Şarkıyla dinleyin
-Yazar-
Sarışın adam kızın odasından çıktıktan sonra kendi odasına girdi. Kendisini yatağa atdı ve düşünmeye başladı. Kızdan ilk gördüğü 2012 yılında bile etkilenmişti. 16 yaşında olmasına rağmen çok güçlü ve kararlı kızdı. Hatta Kaptan Amerikaya gözlerinin 'bok mavisi' olduğunu söyleyecek kadar da cesurdu. Ama Steve 16 yaşındakı bir kızdan hoşlanamayacağını biliyordu. Bu yüzden hislerini gizledi ve yavaş yavaş yok olmasını izledi. Hera'nın bir süre Avengers'dan uzak durması bu işte ona çok yardımcı olmuştu.Ama kız dün gece buraya geri dönmüştü. Tanıdığı 16 yaşındakı kızdan tamamen farklıydı. Mutant güçleri daha gelişmişti. Daha sakin ve daha temkinli birisi olmuştu. Ve onunla ilgili yeni gerçekler öğrenmişti. Kız 3000 yıldır yaşıyormuş. Zamanında 16 yaşındakı değil de 2996 yaşındaki kızdan etkilenmişti. Ve bu bilgi kendisini zamanında yaşadığı suçluluk duygusundan kurtarmıştı. Hem de zamanında yok olan hisslerini yeniden geri getirmişti. Nede olsa torunu yaşında değildi genç kız. Dün akşam Tony'nin söylediği 'ihtiyar ve büyük anne' lafı da hoşuna gitmişti.
Ajanın birisi kızına iltifat etdiği için sinirlendi, eğitdiği kızın yere düşmesini sağlamış ve ayağının incinmesine sebep olmuştu. Genç kızı kıskanmıştı sarışın adam.
Steve Rogers Peggy Carter'dan sonra ilk kez böyle hiss ediyordu.
Az önce kızın kendisini dövdüğü için ne kadar suçluluk hissetdiğini görmüştü. İlk kez öyle görüyordu genç kızı. İlk kez öyle korkmuş görmüştü kızı.
Düşündü sarışın adam. Kız onu dövdüğü için mi korkmuştu yoksa güçleri kontrölden çıktığı için mi korkmuçtu? Ya da her ikisi ola bilirdi. Tek bildiği şey kendisinin kıza iyi geldiğini biliyor olmasıydı.Kıza sarmıştı kollarını. Başını da kalbine yaslamıştı. Kızsa destek alırcasına kolundan tutmuşdu adamı. Sanki bırakmasını istemiyormuş gibi. Adam kızın saçlarını okşarken kızın saçlarının çok güzel koktuğunu fark etdi. Papatyalar gibi kokuyordu.
-Hera Collins-
Aynı şarkıları bilmem kaçıncı kez dinlemekten sıkılmıştım. Pencereden baktığımda hava kararmıştı ve kar yağıyordu. Kocaman taneler yavaş yavaş yeri beyazlatıyordu. Üstüme ceket aldıktan sonra kafetariyaya indim ve sıcak çikolata aldım. Terrasımsı kolidora çıktım ve pencerede oturarak gökten inen beyaz noktaları izlemeye başladım. Terapi gibiydi. ''Uykusuzluğu çok iyi değerlendiriyorsun'' dedi arkadan birisi. Başımı çevirdiğimde yüzbaşıyı gördüm ''hergün kar görmüyoruz sonuçta'' dedim. Karşımda oturmuştu ''sen niye uyumuyorsun?'' diye sordum çikolatamdan bir yudum alırken ''süperasker olduğumdan uykusuzluk o kadar da sorun olmuyor'' dedi ''bu, bu saatde uyanık olmana bir sebep değil yüzbaşı'' dedim ''açık havada biraz koşmayı planlıyordum ama gördüğün üzere planlarım değişti'' dedi dışarısını gösterirken ''iyi tarafından bak kardan sonra hayat yeniden canlanacak'' dedim ''orası ayrı tabii'' dedi.
Bir kaç dakika sessizce yağan karı izledik. Aklıma gelen şeyle ona döndüm ''hiç sushi yedin mi?'' diye sordum ''ne?'' diye sordu düz şekilde ''sushi yedin mi?'' diye sordu ''hayır'' dedi ''bence denemelisin tadı çok iyi hatta şuan denemelisin'' dedim ve telefonumu çıkarıp sipariş verdim. ''Birazdan burada olur'' dedim heyecanla. Bu halimi garip bulmuş görünüyordu çünkü kaşları çatılmış şekilde gülümsüyordu.
Koşarak aşağı indim ve siparişleri aldım parasını verdikten sonra yine aynı hızla koşarak yüzbaşının yanına geldim. Sushiyi bırakıp üstümdeki karı temizledim. Sonraysa pencereye oturdum ''pekala başlayalım'' dedim ve kutuyu açtım. Çubukları yüzbaşıya verdim kendiminkileri de elime aldım. Birini aldım ve sosa batırarak ısırdım ''hadi yesene'' dedim ağzı dolu şekilde. Sonra aklıma gelen şeyle durdum. Hiç sushi yemeğen birisine sushi çubuklarıyla sushi yemesini istiyordum. ''Benim hatam'' dedim ve çubukları düzgün tutmasına yardım etdim. Ellerinin üzerinden çubukları düzgün yerleştirdim. Dikkatlice izliyordu. ''Elin böyle rahat mı?'' diye sordum ''e-evet'' dedi. Sosa batırdıktan sonra çubukları ağzına götürdüm. Bir ısırık aldıktan sonra tepkisi için bekledim ''bu gerçekten iyi'' dedi ''gördün mü sana söylemiştim'' dedim. Elimi elinden çekmiştim ve sushimizi yemeğe devam etmiştik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑨𝒏 𝑨𝒗𝒆𝒏𝒈𝒆𝒓 | 𝐼𝑛𝑓𝑖𝑛𝑖𝑡𝑦 𝑆𝑎𝑔𝑎
Fantasy2012'deki original 6'lı değil de original 7'li olsaydı nasıl olurdu? Takımda Tony Stark, Steve Rogers, Thor Odison, Natasha Romanoff, Clint Barton ve Bruce Banner dışında birisi daha olsaydı nasıl olurdu? Hem de Mutant birisi? Dip Not: Hikayede MCU...