28.Bölüm

2.2K 160 34
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar 🤗
.
.
Yazarın ağzından:
  Jimin stresle bir sağa bir sola gidip duruyordu.
-Bebeğim sakin olur musun artık.
Jungkook eşini sakince koltuğa oturttu ve yanına yerleşti.
-Bak birtanem, ben şimdi çıkıp konuşma yapacağım sen de sadece orada benim yanımda duracaksın. Tamam? Bunda strese gerek yok.
Jimin biraz olsun rahatlamıştı. Eşi haklıydı. Kendisi sadece orada duracaktı bir şey yok.
Sunum sırası gelmişti. İkili kürsüye davet edildiğinde Jungkook elini eşinin beline atarak kürsüye çıktı. Herkesin gözleri Jimin'in ve belli olan karnının üzerindeydi. Jimin gözlerini şöyle bir salonda gezdirdi ve hemen geri başını yere eğdi. Jungkook ise konuşmaya başlamıştı. Proje hakkında birkaç detaydan bahsediyordu.
-Evet bahsedeceklerim bu kadar, şimdi sorularınızı alabilirim.
Salondan bir kadın söz isteyerek konuştu.
-Öncelikle sizi ve eşinizi tebrik ederim Bay Jeon. Sorum şuydu;erkeklerin hamileliğini kadınların hamileliği ile kıyaslayacak olursak ne gibi farklılıkları var?
-Sorunuz için teşekkür ederim,hanımefendi.
Cevaba gelecek olursak eşim şuan 5 buçuk aylık hamile ve bu süreçte ondaki değişimler neredeyse birebir hamile kadınlardaki değişimler ile aynı. Pek bir farklı yanı yok anlayacağınız. Fakat dikkat edilmesi gereken dönem 7.ay ve sonrası. Çünkü erkeklerin hamilelik dönemi kadınlara kıyasla 7.aydan sonrası biraz riskli. Erken doğum açısından bilhassa da.
Bunu önlemek için hamile kişinin hiçbiri iş yapmaması, düzenli beslenmesi ve birazda bünyesine bağlı bir durum. Çünkü bebek hareketlerine başladığında hamile bireyi güçten düşürecektir. Bu durum da hamile bireyin sık sık sancılarının olmasına yol açacak.
Jimin Jungkook'un sözleri üzerine düşünmeden edemiyordu. Neredeyse 2 ay hiç hareket etmeden sancılı bir dönem geçirecekti. Bebekleri için değer miydi değerdi fakat bünyesi dayanır mıydı bilmiyordu. Jungkook birkaç soru daha alıp sunumu bitireceğini belirtti.
-Peki Bay Jeon, erkek bireylerin hamileliği için gerekli olan koşullar, ameliyat, ilaç ve benzeri durumları ne zaman halka açacaksınız?
-Bunun üzerine hala daha tartışıyoruz ama en kısa zamanda piyasaya süreceğiz.
Birkaç sorunun ardından sonunda sunum bitmişti ve şuan ikili araba ile kiraladıkları eve gidiyorlardı. Jungkook eşinin otelde rahatsızlık duyacağını düşünerek 3 günlüğüne bir ev kiralamıştı. İlk gün sunum için ayrılmıştı ama diğer iki gün sadece eşi ve minik bebekleri için ayıracaktı. Eve vardıklarında Jimin üstünü değiştirip uzanacağını söyleyerek yukarıya çıktı.
Jungkook'ta durumu fırsata çevirip eşine sürpriz yapmak için onun en sevdiği yemeklerden yapmıştı.
Akşam olduğunda eşini uyandırmak için yukarı çıkıyordu ki Jimin'in ağlayarak çığlık atması ile panik yaparak hemen odaya daldı. Odaya daldığında yerde elleri ile üzerine geçirmeye çalıştığı t-shirtin eteklerinden aşağı doğru çekiyordu.
Jungkook hemen ona bir şey olmuş düşüncesi ile yerdeki bedenin yanına çöktü.
-Bebeğim iyi misin, bir sorun mu var? Neden ağlıyorsun bir yerin mi ağrıyor hayatım?Noldu Jimin konuşsana!
Jimin daha da ağlamaya başlamıştı.
-B-Bak gör-dün mü*hıck* sen de sıkıldın benden. Bağırıyorsun bana *hıck*
-Hayır hayır bebeğim ben senden sıkılmadım, asla öyle bir şey olamaz. Ben sana bir şey olma düşüncesi ile panik yaptım sadece özür dilerim hayatım sesimi yükselttiğimin farkında değildim.
Jimin bir anda meleğe dönüşmüş gibi Jungkook'a sırnaşmıştı. Jungkook'ta eşini kolları ile sararken konuştu.
-Neden ağladın birtanem sen?
Jimin sanki aklına bir anda dank etmiş gibi yeniden ağlamaya başlamıştı.
-Jungkook ben*hıck* t-shirtimi giymek istemiştim ama*hıck* ama bak.
Jimin dudaklarını büzerek karnını gösterdi. T-shirtinden göbeğinin yarısı açıkta kalmıştı.
-Bak, bu benim en sevdiğim t-shirtümdü. Ama *hıck*bana küçük geliyoooor.
Jungkook eşinin t-shirtini çıkartıp boynuna ufak bir buse kondurup derin bir nefes aldı. Ve dolaba adımlayıp bol bir t-shirtünü Jimin'e giydirerek eşini kucağına aldı. Jimin itiraz etmeden eşine sokulurken burnunu boynuna gömdü. Aşağı indiklerinde Jimin gelen güzel kokular ile etrafına baktığında masanın üzerinde en sevdiği yemekleri görmesi ile hemen Jungkook'un kucağından inip masadaki yerini aldı. Jungkook eşinin bu tatlılığına gülümserken eğildi ve eşini kucağına alarak lavabonun yolunu tuttu. Jimin ona sorgular gibi baktığından Jungkook kıkırdadı ve eşinin minik burnunu ısırdı.
-Bu romantik akşam yemeğini şişmiş ve kızarmış gözler ile mi geçirmek istiyorsun bir elini yüzünü yıkayalım diyorum. Hım ne dersin?
Jimin de gülerek onayladığında ikili elini ve yüzünü yıkayıp masaya geçtiler. Yemeklerini güzelce yedikten sonra bulaşıkları halledip salona geçtiler. TV den film açıp izlemeye başladılar.
Film, bir kadının tek gecelik bir ilişkiden hamile kalması ve hamilelik döneminde bebeğin babasına olan ihtiyaçlarını konu ediniyordu. Adam ise bir o kadar pislik bir insandı. O kadının ardından milyon tane daha kadınla birlikte olmuştu. Kadın onun onu sevebileceği düşüncesi ile hep hayal kurmuştu. Ama filmin sonunda adam ne kadına dönmüş ne kadın adamı unutabilmişti. Kadın ve bebek doğum sırasında hayatını kaybederek bu dünyadan göçüp gitmişlerdi.
Jimin film boyunca bir kutu peçeteyi bitirip salya sümük ağlarken bir yandan da adama hakaret ediyordu.
-Aptal, pislik, alçak, hain, duygusuz, canavar*hıck*o kadın *hıck*o kadın çok mu şey istedi Jungkook? Bebeğinin babasız büyümesini istemedi ki. Ama yazık öldü kadın yaaaa*hıck*minicik bebeği ile birlikte bir de.
Jimin saatlerdir ağlıyor, Jungkook'ta onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
-Şşşş, bebeğim tamam. Bak sakin ol. O bir kurgu hayatım. Gerçek değil tamam mı ağlama artık lütfen. Bebeklerimizi ve beni de üzüyorsun.
Jimin'in dikkatimi çekmiş olmalıydı ki eli karnına gitti. Hemen karnına sarılarak bebeklerinden özür dilemeye başladı.
-Bebeğim hadi uyuyalım artık, dinlen sen de ağlamaktan yorgun düştün.
Jimin itiraz etmeden kollarını Jungkook'a uzattı. Eşi gülümseyerek onu kucağına aldığında odalarına doğru yol aldılar.
