken ben de Jungkook'un arabasına doğru ilerledim. Binmeden önce gözlerim Tae ve Hoseok'u buldu. Dolu olan gözleri ile bana bakıyorlardı. Koşarak onların yanına gittim. Sıkı sıkı sarıldığımda onlarda göz yaşlarını serbest bırakmışlardı.
-Ama ağlamayın beni de ağlatacaksınız,dediğim de Tae eğlenerek konuştu.
-Allah Allah biz ağlıyoruz ya Jimin Bey, sen de ağlasan nolacak incilerin mi dökülecek dediğin de hepimiz gülmüştük. Onlara veda edip yola çıktık. Bir yanım hüzünlü iken diğer yanım neşe doluydu. Jungkook ile evlenmiştik. Ben bunları düşünürken Jungkook'un elini elimin üzerinde hissetmem ile irkilmiştim.
-Bebeğim, neden durgunsun?
Yüzüme geniş bir gülümseme yerleştirip Jungkook'a döndüm.
-Hiç sadece Taelerden ayrıldım diye üzgünüm biraz.
Ellerini biraz daha sıkarak
-Üzülme, ne zaman istersen gidersin, onlar gelir. Çok uzak değil zaten.
Ben de onun elini biraz daha sıkarak gülümsedim.
-Teşekkür ederim.
Bana bir gülümseme bahşettikten sonra dikkatini yola çevirdi.
Ben de camdan dışarıyı izlerken aklıma gelen soru ile Jungkook'a döndüm.
-Alfa, bir şey soracağım. Bu proje için ilk deneme olmuştu dedin. Peki ne oldu o denemede?
-Ben de seninle bunu konuşacaktım bir tanem ama fırsat olmadı. Şimdi şöyle bebeği taşıyacak olan omega, alfa ya da betaların bir ameliyat olması gerekiyor.
-Ameliyat mı? Neden?
-Rahim yerleştirilmesi gerekiyor bebeğim, birkaç gün önceden haber verilip vücuduna uygun bir rahim bulunuyor. Sonra da ameliyat olunuyor işte.
-Anladım. Peki
Bir süre durakladım ve sözlerime devam ettim.
-Benim rahmim ne zaman bulunacak?
Jungkook bana dönerek yüzümü inceledi.
-Ne zaman istersin?
Biraz düşündüm. Ve cevabımı söyledim.
-Şimdi olabilir.
Jungkook yüzüme kocaman bir gülümseme ile bakarken konuştu.
-O zaman şanslısınız bayım, size uygun rahim bulundu.
Şaşkın bir ifade ile Jungkook'a bakarken konuştum.
-Ne?Ne zaman? Nasıl bulundu? Kim buldu? Bana neden söylemedin?
-Bebeğim sakin, ilk denemeler yapılırken. Omegalara özel rahim bulunurken senin için de buldurttum.
Önüme dönüp bir süre düşündüm ve tekrar Jungkook'a odaklandım.
-Peki ne zaman ameliyat olacağım?
-Eğer şimdi istiyorsan en kısa sürede olursun. Ama ileride istiyorsan bekleriz bir tanem.
-Şimdi istiyorum.
-Peki, ben yarın randevu alayım.
-Tamam.
Birkaç dakika sonra saraya gelmiştik. Jungkook elimden tutup odasına doğru ilerliyordu. İçeri girdiğimde genelde siyah tonların hakim olduğu odaya göz gezdirdim. Siyah düz nevresimli çift kişilik bir yatak odanın ortasına konumlandırılmıştı. Yanlarında da iki tane beyaz komodin yer alıyordu. Duvarın bir tanesini kaplayan uzun ve geniş siyah bir dolap ve balkona açılan bir kapı. Manzarası harikaydı. Tam karşıdan odaya sızan dolunayın ışığı, yıldızların parlak görüntüsü muazzam bir görüntü sunuyordu. Ben etrafı incelerken belime dolanan kollar ile kendime geldim.
-Evimize hoş geldin Jeon Jimin.
-Hoş buldum alfa.
Sırtımı göğsüne yasladığımda bedenlerimizi pencereye doğru ilerletmişti. Ayın ışığı yüzüme yansıyordu. Kafasını boynuma gömen Jungkook içine derince bir nefes çekti.
-Immmm vanilya, en sevdiğim.
Sözleri üzerine kıkırdadım.
-Doğruyu söyle vanilya kokusu mu aldın benim kokumu mu?
-Tabi ki de omegamın kokusunu aldım.
İkimizde gülmüştük. Aklıma gelen şey ile durgunlaşırken Jungkook'ta bunu fark etmişti.
-Noldu bebeğim neden suratını astın?
-Alfa, Namjoon'un babası bizi rahatsız etmez değil mi?
Saçlarımın arasına minik bir öpücük bırakıp beni kendine çevirdi. Yüzümü elleri arasına alıp gözlerinin içine bakmamı sağladı.
-Hayır bir tanem rahatsız edemez, yarın Taehyung ile halledeceğiz biz onu. Sen bunları düşünme. Hadi gel uyuyalım artık, yorulmadın mı yoksa?
Kendimi yatağa bırakarak
-Fazlasıyla yoruldum.
-O halde üstünü değiştirip uyuyalım.
-Peki alfa.
Üstümüzü değiştirdikten sonra yatağa uzanıp Jungkook'un göğsüne sokuldum. O da kafasını saçlarıma gömerken kendimi huzurlu bir uykunun kollarına bıraktım.
*****
Taehyung'un ağzından:
Sabah erkenden uyanıp Jungkook'un gelmesini bekledim. Birkaç dakika sonra Jungkook'ta gelince planımı anlattım.
-Bak şimdi dünki konuşmalarımızı ses kaydı aldım. Bunu en son polislere vereceğiz. İlk önce senden kopyasını istediğim kağıdı Riddle sürüsünün liderine göndereceğiz. Babalarımıza engel oldukları projeyi oğullarının bulduğunu anlasınlar. Daha sonra bir atağa geçecektir bu adam ama biz fırsat vermeden ses kaydını polislere teslim edeceğiz. Sonrasında zaten tutuklanırlar.
-Çok iyi bir fikir. Hemen işe başlayalım. İzninle bir not bırakmak istiyorum Riddle sürüsünün liderine.
-Tabi yazabilirsin.
Jungkook elindeki kağıda bir şeyler karaladı ve sırıtan bakışları ile bana uzattı. Kağıdı okuduğumda benimde yüzümde bir zafer gülümsemesi oluştu.
'' Yıllar önce itibarımı kaybedeceğim diyerek engel olduğunuz projeyi tekrar piyasada görmek nasıl bir duygu Bay Riddle. Ha bu arada sürprizimizin en güzel yeri birazdan kapınızda olur. Size yeni hayatınızda mutluluklar.
Bu toprakların en soylu sürüleri Kim ve Jeon sürülerinden sevgilerle... ''
~Jeon Jungkook /~Kim Taehyung
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Minik Deneğim🌼
Fanfiction~Buldum, işte bu kadar. Hazır ol Jeon Jimin. Bebeğimizi doğuracaksın. . . .