Charpter 2. The Avengers part 2

2.4K 161 22
                                        

Media: Loki

Yönetim odasına geçtik "bir gelişme var mı?" diye sordu Tony "yüksek enerji kaynağıyla bir geçit açmak istiyor" dedi Clint "Barton seni aramızda yeniden görmek çok güzel" dedi Tony "seni görmek te güzel Stark" dedi o da aynı şekilde. "Collins'i ikna etmişsin gibi duruyor" dedi Nick "ona bir kaç güzel hediyye verdim ve yaşlı Rogers'ın sözlerini ciddiye almamasını da söyledim" dedi kolunu omuzuma atarken. Söylediğine gülümsemiştim "peki New York'ta yüksek enerji kaynağı nerde ola bilir?" diye sordu Natasha "lanet olsun!" dedi sadce Tony "kulede tanrım biz çıktıkan sonra gelmiş olmalı!" dedi "hadi toplanın" dedi Fury. Stark'ın benim için hazırladığı kostümü giyindim. Clint Nat yüzbaşı ve ben jete bindik. Tony ise zırhına büründü. Şehrin merkezi sokaklarının birinde indik. Yukarıya baktığımda mavi bir geçit vardı "gördüğümü görüyormusunuz?" diye sordum. Diğerleri de yukarıya baktı "hay içine" dedi Tony "tamam bir plana ihtiyacımız var" dedi Thor "tamam yüzbaşı plan nedir?" diye sordu Tony "Tony sen geçidi kapatmanın bir yolunu bul Clint sen yukardan savaş. Thor sen onların gelmesini engelle şimşek gücün var şimşekler çaktır. Geri kalanımız yerde olacağız" dedi Steve. Şimşek gücün var nedir ya adam onun tanrısı! "Tony beni şu binanın tepesine bırka bilir misin?"diye sordu Clint "sıkı tutun Legolas" dedi onun sırtından tutarak uçtular. Her kes şu uzaylı şeyleriyle savaşıyordu sonra onu gördüm. Uzaylı aracında gidiyordu. Clint ona ok atdığında tutdu ama elinde patladı o da kulenin açık olan kısımına düştü. Strak kostümüme bir sürü eklemeler yapmıştı. Uçan gemilerden birine ip fırlatdım ve kendimi yukarı çektim. Mızrağımla diğer uzaylıları fırlatdım. gemini sürenin sırtına çıktım ve yönlendirip kuleye taraf gitdim. Varmama az kalmıştı ki vuruldum. Binaya yakındım mızrağımı duvarına sapladım ve düşmemi engelledim. Aşağıya baktığımda fazla yüksekteydim. Benim tırsmamı sağlayacak bir yükseklikti "aman tanrım" dedim nefesimi verirken "Collins iyi misin?" diye sordu Clint "iyiyim" dedim "ama ben burdan iyi olmadığını görüyorum oraya nasıl geldin sen?" diye sordu kafamı döndürdüğümde yan binada gördüm onu. Binanın üstüne tırmanmayı başarmıştım "geldim işte Loki burda belki konuşup durdurmasını sağlarım diye düşünüyorum" dedim "o adamın seninle konuşmak istediğine emin misin?" diye sordu "ilk konuşma değil merak etme" dedim. Onu gördüğümde ellerini iki yana açmış manzaraya bakıyordu.Arkasından geldim. Geldiğimi hiss edip arkasını döndü "güzel tanrıçamı yanımda bu manzarayı seyr ederken görmek gerçekten çok güzel hissetdiriyor" dedi "ben senin tanrıçan değilim" dedim düz şekilde. Beni baştan aşağıya süzdü "ilk günün aksine bugün fazla siyah giyinmişsin" dedi ve yanıma geldi "doğrusu daha da beğendiğimi söylemek isterim" dedi tam karşımda durarken "durdur şu saçmalığı bu yaptığın krallık değil. Günün sonunda o acayip şeylerin senin emrini dinleyeceğini mi sanıyorsun?" diye sordum kaşımın birini kaldırırken. Yere bakarak gülümsedi. Kolunu omuzuma atdı ve beni şehir manzrasına döndürdü "şu muhteşemliğe bir bak!" dedi. Binalar yanıyordu insanlar bağırıyordu o uzaylılar her yere ateş ediyordu. Ani şekilde kolunu kıvırdım ve karnına tekme atarak diğer tarafa düşmesini sağladım. Daha da sert vursaydım yere düşecekti ama yapmadım. O sırada karşımda 2 uzaylı belirdi. Bana ateş etmeye başladılar. "durun sizi aptallar!" diye bağırdı ama ben geri geri gidince ayağım kaymıştı. Yere düşecekken Loki kolumdan tutdu. "tutdum seni" dedi ama ellerim kaydı. "hayır!" diye bağırdı. Gözlerim hayretle açılınca yere çakılmayı bekleyip sıkıca kapatdım. "tutdum seni!" dedi robotumsu bir ses. Gözlerimi açtığımda Tony'nin altın sarısı ve ateş kırmızısı zırhını gördüm. Beni yere bıraktı "zamanlaman gerçekten harika" dedim sadece. hepimiz bir araya gelmiştik Tony hariç o şu uzun yılanımsı şeylerle ilgileniyordu. O sırada doktor Banner motorla geldi "geciktim galiba" dedi "hey Banner burda" dedi Clint "demek kayıp canavar geri döndü" dedi Tony "tamam partiyi oraya getiriyorum"dedi. Havada Tony'nin zırhı göründü ardından da o uçan yılanımsı şeyler "nasıl bir parti bu anlamadım" dedi Nat "doktor Banner şuanda sinirlenmenizin tam sırası ola bilir" dedi Steve. Bruce şu canavara doğru gitmeye başladı "benim sırrım bu yüzbaşı. Ben her zaman sinirliyim" dedi ve Hulk'a dönüştü Ve o yılanımsı şeye sağlam bir yumruk atdı ve onu diğer tarafa fırlatdı. "tamam yer takımı dağılalım" dedi. Her kes dağıldı. Sokağın sonunda bir kadını köşeye sıkıştırmışlardı. Koşarak oraya gitdim ama daha yarı yoldayken onu öldürdüler. Kemerimdeki bıçakları onların kafasına fırlatdım. kadının yanına geldiğimde buz kesildim. Koca gözlerim kocaman açılmıştı. Kadın annemdi. Gözlerim hızlı şekidle dolarken. Olanları sindiremiyordum. Her şey yavaş çekimdeymiş gibi oluyordu. Dizlerimin üstüne çöktüm ve bağıra bildiğim kadar bağırdım. "Hera!" diye seslendi kulaklıktan Tony "Collins nerdesin sorun nedir!" diye sordu Clint. Ama yanıma ilk gelen Steve olmuştu. Baktığım yere bakıyordu "çok üzgünüm" dedi sadece. gözlerimi kapatınca göz yaşlarım iki yanağımdan hızlıca süzüldü. Zor da olsa yutkundum. Polis ve ambulans ekibi gelmişti. Annemin cansız bedenini karşımdan alınca yerde öylece kalmıştım. Dizlerim üstünden ayağa kalktım "yakınınmıydı?" diye sordu Steve "annemdi" dedim sadece. söylediğime kaşları acıyla çatılmıştı. Geriye birkaç adım atdım ve arkamı döndüm. O yılanımsı şeylerden birisi bana doğru geliyordu. "Hera burdan gitmeliyiz" dedi Steve yanıma gelirken. Gözümü bile kırpmıyordum. Steve'i kolundan tutup diğer tarafa fırlatdım. O şey bana çarpacağı an gözlerimi yavaşca kapatdım. Ama sanki içimden geçmiş gibi oldu. Gözlerimi açtığımda etrafımda süzülen kül parçaları vardı. Steve yerde hayretle bakıyordu "sen az önce ona ne yaptın?" diye sordu. Kendim bile ne yaptığımı anlamamıştım. Etrafıma garip şekilde bakıyordum. O sırada kulaklarımızda Fury'nin sesi duyuldu "çocuklar beni duyan var mı?" diye sordu Fury "dinliyoruz" dedi Clint "şehire doğru gelen nükleer bir füze var" dedi sadece. "ben ilgilenirim" dedi Tony. "Loki'yi bulmamız gerek" dedi Steve "Stark kulesinde" dedim "manzarayı mı seyr ediyor" dedi "kessinlikle" dedim. Stark kulesine çıkmıştık. "ben asasını elinden almaya çalışırken sen Hulk'ı çağır onun icabına baksın" dedi. Kafamla onu onaylayıp Hulk'ı aramaya başladım. Bir kaç şeyi dağıtarak gelmişti "şimdi işaretimle ez ve geç şu adamı" dedim Loki'ni gösterirken o da gülümsedi. Steve asayı aldı diğer tarafa fırlatınca "şimdi!" dedim. O da koşarak Loki'nin üzerine gitdi ve onu diğer tarafa fırlatdı. Sonra Loki ayağa kalktı "ben bir tanrıyım seni aptal yaratık ve ben-" demesine izin vermeden Hulk onun ayağından tutdu ve o yana bu yana savurarak vurdu. "Tony durum nasıl?" diye sordum "füzeyi yakaladım ama birlitke uçuyoruz" dedi "portalı kapata bilirim" dedi Natasha "beni duyan var mı portalı kapata bilirim" dedi "kapat!" diye bağırdı "dur bu füzeye harika bir yer buldum" dedi. "Tony bu çok tehlikeli" dedim "füzenin burada olması da öyle" dedi. Tony görüş alanımıza girdi. Ve doğruca portala girdi. "portalı kapat" dedi Steve "dur bekle!" dedim "hadi Stark" dedi Natasha. Her kes umutla yukarıya bakıyordu. Ama gelmedi. Üzüntüyle bakışlarımı kaçırırken "kapat şunu" dedi Steve. Etraf fazla sessizdi. O sırada "hey şuna bakın" dedi Clint "biliyordum" dedi Natasha "yavaşlamıyor onu alayım" dedi Thor çekicini döndürürken o sırada Hulk zıpladı ve onu kolları arasına aldı. Yere bırakınca Steve onun kaskını çıkardı ama gözleri kapalıydı. O sırada Hulk kükredi Tony derin bir nefes alarak gözlerini açtı. "kimse beni öpmedi değil mi?" diye sordu söylediğine karşın gülümserken "kazandık" dedi Steve "en iyisi yarın işe gitmeyelim. Tatili hak etdik. 2 blok ötede bir dönerci vardı. En iyisi döner yiyelim" dedi "daha işimiz bitmedi" dedi Thor "sonra da döner yiyelim ama" dedi.

Stark kulesine gittik. Her kesten önde koşarak onun üstüne gittim. Ellerimi boğazına yerleştirdim "sen bir katilsin!" dedim dişlerimin arasından "ben kötülükle yanıp tutuşan bir tanırıyım tabi ki katil ola bilirim" dedi hiç bir şey olmamış gibi "annemi öldürdün sen!" diye bağırdım. O an yüz ifadesi değişmişti. "her şeyimi elimden aldın" dedim bir adım geri giderken "tek ailemi elimden aldın" dedim göz yaşları içinde. "ama cezan zaten verilmiş senin" dedim gülümseyerek "sevgisizlikle cezalandırılmışsın sen" dedim "sen hiç sevilmemişsin ki aslında sana acıyorum" dedim. Onun kollarını kelepçelediler ve tesseractı da aldılar. Hepimiz Thor'u yolcu ediyorduk "görüşürüz çocuklar sizi özleyeceğim" dedi "biz de seni Thor" dedi Steve. Loki onu kulağına birşeyler fısıldadı sonra bana döndü "1 dakika yanlış haraketinde mjolnir'i kafana geçiririm" dedi. Kolları kelepçeli yanıma geldi "hey sen-" diyordu ki Clint Thor onu durdurdu. Tam karşımda durdu. "her şey için çok üzgünüm tanrıçam. Böyle olmasını kessinlikle istemezdim. Nefretini sonuna kadar hak ediyorum" dedi. Yüzümde tek bir kas bile kıpırdamadı "belki bir gün seni yine görürüm. Elveda güzel tanrıçam" dedi ve yaklaştı. Buz gibi dudaklarını yanağıma bastırdı. Sonra kardeşinin yanına gitdi ve ikisi de kayboldu. Arkasından sadece baka kalmıştım...

Hepimiz shield üstünde toplanmıştık. "annen... çok üzgünüm" dedi kafamı sallamakla yetindim. "baban onu biliyor musun?" diye sordu Tony "hakkında pek bir şey bilmiyorum. Annem bana hamileyken bizi terk etmiş bir de mısır kökenliymiş" dedim "demek bu güzel gözlerin mısır genlerine dayanıyor" dedi Clint söylediğine karşın gülümsedim "peki mısırlıysa soyadın ve adın?" diye sordu Nat "annemin soyadı dediğim gibi annem bana hamileyken bizi terk etmiş" dedim "peki şu yılanımsı şeyi nasıl oldu da küle çevirdin?" diye sordu Steve "bana bilmediğim şeyler oluyor nasıl olduğu hakkında hiç bir fikrim yok" dedim "nasıl yani toza çevirdi?" diye sordu Tony "o şey üzerimize geliyordu ben Hera'yı da alıp kenara kaçacakken Hera yeriden bile kıpırdamadı beni diğer tarafa fırlatdı. Canavar ona çarptığı anda küle dönüştü" dedi "bu gerçekten ilginç" dedi Clint "belki mısır tanrısı falansın ha?" diye sordu gülerken "annen onunla ilgili garip bir şey fark etmişmiydin?" diye sordu Fury "hayır normaldi" dedim "demek ya çok iyi rol yapıyormuş ya da normalmiş" dedi "rol yapıyor derken?" diye sordum "annenin mutant ola bileceğinden şüpheleniyorum" dedi "mutant mı?" diye sordu Natasha "evet üstün duyuları ve kendisini korumak için bir şeyi toza dönüştürmesi mutant ola bileceğine bir işaret ola bilir" dedi Fury "belki bir daha deneyelim şu toza çevirme olayını" dedi Steve "tamam benimle gelin" dedi Fury. Hepimiz peşinden alt kata antreman salonuna geçtik. Çeşitli hedef tahtaları vardı "şunlardan birini toza çevirmeye çalış" dedi Fury. Yavaşca yaklaştım ve elimi hafifce dokundurdum. Dokunduğum yer tozlandı ve yayılarak tamamen toza dönüştü. "partüküllerine ayrılmış" dedi Tony hayretle "bir kaç şey daha var" dedim "neymiş onlar?" diye sordu Steve "öngörü ve ya geçmişi görmek gibi bir şeyler" dedim "öngörü mü?" diye sordu Fury "Loki ile burda konuşurken ona uzaylı istilasıyla kral olunmadığını söylemiştim. O da cevabında sende ön görü mü görüyorum bu olaydan kimseye bahsetmemiştim dedi. Bir de ailesi hakkında konuştum onunla. Düşünceleri okumak gibi bir şeyler de var sanırım" dedi "tamam işi bilenlerine bıraksak iyi olur" dedi Fury "bilenlerine derken?" diye sordu Steve "mutantlara" dedi "mutant tanıyor musun?" diye sordu Clint "evet evet. Şimdi hazırlanın size bir adres vereceğim. Tony ve Steve Hera'yı oraya götürün" dedi. Benim için ayrılan kabine gitdim. Eşyalarımı topladım. Çıkışta Steve ve Tony bekliyordu. Tony'nin son model turuncu audi'isine bindik "gitmeden önce evime uğraya bilirmiyiz?" diye sordum "tabi ki" dedi Tony.

Yarım saatlik yolculuktan sonra evimin önünde durduk. "hemen dönerim" dedim. Kapıyı açıp içeri girdim. Içeri girince o kadar kötü hissetdim ki. Nefes alınca sanki birisi kalbimin tam ortasına bir kılıç saplamış gibi hissetdim. Acının etkisiyle kalbim olan kısımı elimle biraz ovdum. Suratımı buruştururken. Odama çıktım yatağımın yanında duran fotoğrafı elime aldım. Dudaklarım titrerken çevirlmişti. Gözümden bir damla çerçevedeki fotoğrafın üstüne düştü. Çerçeveti alıp çantama koydum. Dolabımdan bir kaç kiyafet aldım ve bavuluma yerleştirdim. Ihtiyacım olan bir kaç şey de alıp indim. Kapıdan çıkarken eve son bir kez baktım ve burukça gülümsedim. Bavulu yerleştirdikten sonra arabaya bindim. "başka bir şey istermisin?" diye sordu Steve "hayır gerek yok" dedim "tamam o zaman gidelim" dedi Tony ve gaza bastı. 

***Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Sevgiyle kalın<3

𝑨𝒏 𝑨𝒗𝒆𝒏𝒈𝒆𝒓 | 𝐼𝑛𝑓𝑖𝑛𝑖𝑡𝑦 𝑆𝑎𝑔𝑎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin