𝑨𝒏 𝑨𝒗𝒆𝒏𝒈𝒆𝒓 | 𝐼𝑛𝑓𝑖𝑛𝑖𝑡𝑦 𝑆𝑎𝑔𝑎

Charpter 5. Mutants part 2

Media: X-Men

Eve geri döndüğümüzde etraf dağılmıştı. "ne oldu burda böyle" dedim sadece. "Raven!" diyerek Charles sarışın bir kıza sarıldı "tamam çocuklar sizi evinize götürecekler" dedi Charles "biz eve dönmüyoruz" dedi Alex "o adam Darwin'i öldürdü!" dedi diğeri "intikamını alırız" dedi Erik "konuşa bilir miyiz?" diye Erik'i diğer tarafa çekti Charles "onlar daha çocuk" dedi "artık değiller" dedi "o zaman çok çalışmak gerek. Hepimiz" dedi o da.

Bir malikanenin önündeydik. "doğrusu nasıl hayatda kaldın merak ediyorum. Fazla zorlukla yaşamış olmalısın" dedi Erik "o zorluklar benim tarafımdan aşıldı" dedi Raven Charles'a sokularak o da saçlarından öptü. Alıştırmalara başlamıştık. Charles daha çok diğerleriyle ilgileniyordu çünkü onlar yenilerdi ve güçlerini henüz kontrol edemiyorlardı. Ben de bilmiyordum ama yeni değilim bu işte. Terastan dışarıyı seyretmek daha hoştu benim için. "sen neden çalışmıyorsun?" diye sordu Erik yanıma gelerek "benim ihtiyacım yok" dedim "öyle mi? Bana henüz gerçek güçlerinden bahsetmedin ya da göstermedin" dedi "izle ve gör" dedim yanda duran vazoya hafifce dokundum saniyeler içinde toza dönüştü. "bu- bu çok oğlanüstü" dedi hayranlıkla "evet ama o kadar korkunçta nasıl yaptığım hakta en ufak fikrim bile yok" dedim sadece. "zamanla alışırsın" dedi

Kocaman bir uydunun üstüne çıkmıştık Banshee'yi ordan atlamasını ve çığlıklarının yaydığı ses frekanslarının onu uçurmasını izleyecektik "sana güveniyorum" dedi Charles "ben de sana güveniyorum" dedi "duygulandm" "ama ona güvenmiyorum" dedi Hank'i göstererek "burda öleceğim" dedi "dur sana yardım edeyim" dedi Erik ve onu itdi. Şaşkınlıktan ağzım kocaman açılırken bir anda çığılık sesiyle havaya uçtu. "işte bu" dedi

Az önceki terasa geri döndük ama bu sefer 3 kişiydik. "şimdi o uyduyu çevirmeye çalış" dedi Charles. Erik kendisini fazla zorlasa da olmadı nefes nefese kalmıştı "biliyor musun bence gerçek güç öfkeyle dinginliyin arasında" dedi Charles "müsade edermisin?" diye sordu. Zihnine girdi özel bir konu olduğu için ben girmedim. Ikisinin de gözleri dolmaya başladı "ne yaptın bana sen?" diye sordu "hafıza sisteminin en parlak anısına ulaştım. Çok güzel bir anıydı" dedi "içinde kötülük dışında iyilik te var hepsine ulaşdığın zaman gücünün sınırlarına kimse ulaşamayacak" dedi "hadi tekrar dene" dedi. Tekrar denedi ve bu sefer işe yaradı. Onun adına sevinmiştik o sırada Moira "hey başkan konuşmasına başlamak üzere" dedi. Hepimiz içeri girdik ve tvye kilitlendik. "saçmalığa bak" dedim ve dışarı çıktım.

Akşam olmuştu dışarısı çok soğuk olduğundan içeri geçtim. "konuşa bilir miyiz?" diye sordu birisi arkamı döndüğümde Erik'i gördüm "tabi" dedim ve peşinden gitdim. Odasına girdiğimizde beklenmedik birşeyle karşılaştık. Raven Erik'in yatağında hem de yarıçıplak "bence sonra konuşsak daha iyi olur" dedim bakışlarımı kaçırarak çıkarken kolumdan tutdu. "kolumu bırak" dedim sakince "konuştukdan sonra bırakırım" dedi gözlerinin içine baktım ve zihnine girdim "bırak" dedim ve hafifce bileğimi bıraktı "hepinize iyi geceler" dedim hoş bir tavırda ve çıktım. Bu Raven nasıl bir sürtükmüş ha. Diye geçirdim içimden. Odama girecekken "neyin var?" diye sordu Charles "yok birşey yarın için heyecanlıyım sadece" dedim "tamam o zaman iyi geceler" dedi "sana da" dedim ve uyudum

Sabah uyandım ve özel kiyafetlerimi giyindim mızrağımı da alıp dışarı çıktım "vay çok ateşli görünüyorsun" dedi Alex "eksik olma" dedim yapmacık şekilde. Hangara indiğimizde hepsi özel birşey giyinmişti. "o neden farklı?" diye sordu Alex "çünkü bu kahramanlık işleriyle sizden önce de uğraşıyordum tarzımı değiştirecek değilim" dedim yapmacık şekilde gülümseyerek "Hank nerde?" diye sordu Raven. Tanrım bu kızın sorunu ne! "burdayım" dedi ve içeri girdiğinde mavi tüylü kocaman bir canavar şekilndeydi. "serum işe yaramadı" dedi sadece "bence harika görünüyorsun" dedi Erik ama o onun boğazından yakalayıp havaya kaldırdı. Odaklandım ve "bırak onu" dedim yumuşak şekilde ve o da onu bıraktı "senin gözlerin az önce gri mi oldu yoksa bana mı öyle geldi" dedi Banshee "sana öyle gelmiştir" dedim sadece. hep birlikte uçağa bindik.