Media: Erik Lehnsherr/Magneto
Olanlardan 1 hafta geçmişti. Güvenliğim için Stark kulesini terk etmemiştim daha doğrusu Avengers kulesini. Insanlar artık şübheleniyorlardı. Hükümet daha birşey söylememişti olanlar karşısında. Bazen kulenin önüne geliyorlardı ve bir şeyler fırlatıyorlardı ya da ellerinde tabelalar vardı 'o yaratığı burada istemiyoruz!' 'Manhattan'i terk et seni ucube!' gibi şeyler. Pencereden aşağıya bakıyordum yine aynı şeyler vardı. "bayan Collins, bay Stark sizi labratuarında bekliyor" dedi Jarvis. Dışarıya bakıp derin bir nefes alıp aşağı labratuara indim. "efendim Tony" dedim "senin için birşey yaptım" dedi "neymiş?" diye sordum "bir zırh" dedi. Ve kabinlerin birinden siyah bir zırh çıktı ama bilinen Stark zırhları gibi görünmüyordu. Benim kostümümün zırh versiyonu gibiydi "Tony..." dedim sadece "biliyorum ihtiyacın yok ama yapa bildiğin şeyler arasında uçmak yok malesef" dedi "pekala" dedim ve zırha bir göz atdım. "ve birde nanotech" dedi "nanotech zırh yapmayı ne ara öğrendin?" diye sordum "senin için zırh yaparken benim bilinen zırhlarımı kullanman seni yavaşlatır diye düşündüm" dedi "iyi düşünmüşsün" dedim "denemek ister misin?" diye sordu. "tabi ki" dedim. Kabinin içinde haraket halinde olan zırh aniden kayboldu. Sonra Tony elindeki ark reaktörünü göğüsüme sabitledi. "üzerine 2 kere tıklarsan zırhın aktivleşir" dedi. Dediğini yaptım. Reaktöre 2 kere tıklayınca siyah zırh bedenimi derim gibi kapladı. Saçlarım dışarıda kalmak şartıyla tüm bedenimi zırh sarmıştı. Gözlerimin önünde Jarvis'in sistemleri oluşmuştu "nasıl?" diye sordu "harika duruyor!" dedim "havalanmaya çalış" dedi "tamam Jarvis uçur beni" dedim. Ellerimde ve ayaklarımda motorlar çalışmaya başlamıştı bir kaç santim sonrası bir kaç metre havalanmıştı. Sonraysa inmiştim "bu gerçekten müthiş hissetdiriyor!" dedim "güzel değil mi?" dedi gülerken "peki bunu nasıl çıkaracağım?" diye sordum "sesli kumanda var çıkarmasını istersen çıkar" dedi "pekala zırh çıkmanı istiyorum" diyince birden tüm zırh reaktörde toplandı. "gerçekten teşekkür ederim, Tony. Gerçi ihtiyacım yoktu ama sen unca zahmete girip bunu benim için yapmışsan bana da kullanmak düşer" dedim "güle güle kullan fırtına kız" dedi o da.
Nerdeyse öğlen olmak üzereydi. Birden Charles aklıma geldi. Uzun zamandır onları görmüyordum. "şey Tony, Charles'a uğramamda bir sorun olur mu?" diye sordum "hayır ama dikkatli olman gerek birisi seni görmesin hatta zırhla gitsen daha iyi olur" dedi. Zırha iki kere tıkladım ama bu sefer tüm bedenimi sardı. Tavan açılınca uçarak kuleden çıkmıştım. Pekala yanlış hatırlamıyorsam şu yoldan gidiliyordu. Yarım saatlik uçuşun ardından girişin önünde durdum ama pek hoş şeyler gördüğümü söyleyemeycektim. Zırhı çıkardıktan sonra daha dikkatli baktım. etraf harabeye dönmüştü. Neler oldu böyle. Vurulmuş gibiydi. Malikane yarı dağılmış haldeydi. Daha da yaklaştım. Gözlerimi kapatdım ve neler olduğuna odaklandım.
Her şey normaldi. Mutant öğrenciler güzel havanın tadını çıkarıyor. Charles ve diğerleri de öğrencilerine bakıp keyif alıyor. Hatta aralarında yeni üyeler de var. Her şey yolunda ama birden Charles kafasını tutuyor ve o sırada bir füze tam malikaneye isabet ediyor.
Daha sonrasına da odaklanacakken birisi yaklaşıyordu. Arkamı döndüyümde boynuma birşey saplandı. Hayretle adama bakarken yere yığıldım...
-Erik Lehnsherr-
Kalemde durup onun getirilmesini bekliyordum. Helikopter iniş yaptı ve sedyede onu saraya getirdiler. "o iyi değil mi?" diye sordum "evet efendim sadece bayıltdık en çabuk 1 kaç saate uyanır" dedi. O sırada gözlerini açtı ve ayağa kalktı "hey neler olu- Erik?" diye sordu. yardımcı mutantlar hayret içinde bakıyorlardı. "o güçlü bir mutant bir sakinleştiricinin onu fazla durdurması imkansız" dedim sadece "merhaba sevgili Hera" dedim "neler oluyor ben buraya nasıl geldim?" diye sordu "insanlar bizi hayal kırıklığına uğratı bende onlar sana ulaşmadan önce seni buldum" dedim "ne saçmalıyorsun sen? Bunca zamandır Manhattan'de yaşıyorum ve gayet de huzur içindeydim" dedim "evet o yüzden mi kulenize taş domates ve yumurta atıyorlardı? Bizden korkuyorlar. Insanlar anlamadıkları şeylerden korkarlar ve onlara karşı savaşırlar. Xavier'ın başına gelenleri öğrendin zaten" dedi. Bakışlarımı onun bakışlarından kaçırdım. "mutant ırkını yok etmek istiyorlar. Ama sen insanlarla da iyi anlaşıyorsun zaten. Seni öldürmeyeceklerdi zaten. Senden bir silah yapıp bize karşı kullanacaklardı. Buna izin vermedim sadece" dedim ekleyerek "peki nerdeyim şimdi ben? Insanlar buraya gelmeyecek mi sanıyorsun?" diye sordum "burası benim ülkem. Genosha mutantların güçlerini korkmadan kullandığı barış içinde yaşadıkları bir ülke" dedim. "burada başka ne tür mutantlar var?" diye sordu. sanırım onun ilgisini çekmeyi başarmıştım. Çocuklarımı yani üvey çocuklarım olan. Lorna Wanda ve Pietro'yu çağırdım. Bir de çocuklarımdan ayırmadığım John'u.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑨𝒏 𝑨𝒗𝒆𝒏𝒈𝒆𝒓 | 𝐼𝑛𝑓𝑖𝑛𝑖𝑡𝑦 𝑆𝑎𝑔𝑎
Fantasi2012'deki original 6'lı değil de original 7'li olsaydı nasıl olurdu? Takımda Tony Stark, Steve Rogers, Thor Odison, Natasha Romanoff, Clint Barton ve Bruce Banner dışında birisi daha olsaydı nasıl olurdu? Hem de Mutant birisi? Dip Not: Hikayede MCU...