Tony dün akşam bana Peter'la ilgili bilgileri göndermişti. Queens'te yaşıyordu. Rutin işlerimi hall etdikten sonra giyindim. Bol kot pantalon, beyaz oversize kısa tişört ve beyaz nike. Saçlarımı yandan ayırdım ve siyah gözlüklerimi taktım.
Garajda olan arabamı aldım ''pekala Friday beni Midtown lisesine götür'' dedim. Navigasyonun yönlendirmesiyle 1 saat sonra liseye varmıştım. Gözlüklerimin üzerinden liseye kısa bir bakış atdım ''lise çıkışı ne zaman?'' diye sordu ''6 dakika sonra efendim'' dedi. Üstümü düzeltip havalı şekilde arabadan indim. Okul bahçesine girince tüm gözler üzerimdeydi. Kendi lise zamanlarımda baya ezik olduğumu hatırladım. Aklıma gelen bu fikirle göz devirdim. Kolidora girdim ve Peter Parker'ı aradım. Şişman çocuğun yanındaydı ve karşısındaki onu aşağılıyordu. ''Penis Parker sen Tony Stark'ı sadece televizyonda göre bilirsin'' dedi ve kahkaha atdı. Diğerleri de gülmeye başladı. ''Hey Pete!'' dedim gözlüğümü çıkarıp yaklaşırken. ''Bayan C-Collins?'' diye sordu Peter ''Silver Warrior?!'' diye sordu Peter'i aşağılayan çocuk ''sen kimsin?'' diye sordum sonraysa Peter'a döndüm ''Tony seni getirmem için beni gönderdi. Bugün stajla ilgili toplantı yapacak'' dedim gülümserken ''ah t-tabi'' dedi ''naber Ned? Peter senden bahsetmişti'' dedim yumruk tokalaştırırken. Sonraysa Peter'la beraber arabama gelmiştik ''bayan Collins burada ne işiniz var?'' diye sordu ''bana Hera diye bilirsin. Tony seni kontrol etmemi istedi. Ben de kontrol etdim'' dedim ''ah um teşekkürler?'' dedi. Bu çocuk çok tatlı ya ''rica ederim. Şu çocuk kimdi? Seninle neden öyle konuşuyordu?'' diye sordum ''ah boş ver Flash işte. Öyle rahat davranmana şaşırdım spiderman olduğumu söylersin diye çok korktum'' dedi ''saçmalama Pete zihin okuya biliyorum, kimliğini gizli tutduğunu biliyordum. Sadece şu Flash'e gününü göstermek istedim'' dedim gamzelerimi gösterecek şekilde gülümsedim ''um teşekkürler'' dedi ''şimdi Avengers üssüne mi gidiyoruz? Bay Stark seni gönderdiğine göre önemli birşey olmalı'' dedi heyecanla ''ah onu kendim uydurdum. Tony şuan tatilde. Toplantı falan yok seni evine bırakacağım. Biraz kahramanlıktan sohbet ederiz. Bir sorun falan varsa bana söylersin diye'' dedim hoş şekilde ''bir görev falan yok mu yani?''diye sordu ''Avengers seviyyesinde bir tehtit yok. Gerçi Avengers da yok ama neyse'' dedim gözlerimi kaçırırken
Onu evine bırakmıştım ''yemeğe katılır mısın?'' diye sordu nazikce. O zaman Friday'in sesi yükseldi ''Tony Stark'tan gelen arama var'' dedi ''1 dakika. Efendim Tony'' dedim aramayı açarken ''şirketde de sana ihtiyacım var oraya da bakarsın'' dedi ''tamam'' dedim bıkkın şekilde. Hayatım hiç bu kadar sıkıcı olmamıştı! ''Üzgünüm Spidey gitmeliyim. Kahramanlıkta bir sorun oluşursa beni ara. Kahramanlık tavsiyeleri almak istersen de ara. Arkadaşa ihtiyacın olursa da araya bilirsin'' dedim gülümserken ''ama ama numaranı bilmiyorum ki'' dedi. Bir kaç saniye gözümü kırpmadan ona baktım. Numaramı zihnine yerleştirmiştim ''artık biliyorsun'' dedim ''bu- vay canına'' dedi sadece ''görüşürüz Parker'' dedim ve gaza basıp oradan uzaklaştım.
Şirkete gelmiştim. Happy kapıda beni karşıladı ''tanrıya şükür geldin! Toplantı başlamak üzere'' dedi ve bana bir kaç dosya verdi. Sonraysa toplantı salonuna geçirdi. İçeri geçtiğimde bir kaç saniye birşey söylemedim ''merhabalar bay Stark şuan tatilde onun yerine ben varım umarım bir uzlaşmaya vara biliriz'' dedim ve geçip koltukta oturdum. ''Tony'nin bir kızı olduğunu bilmiyordum'' dedi adamlardan birisi ''ah hayır ben kızı değilim Tony arkadaşım'' dedim ''sen şu Avengers'dan birisin'' dedi diğeri ''evet ama buraya bunu tartışmaya gelmedik değil mi? Hadi iş konuşalım'' dedim hoş şekilde.
2 saat sonrası hala konuşmalar gidiyordu. Eski Avengers kulesini kim alsın diye karar veremiyordum. Sonunda işte adamın birine satmıştık ''sizinle iş birliği yapmak çok güzeldi bayan Collins geleceğin iş kadını olacağınıza eminim. Genç yaşlarında iş konuşmayı bilmeniz bizi çok şaşırtdı'' dedi adamlardan birisi. Hakkımda gerçekleri de bilselerdi şaşırırlardı. El sıkışarak gülümsedim ve çıkışa kadar onlara eşlik etdim ''bayan Collins bu akşam düzenlenecek olan partimde sizi beklerim. Gelirseniz çok sevinirim açıkcası'' dedi adam ''aslında pek parti kızı değilimdir'' dedim geçiştirirken ''lütfen'' dedi ''akşam boş zamanım olursa uğrarım'' dedim sahte şekilde gülümsereken. Adam cebindeki davetiyeni bana uzatdı ve gitdi. Happy yanıma gelmişti ''iş konuşmasında bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum. Aferin'' dedi ''aslında zihnlerini okudum öyle karar verdim. İyi olduğum falan yok hile yaptım'' dedim gülerken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑨𝒏 𝑨𝒗𝒆𝒏𝒈𝒆𝒓 | 𝐼𝑛𝑓𝑖𝑛𝑖𝑡𝑦 𝑆𝑎𝑔𝑎
Fantasy2012'deki original 6'lı değil de original 7'li olsaydı nasıl olurdu? Takımda Tony Stark, Steve Rogers, Thor Odison, Natasha Romanoff, Clint Barton ve Bruce Banner dışında birisi daha olsaydı nasıl olurdu? Hem de Mutant birisi? Dip Not: Hikayede MCU...