𝑨𝒏 𝑨𝒗𝒆𝒏𝒈𝒆𝒓 | 𝐼𝑛𝑓𝑖𝑛𝑖𝑡𝑦 𝑆𝑎𝑔𝑎

Charpter 39. Endgame part 1

-Yazar-

22 gün geçmişti olanlardan. Ekip hala Thanos'u bulmanın bir yolunu arıyordu. Taşları alıp her kesi geri getirmenin bir yolunu.

Hera her akşam olduğu gibi bugün de bahçedeydi. Kollarını kendine sarmış yıldızları izliyordu. En yakın arkadaşının o yıldızların arasında olduğunu biliyordu. Pietro ve Natasha da pencereden onu izliyordu ''olanlar için hala kendisini suçluyor'' dedi Steve de aralarına katılırken ''her şeyi ve her kesi koruya bileceğini sanıyor. Bunu yapmak imkansız'' dedi Pietro. Sonra kızın kollarını indirdiğini ve merakla yukarı baktığını gördüler. Etrafın hafif sarsılmasını da hissetdiler.

Parlayan bir kız bahçeye uzay gemisi getirmişti. Hera saldırı için hazırlanıyordu ki uzay gemisinden inen adamı görünce sıktığı yumruğu boşalmıştı. Saniye bile düşünmeden adama doğru koştu ''Tony'' dedi ve sıkı sıkı sarıldı dostuna ''seni kaybetdiğimi sanmıştım!'' dedi başını adamın omuzuna gömerken. Diğerleri de gelmişti. Steve eski dostuna inmesinde yardımcı oldu ''çocuğu kaybetdim'' dedi Tony çaresizce. Hera o zaman fark etdi Peter da toza dönüşenlerin arasındaydı ''hepimiz kaybetdik'' dedi Steve de aynı çaresizlikle. Pepper koşarak sevdiğine sarıldı göz yaşları içinde.

Her kes salondaydı. ''Thanos'un dünyaya gelmesinden 23 gün geçti'' dedi Rhodey ''hükumetler parçalara ayrıldı bazıları hala bunun üzerinde çalışıyor'' dedi Nat ''görünen o ki istediğini yapmış. Thanos yaşayan canlıların 50%ni silmeyi başardı'' dedi. Hologramlarda silinen arkadaşları vardı. Tony Peter'ı görünce gözlerini kaçırdı ''şimdi nerede?'' diyr sordu Tony ''bilmiyoruz'' dedi Steve ''portal açıp kaçtı'' dedi Hera. Başarısızlığını hatırlayınca sinirlenmişti. Tony kenarda sessizce oturan Thor'a döndü ''bunun nesi var?'' diye sordu ''tepesi atmış durumda. Başarısız olduğunu düşünüyor'' dedi Rocket ''dürüst olayım seni şu ana kadar peluş ayı sanıyordum'' dedi Tony konuşan rakunu görünce ''belki de öyleyimdir'' dedi Rocket sadece ''haftalardır Thanos'u arıyoruz uzayın derinliklerindeki uydular bir cevap bulamadı hala'' dedi Steve ''Tony sen onunla savaştın'' dedi ekleyerek ''onu kim söyledi?'' dedi Tony ''adam beni gezegenle tokatlarken Bleecker büyücüsü taşı ona verdi. Savaş falan olmadı yani'' dedi Tony. Sinirlendiği belliydi adamın. ''Sana bir ipucu ya da bir koordinat verdi mi peki?'' diye sordu Steve sakinlikle. Tony buna karşılık güldü ''bunun olacağını görmüştüm birkaç yıl önce. Sadece bir görüntü sanmıştım ama'' dedi ''Tony senden odaklanmanı istiyorum'' dedi Steve yaslandığı masadan kalkarken ''ve benim de sana ihtiyacım vardı'' dedi Tony aniden ona dönerken. Sonra ayağa kalktı ''Tony'' dedi Rhodes arkadaşını sakinleştirmek isterken. Tony kolundakı serumu da çıkardı ''Tony'' dedi ardından Hera da. ''Dünyanın etrafında bir zırha ihtiyacımız vardı kiymetli özgürlüğümüze bedel olsa da!'' dedi Tony ''ama işe yaramadı değil mi'' dedi Steve sakinliyini korurken ''ben 'kaybederiz' demiştim ve sen de 'onu da birlikte yaparız' demiştin. Bil bakalım ne oldu?! Kaybetdik ve sen orda değildin!'' dedi parmağını ona sallarken ''ama bizim zaten işimiz bu değil mi?'' Dedi. Rhodes arkadaşını sakinleştirmek istercesine omuzlarından tutdu ''yani biz 'avengers'iz 'prevengers' değiliz. Değil mi?'' diye sordu ''lafını dedin şimdi otur'' dedi Rhodes ''hayır hayır bırak beni'' dedi Tony. Sonraysa onlara merakla bakan sarışın kadına döndü ''sen yeni kansın sana ihtiyacımız var'' dedi sonraysa eski arkadaşına döndü ''sana verecek hiç birşeyim yok. Koordinat yok. İpucu yok. Sıfır. Hiç birşey. Nada'' dedi adam tam Steve'in karşısında dururken ''güvenmek yok. Yalancı'' dedi fısıltıyla. Her kes nefesini tutmuştu. En çok ta Hera üzülmüştü bu duruma. O iki adamla hayatının büyük bir kısımını yaşamıştı. Onları böyle görmeye dayanamıyordu. Bu yüzden gözlerini kaçırdı. Tony göğüsünde olan reaktörü çıkardı ve eski dostuna verdi ''onu bulursan bunu giyersin. Sonra da saklanırsın'' dedi. Sonraysa yere çöktü. Hera hemen arkadaşının yanına gitdi. ''Ben iyiyim'' dedi ama sonra bayıldı.