Charpter 17. Recovery part 2

611 58 15
                                    

-Hera Collins-

Olanlardan 1 hafta geçmişti.Ve ben hiç birşey yapmamıştım sadece yemek yiyor su içiyor ve uyuyordum. 20 yaşındayım ve hayatım sona ermiş gibi hiss ediyorum. Yine lanet sabahların birinde uyandım. Daha doğrusu doğru dürüsüt uyuyamadığımdan akşamüstü uyandım. Buzdolabından sütü çıkardım ve bardağa alıp içmeye başladım. O an zil çaldı. Içtiğim süt boğazımda kalırken bardağı bıraktım. Hafif öksürük krizi sonrası kapıya gittim. sonra geri dönüp Nat'in bana verdiği silahı aldım. Kapıyı açınca karşımda görmeyi beklemediğim insanlar vardı. "çocuklar?" diye sordum garip şekilde "merhaba Hera" dedi Jemma ingiliz aksanıyla "sizin burada ne işinizvar?" diye sordum "bizi evine böyle mi davet ediyorsun? Sorgulayarak?" diye sordu arkadan Andy. "üzgünüm hadi geçin" dedim içerini gösterirken. Evim gösterişli değildi ama baya konforluydu bu yüzden aman konu buraya niye geldi."size ne ısmarlayayım?" diye sordum "güzel yüzünü görsek yeter zaten" dedi Grant. Söylediğine gülümseyip yanlarında oturdum "biz olanları duyduk ve ilk fırsatda uğramaya karar verdik" dedi Fitz sırtımı sıvazlarken. "evet kalpkırıcı şeyler oldu maalesef" dedim üzüntümü tazelerken "hala anlamış değilim yani bu mümkün mü? Güçlerinin seni terk etmesi?" diye sordu Jemma "denedim Jem, saksıyı yerinden oynatmayı denedim yaprağı bile kıpırdamadı" dedim ve derin bir nefesaldım "mızrağımı bile döndüremiyordum" dedim gözlerimi parmaklarımdan ayırmayarak. "ama bu son demek değil biliyorsun değil mi?" diye sordu Andy "belki de sondur" dedim bakışlarımı yerden ayırmayarak "kendini böyle kötüye motive etmek sana zarar veriyor. Kendini geliştirirsen eski formuna geri dönebilirsin" dedi ekleyerek "yani May'i biliyorsun hiç bir süper gücü yok ve süpergücü olan çoğu kişiye meydan okumuşluğu var" dedi Grant "evet bir keresinde bir asgardlıyı dövmüştü" dedi Fitz "ondan seni eğitmesini isteye bilirsin ve bunu seve seve yapacaktır" dedi Jemma "anlamıyorsunuz" dedim ve buruk şekilde gülümsedim "bu işlerin içinde oldukça güçlerime ihtiyaç duyuyorum. Öyle birden elimi savuruyorum ve bir bok olmuyor" dedim "bu duruma alışmadan birşey yapamam" dedim "daha aynaya bile bakamıyorum" dedim sonra ekleyerek "ah zavallı şey" dedi Jemma yüzümü okşarken "normal bir hayata alışmaya çalışıyorum sadece"dedim "yine de birşeyleri değiştirmek için geç değil bunu sakın unutma. Bu son demek değil kendin de biliyorsun. Kendini zorla depresyona sokmanın hiç bir anlamı yok" dedi Andy "gerçekten etkileyici bir konuşmaydı teşekkürler ederim" dedim alayayıcı ve minnetdar şekilde. "neyse biz de kalkalım artık üssten fazla uzak durunca bir olay çıkıyor" dedi Fitz gülerken. "orayı özleyeceğim ama en çok otobüsü" dedim "onu biz de özlüyoruz" dedi Jemma gülerken "ama Zephyr de fena değil" dedi Grant. Onlara kapıya kadar eşlik etdim "seni özleyeceğiz" dedi Jemma sarılırken "ben de sizi çocuklar" dedim "ama merak etme fırsat buldukça ziyaretine geleceğiz bu seni son görüşümüz değil" dedi Grant gülümserken "kaderin bizi yeniden karşılaştıracağına eminim" " psikologların böyle saçmalıklara inanmadıklarını sanıyordum" dedim "ben senin bildiğin psikologlardan değilim"dedi havalara girerek. "görüşürüz" dedi Fitz "güle güle" dedim arkalarından elsallarken. Kapıyı kapatınca alnımı kapıya yasladım. "her şey iyi olacak" dedim kendime sonra ysakendimi yatağa atdım ama ayaklarım yere sarkıyordu. Belki de Andy'nin dediklerini bir düşünmeliydim. Yani sonsuza dek burada yanlız yaşayamam değil mi? Hem de dünya için bunca şey yaptıktan sonra. Birşeyleri kurtarıp yardım etmek benim işim. Ve bunu yapmak için süpergüçler şart değil. Yani ben öyle anladım. Yatdığım yerden kalktım ve bilgisayarımı açtım. Bank hesabına baktığımda rakamlar ve bolca sıfırlar vardı. 3 yıl içinde aldığım süperkahraman maaşı. Bununla çok şey yapa bilirdim. Kendime bolca kiyafet ala bilirim ya da mücehverler ya da pahalı araçlar. Belki büyük bir ev ya da kendi şirketimi- durbiraz! Büyük bir ev... Bir malikane. Aynı Xaver'inkı gibi. Mutantların yaşaya bileceği bir yer. Şuan nerede olduklarını kimse bilmiyor. Ben de onunki gibi ama yasal olan bir şeyler yaratabilirim. Kendi mutant topluluğumu. Ama sadece onları korumak için.Bilgisayarımı açtım. Hesabımda toplam 16.425.000 dolar vardı. 16 milyon benimiçin bile fazlaydı. Bilgisayarımda satılık malikaneleri aramaya başladım ve birini çok beğendiğimi söylemem gerek. Fiyatı da 8 milyon dolar. Güzel yeter de artar. Sahibini aradım ve satın almak istediğimi söyledim. Yarına bir randevu ayarladı benimle. Sonra Fury'ni aradım. "Collins sesini duymak güzel nasılsın?" "iyiyim Fury sen nasılsın? Bizimkiler nasıl?" "iyiler gayet de irerleme kaydetdiler. Keşke yanımızda olsaydın ama" "o konuda yardımcı olamam malesef.Ama senin yardımına ihtiyacım var" "sorun nedir?" "aslında sorun değil. Ben mutantlar için yasal olan bir sığınak yapmak istiyorum. Xavier'ınki gibi ama yasal olanından ki sonra bir baskın falan olmasın diye" "zor bir istek ama imkansız değil ben hall ederim" "teşekkürler bu iyiliğini unutmayacağım" "seni yeniden oyuna geri dönerken görmek güzel Collins" "umarım o oyunda sizinle sırtsırta savaşmak ta olur" dedim gülümserken "emin ola bilirsin" dedi ve kapatdı. Eğer birşeyi yöneteceksem önce onu korumayı öğrenmem gerek. Ama ben daha kendimi bile koruyamıyorum! Bilgisayarımda yeni bir sekme açtım. Iyi bir dövüş eğitimi ala bileceğim bir yer aradım. Muai thai studio. Sağlam bir yerebenziyor. Adresini aldıktan sonra saate baktım. 8 buçuktu. Ve 9da kapanıyor şimdi çıkarsam ulaşırım zamanında. Üstüme siyah kapuşonlu hoddie ve siyah kot patalon giyindim. Dolaptan siyah oversize kot ceketimi de aldım. Akşamları burası fazla soğuk ola biliyordu. Beyaz nike'larımı da giyindikten sonra kapuşponu kafama geçirip çıktım. Telefonun haritasında yeri ararken baya bir uzun bir yol olmuştu. Gelecek sefere bir otobüsle gitsem daha iyi olur. Mekan fazla gizli yerdeydi ve dikkat çekmiyordu. Kapıyı açıp içeri girdim. içerisi aydınlıktı ama fazla kişi yoktu. Kapuşonu kafamdan indirdim. Etrafı inceleyerek gidiyordum ki karşımdauzun sarışın ve terli birisi dikilmeye başladı "sana nasıl yardımcı olabilirim?" diye sordu gülümserken. 

𝑨𝒏 𝑨𝒗𝒆𝒏𝒈𝒆𝒓 | 𝐼𝑛𝑓𝑖𝑛𝑖𝑡𝑦 𝑆𝑎𝑔𝑎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin