(Seth and Richard Gecko)
-Ethan-
Seth ve Richard gelmişlerdi "iyi haberler söyle bana" dedim koltuğumda dönerken "malesef kız evi terk edeli 28 saat oldu ve geri dönmedi" dedi Seth "nerede olduğuyla ilgili bir fikriniz var mı?" diye sordum "olumsuz" dedi Richard "benim bir teorim var" dedi Kisa içeri girerken "bence biraz ondan örnek alsanız iyi olur" dedim yapmacık şekilde "3 hafta önce kız bir emlakçıyla konuşmuş ve bir kale satın almış" dedi "ne satın almış dedin?!" diye sordu Seth "eski bir kale malikane ya da herneyse. Belki de oraya taşınmıştır" dedi "beklemekten sabrım tükendi" dedim ve yerimden kalktım "onu ya diri ya da ölü bana getirin" dedim. babamız daha fazla bekleyemez. Onu oyundan çıkardıktan sonra babamı geri getirmem lazımdı. Sonraysa oyuna yeni kurallar koyacaktık.
-Hera-
Mutantların buraya taşınmasından 2 hafta geçmişti ve buraya çok iyi uyum sağlıyorlardı. Sadece bir sorun vardı. Onların burada olması güçlerini kullanmaları egzersiz falan yapmaları garip hissettiriyordu. Güçsüz gibi bu yüzden kendime çok yükleniyordum onlar kadar güçlü hissetmek için. Sabah kalkıp rutin işlerimi hall etdim. Eşofmanlarımı giyinip saçlarımı yukarıdan sıkıca topladım. Altkatdaki antreman salonuna indim sabah fazla erken olduğu için kimsecikler yoktu. El bantlarıyla ellerimi sardım ve çuvala döndüm. Yumruklarımı ve tekmelerimi geçirmeye başladım. yumruklarımı daha hızlı daha sert vuruyordum.her seferinde yumruklarım çuvala dokunduğunda piramiti görüyordum sonra dağılmasını ve adamın dağıntıların altında kalmasını. Kafamda hissetdiğim acıyla son yumruğu vurup geri çekildim. Elimi alnıma götürdüm yüzümü acı dolu buruştururken. "hey sen iyi misin?" diye sordu John. "evet sanırım" dedim yere otururken. Gelip yanımda oturdu "senin olayın ne anlatmadın hiç" dedi "güçlerim olsaydı saniyeler içinde sana anlata bilirdim ama malesef birşeyim olmadığı eski yöntemlerle anlatacağım" dedim "bilinen en yüksek omega mutant seviyyesinde olduğum biliniyordu. Bir değil birden fazla yeteneklere sahiptim"dedim "telepati telekinezi enerji manupilasyonu iyileşme süper insan hisleri süper insan dayanıklığı hızı üstün dövüş yetenekleri kısa süre içinde herhangi birşeyde ustalaşmak silahta ve ya teknolokjide savunma kalkanları hava manuilasyonu ateş manupilasyonu su manupilasyonu yer manupilasyonu hayat enerjsini emme ve asla keşfedemeyeceğim diğer özellikler" dedim "tüm bunlarıyapa biliyor muydun?" diye sordu hayranlıkla "evet hemde hiç zorlanmadan sonra trajik bir olay yaşadım savaş jeti silahlarıyla katil robot tarafından delmedeşik edildim. 1 ay komada kaldım ve uyandım bir bakmışım herşeyimi kaybetmişim" dedim derin bir nefes alırken "üzgünüm" dedi "ben daha çok" dedim gözlerimi duvardan ayırmayarak. "tek istediğim mutantların güvenliğini sağlamak böylece benim yaşadığım trajediyi ve ya ona benzer birşeyi yaşayamayacaklar"dedim "sen bir kahramansın" dedi "trajedinden önce olduğu gibi şimdi de birkahramansın" dedi ekleyerek "bu benim işim" dedim dudaklarımı bir birine bastırırken. "hey birisi seni arıyor Hera" dedi Marcos gelirken "beni mi?" diye sordum "evet iki kişiler seni soruyorlar" dedi. "ilginç bugün kimseyi beklemiyordum" dedim ve kalkıp dışarı gitdim. yolda saçlarımın alt kısımını saldım çünkü fazla sıktığım için acıtmaya başlamıştı. yüzümdeki soru işaretlerini silmeden dışarı çıktım.
Iki adamdı ve böyle birilerini gördüğümü hatırlamıyorum "yardımcı ola bilir miyim?" diye sordum "sen Hera'sın değil mi?"diye sordu sarışın. "benim? Sizin tanıyor muyum?" diye sordum. Tedirginlerdi iyi niyyetli değiller gibiydi. Ve şüpheli duruyorlardı. "bana bir dakika izin verin" dedim ve kapıda merakla bize bakan John ve Marcos'un yanına gitdim "herkesi aşağı kata sığınağa götür bu adamlar pek iyi niyyetli değil gibi" dedim"sentinel servisleri mi?" diye sordu "hayır" dedim ve karşılarına geri gitdim"diğerleri için gelmedik zaten onlara bir sorunumuz yok" dedi esmer olan "sorun ben miyim?" diye sordum "malesef" dedi esmer "ne tür bir sorun olduğumu merak etmiyor değilim" dedim "güçlerin bir sorun" dedi sarışın "güçlerimi kaybedeli çok oldu doğal olarak bir sorun olduğumu sanmıyorum" dedim "üzgünüz ama yaşaman bir sorun" dedi esmer "beni öldürecek misiniz?" diye sordum "mecburuz" dediesmer. Yere bakıp derin bir nefes aldım "deneyin bakalım" dedim savunma pozisyonu alırken. Birden ikisi de yılanımsı birşeye dönüştüler "bu da ne be!"dedim iğrendiğimi belirten şekilde. Üstüme saldırdıklarında kendim siper aldım ve onlara saldırdım. Fiziksel olarak güçlülerdi ama fazla basit dövüşüyorlardı.Esmer olan boğazımdan kavradı ve beni karşı tarafa sert şekilde fırlatdı.Kafamı yere vurduğumda dalga yaşadım sanki. Sokoviada olanların dalgasını.Yumruğumu sıkıp ayağa kalktım ve mutantların bahçede antreman için bıraktıkları ninja sopalarından birisini aldım. Etrafımda hızlıca döndürdükten sonra saldırı pozisyonu aldım. Korkmuş görünüyorlardı çatışmadan çekiniyorlardı "ikinci kez sormayacağım, kimsiniz?" diye sordum "bununla ilgili bilgi veremeyiz" dedi sarışın ve saldırdı. Saldırısını hızılıca ve kolayca def etmiştim. Dizleri üzerine düştüğünde suratına öyle bir tekme geçirdim ki ağzından ve burnundankan fışkırmıştı. Ve boynunda gördüğüm dövme mi damga mı bilmedim her ne ise garip şekilde tanıdık gelmiş ve irkilmeme sebep olmuştu. Bunu kullanıp kalkıp diğer adamın yanına gitdi "neden peşime takıldınız" diye sordum "bize engel olma diye karşımıza çıkan her engeli yok ederiz. Senin için son gelişimizvolmayacak" dedi esmer "sizi tanımıyorum bile ne tür bir engel oluştura bilirim ki?" diye sordum "tanıyacaksın" dedi sarışın ağzındaki kanı tükürürken "tüm dünya tanıyacak" dedi ve gitdiler. Arkalarından uzun uzun bakmıştım. Diğerleri onlar gitdikten sonra çıkmışlardı. "neler oluyor?" diye sordu Lorna yanıma gelirken. Derin derin nefesler alırken elimdeki ninja sopasını ne kadar sıktığımın farkında bile değildim. "hey" dedi omuzuma dokunurken "saçların-saçını mı boyadın?" diye sordu. yüzüme düşen tutamlara baktığımda gri renktelerdi. Eskisi gibi. Alt kısımlarda da gri tutamlar vardı. "güçlerin geri mi geliyor?" diye sordu Elias "o adamlar kimdi?" diye sordu Lorna "kim olduklarını bilmiyorum ama büyük birşeyin parçaları olduğundan eminim ve sanırım o büyük şeye engel olacak tek şey benmişim" dedim elimdeki ninjasopasını sonunda bırakırken. "nasıl büyük birşey?" diye sordu Marcos "bilmiyorum sadece-" lafımı tamamlayamadan kafamda hissetdiğim keskin acıyla suratımı buruşturdum ve elimi alnıma götürdüm. "hey hey" dedi Elias elini omuzlarıma koyarken "sen iyi misin?" diye sordu. gözlerimi sıkıca kapatdım.Yine Sokovia yine vurulma anı. Tüm o hissizliği bedenimi ele alan sıcaklığıhiss ede biliyordum. "durumu kötüleşiyor!" dedi John. Elias beni kucağına alıp içeri götürdü. Aynı şeyleri nasıl hiss ede bilirdim ki! nefesim kesilmek üzereydi "nabzı yükseliyor bir tür şok geçiriyor olmalı" dedi Clarice elini boynuma koyarken. "ona birşey yapmadılar değil mi?" diye sordu Elias "hayır onları gördüğümde korkmuş görünüyorlardı sanırım birşeylere engel olmak istiyorlardı ama başarısız olmuşlar gibiydi" dedi John. Yine gerçeklikle bağlantım kopmuştu ve bu sefer çölde değildim korkunç bir piramitin karşısındaydım ve orada garip kılıklı biradam vardı. Piramiti inşa ediyordu ama etraftaki binaların küllerinden yapıyordu bunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑨𝒏 𝑨𝒗𝒆𝒏𝒈𝒆𝒓 | 𝐼𝑛𝑓𝑖𝑛𝑖𝑡𝑦 𝑆𝑎𝑔𝑎
Fantasy2012'deki original 6'lı değil de original 7'li olsaydı nasıl olurdu? Takımda Tony Stark, Steve Rogers, Thor Odison, Natasha Romanoff, Clint Barton ve Bruce Banner dışında birisi daha olsaydı nasıl olurdu? Hem de Mutant birisi? Dip Not: Hikayede MCU...