-Jungkook?
-Hımmm
-Benim uykum yok.
Jungkook kıkırdadı.
-Öğleden beri uyuduğun için olabilir mi acaba?
Jimin sahte bir kızgınlıkla koluna vurdu.
-Öğlen ben uyumadım bir kere bebeklerim uyudu.
-He onlar karnında uyurken sen de temizlik mi yapıyordun hayatım? Cadının verdiği zehirli elmayı yemiş uyuyan güzel gibi uyuyordun valla.
-Güzel miyim gerçekteeeeen?
-Buna mı takıldın koskoca cümlede?
-NE YANİ ÇİRKİN MİYİM BEN JEON JUNGKOOK! Sen bana külkedisi mi demek istedin! Ama unutma Jeon Jungkook kimsenin beğenmediği külkedisi, prens ile evlendi.
-Bebeğim sen çirkin olabilir misin? Bu güzelliğe nasıl çirkin denebilir. Sen o masal kahramanlarından bile bin kat daha güzelsin.
-Sadece bin kat yani. Sadece bin. Bir tane bir yanında da 3 sıfır olan bin. Ben bu kadar çirkinim yani öyle mi?
-Hay-
-Sus, konuştukça batıyorsunuz Bay Jeon.
Jimin eli ile karnını okşarken konuştu.
-Bebeklerim duydunuz mu Jungkook babanız bana çirkin dedi. Ona bir ceza mı versek ki hım?
Jungkook eşini pür dikkat izliyordu.
-Ne istiyorsunuz bebeklerim?Jungkook babanız size ne alsın?
Jimin düşündü düşündü ve aklıma gelenleri sıraladı.
-Şimdi canım şuan acayip çikolatalı pasta istiyor. Ama şuan salatalık turşusu istiyor. Ama şuan çikolata şelalesi istiyor. Ama şuan limonata istiyor. Ama şuan balık istiyor. Ama şuan makaron istiyor ama şuan salata istiyor. Ama şuan erik istiyor. Ama şuan çilek istiyor. Ama şuan şeftali istiyor. Ama şuan avokado istiyor. Bu kadar😊
Jimin tatlı bir şekilde Jungkook'a bakarken Jungkook kalbini tutarak yataktan kalktı.
-Ocağıma incir ağacı diktiniz bebeklerim sağ olun. Artık doğduğunuzda size mama ve bez alacak babanız kalmadı.
-Jungkoooooook! İncir de al! Ayyy tanrım evet evet incir de alllll!
Jungkook kafasını sallayarak çıktı.
Ne alacaktı şimdi kafasında tekrar ediyordu.
-Bez, mama. Yok dur ne? Onlar şimdi değildi. Şimdi alması gereken şeyler, çikolatalı pasta, turşu, çikolata şelalesi, balık, çilek, erik.... Başka ne vardı. Jungkook düşünerek açık market buldu. İstediklerinin hepsini almıştı. Hatta ne olur ne olmaz diye fazladan meyve, çikolata falan da almıştı.
Eve geldiğinde eşyaları tezgaha bırakıp yukarı çıktı. Eşini kendi yastığına sarılmış mışıl mışıl uyurken buldu. Jungkook hemen üstünü değiştirip Jimin'in sarıldığı yastığın yerine kendi yerleşti. Burnunu eşinin saçlarına daldırdı.
-Seni seviyorum yaşama sebebim. Sizleri seviyorum minik bebeklerim.
Eşinin karnını okşayarak uykuya daldı büyük olan.
.
.

.
   Hellloooo, bugün ders çalışasım hiç yoktu😁ben de bölüm yazayım dedim.
Yazım ve noktalama hatalarım olmuşsa affola.
2 bölüme final demiştim fakat birkaç bölüm daha olacak galiba. Konu bulamamıştım fakat bir okurum sayesinde birkaç bölümlük daha konum oldu 😊.
  Sizleri seviyorum, sağlıcakla kalın ❤️

Minik Deneğim🌼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin