22.Bölüm

2.6K 203 16
                                    

Jimin'in ağzından:
  Sabah uyandığımda yanımdaki boşluk hissiyle gözlerimi araladım. Odaya göz gezdirdikten sonra acaba lavaboya mı gitti diye seslendim.
-Alfa.
Ses gelmemişti. Tekrar seslendiğimde kapının tıkırtısını duydum.
-Ooooo benim omegam uyanmış mı?
-Evet de sen neredeydin?
Yanıma uzanarak beni kendine çekti.
-Taehyung'un yanına gitmiştim bebeğim, Namjoon olayını hallettik.
Dudağımı büzerek
-Yaaaa ama beni neden götürmedin?
-Bebeğim çok işimiz yoktu zaten, yorulma istedim. Ama eğer Taehyungları görmek istersen gideriz yine.
-Peki. Ne yaptınız Namjoon'u?
  Jungkook olayları anlattıktan sonra içimi bir rahatlama kapladı.
-Yani rahatsız etmeyecekler artık kimseyi?
-Etmeyecekler. Şimdi gelelim sana.
Anlamadığımı belli eden bakışlarımı gönderdiğim de sözlerine devam etti.
-Randevunu aldım sabah. Yarın gelebilirsiniz dedi doktor.
Sözleri üzerine bir heyecan kapladı vücudumu. Ameliyatlardan hep korkmuşumdur ama bu başkaydı. Bu ameliyat sayesinde Jungkook ile bir bebeğimiz olacaktı. Gözlerim dolu dolu olurken Jungkook'un sesi beni kendime getirdi.
-Sorun ne, istemiyor musun bir tanem? Eğer henüz hazır değilsen bek-
Cümlesini bitirmesine izin vermeden dudaklarına kapandım. Geri çekildiğimde konuşmaya başladım.
-Hayır istiyorum sadece heyecanlandım.
Sözlerim üzerime gülümsediğinde ben de gülümsedim. Daha sonra kahvaltımızı yapmak için Jeon ailesinin kahvaltı salonuna indik. Burada Jungkook ile baş başa kahvaltı yapmak çok hoşuma gitmişti. Kahvaltımızı yaptıktan sonra da biraz dışarı çıkıp dolaşmıştık.
******
(Ameliyat günü)
Jungkook'un ağzından:
Sabah Jimin için birkaç kıyafet hazırlayıp yola çıktık. Bu gece hastanede kalacaktı. Erken saatlerde hastaneye geldik. Yatış işlemlerini halledip Jimin için ayrılan odaya çıktık. Orada üzerini hazırlayıp sedyeye yatırdığımızda minik elleri ile elimi sıkı sıkı tuttu. Boşta olan elim ile ellerini ellerimin arasına aldım ve eğilip alnına bir öpücük kondurdum.
-Şşşşş sakın korkma bir tanem,hiçbir şey olmayacak ben seni bekliyor olacağım. Tamam mı sakın korkma.
Başını salladı. Odaya iki hemşire geldiğinde ameliyathaneye doğru gidiyorduk. Ellerim hala daha onun ellerindeyken giriş kapısına geldiğimiz de bırakmak zorundaydım. Endişeli gözler ile bana bakarken arkasından bağırdım.
-Seni burada bekliyorum Jeon Jimin.
En son gülümsediğini gördüm ve kapı kapandı.
    40 dakika olmuştu ve hala daha çıkmamıştı. Ameliyathanenin önünde bir sağa bir sola tur atarken kapı açıldı ve doktor çıktı. Hemen yanına giderek
-Nasıl Jimin iyi mi?
-Ameliyat başarı ile geçti, şimdi hemşireler odaya çıkaracaklar. Yalnız bir hafta halsizlik olabilir. Onun için ilaç yazacağım. Yarın çıkış yapmadan önce bana uğrayın mutlaka.
-Peki doktor Bey çok sağ olun.
-Rica ederim efendim. Mutluluklar.
Doktor yanımdan ayrıldıktan sonra sedye ile Jimin'i de çıkardılar. Gözleri çok az açık henüz tam kendine gelmemişti.
-Jungkook.
Adımı mırıldandığında ellerini tuttum.
-Buradayım canım korkma. Yanındayım bak.
Gözleri tekrar kapandığında odasına doğru ilerliyorduk. Hemşireler odaya geldiğinde serumuna sakinleştirici yapıp çıktılar. Ellerimin arasında olan ellerini bırakmadan sandalyeyi yatağına yanaştırdım. Taehyunglara da haber vermiştim. Yarım saat sonra onlar da geldiğinde Jimin hala uyuyordu.
  Bir saat sonra falan uyandığında Tae dalga geçerek konuştu.
-Ooo Jimin Bey, yıllık uykunuzu aldınız galiba. Ne kadar uykucusunuz. Hadi kalk bak sana en sevdiğimiz çikolatalardan aldım. Bademli ve sütlüüüğğ.
  Tae elindeki paketi sallarken çocuk gibi heyecanlıydı. Jimin gülerek Taehyung'a baktı bir süre.
-Eğer o paketi biraz daha sallarsan çikolataları zemin yiyecek,dedi.
Tae hemen paketi açıp içinden bir tane çikolata çıkardı. Jimin'e uzatıyordu ki onu durdurdum.
-Aaa Taehyung dur. Önce çorba içmesi lazım. Doktor hafif şeyler yesin dedi.
Seokjin Taehyung'un elindeki çikolatayı alıp
-Ayy ben yerim doktor bana yeme demedi.
Seokjin'in sözleri üzerine hepimiz güldüğünde Hoseok Jimin'in yanına giderek elini tuttu.
-Jimin biz artık gidelim. Fazla yormayalım seni. İstediğin bir şey var mı?
-Yok hyung sağ ol.
Yoongi de yanına gidip geçmiş olsun dedikten sonra çıktılar. Seokjin'de ayaklandığında Jimin'e geçmiş olsun diledi ve kapıya doğru yürüdüğünde Taehyung'a baktı.
-Tae yürüsene davetiye mi bekliyorsun?
-Öff iyi ya, iki dakika oturtmadınız?
-Tae bir buçuk saattir oturuyorsun zaten. Yürüsene. Akbaba gibi çöktün milletin üstüne.
  Seokjin ve Taehyung'un atışmasını izlerken Jimin de ben de kahkaha atıyorduk. Tae en sonunda yerinden kalkıp Jimin'in yanına geldi.
-Evet minik bebek, çok geçmiş olsun. Seni alfan ile yalnız bırakıyoruz. Beni bu adama terk ettin ya sana trip atacağım bir ara bana unutturma.
Taehyung ve Seokjin de çıktıktan sonra yanına gidip ellerini tuttum.
-İyi misin, ağrın var mı?
-İyiyim alfa merak etme.
Gülümsedikten sonra iki tane görevli kadın yemeğimizi getirdi. Jimin'e şuan sadece çorba içirebilirdim.
Tabağını masanın üzerine koydum ve yatağını biraz dikleştirdim.
  Çorbasından bir kaşık aldım ve üfleyerek dudaklarına doğru ilettim kaşığı.
  Çorbayı içtikten sonra yüzünü buruşturdu.
-Ama bu tatsız.
Onun bu haline gülerken bir kaşık daha içirdim. Zorla da olsa içmişti. Hatta ben itiraz edip kendi çorbamı da içirdim.
  Saat başı serum değiştiren hemşireler ile birlikte nihayet sonunda sabah olmuştu. Sabah çıkış işlemlerini halledip doktorun yazdığı reçeteyi alıp. Jimin'in odasına çıktım.
-Evveet Jimin Bey hazırsanız sarayımıza gidebiliriz.
  Heyecanlı bir şekilde başını aşağı yukarı salladı.
-Hazırım bir an önce gidelim buradan.
  Gülümsedim ve ceketini giydirip aşağı indik. Arabaya binip saraya doğru giderken Jimin uyumuştu. Geldiğimizde onu rahatsız etmeden kucakladım ve odamıza götürdüm. Dikkatlice yatırdıktan sonra alnına minik bir öpücük kondurdum.
- Hazır ol Jeon Jimin. Çocuğumuzu doğuracaksın...
.
.
.

Minik Deneğim🌼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin