1 kaç saat içinde Jemma üzerimde sayılı testler yapmıştı şimdi de onları araştırıyordu "çok ilginç anlamakta zorlanıyorum" dedi "hadi ama Jemma biokimyacısın sen, ben tüm bu zırvalara siz ikiniz benim için birşeyler yapa bilirsiniz diye dayanıyorum" dedim "zırvalar?" dedi "Daisy'nin vatanhainiymişim gibi davranması diğer ajanların her an onlara saldıracakmışım gibi davranmaları" dedim "ah zavallı şey" dedi yüzümü okşamaya başlarken "hem diğerlerinin de bana ihtiyacı var Tony son olanlardan sonra beni kendisinden ayırmıyor" dedim "anlıyorum, merak etme Fitz ve ben bunu kısa süre içinde hall edeceğiz bu süre içinde de izin ver Andy sana yardım etsin aslında iyi biridir sadece kendisini fazla beğenmiş" dedi "o gezegenden geldiğimde kendimi toparlamama Andy yardımcı olmuştu" dedi "o kadar işe yaramış mı?" diye sordum "evet gayet başarılı birisi" dedi "oh" dedim sadece. sonraysa Hunter geldi "sanırım bir gelişme var" dedi ve hepimizi toplanma odasına çağırdı. "Malick'in hesabından çekilen parayla bir kasaba satın alınmış ama Malick ölmüş sanırım Giera işlerini yönetiyor. iyi de neden bir kasaba satın almışlar ki" dedi Coulson. "belki de oraya gidip küçük bir keşif yapa biliriz ha?" diye sordum "yani bi göz atıp durumu tam analiz etdikten sonra saldıra biliriz?" diye ekledim "iyi fikir kim gönüllü olmak ister?" diye sordu Hunter "ben yani bilirsiniz sessizce girerim işler ters giderse de her kesi öldürüp kaçarım" dedim sonra da masumca gülümsedim "isterseniz önce benim cüceler etrafa küçük bir göz atar ondan sonra daha detaylı bilgi almak için Hera gide bilir" dedi Fitz "bu daha iyi fikir en azından kimse zarar görmeyecek" dedi Bobbie "tamam o zaman biz neredeyse o kasabanın yakınlarındayız cüceleri gönder bakalım ne göreceğiz. Eğer Malick öldüyse bu tantanayı kim yönetiyor" dedi Coulson.
Küçük dronları göndermiştik. Etrafı tarıyordu. Hydra ajanları vardı doğal olarak. Ve birde inhumanlar "dur biraz onun orada ne işi var?" dedi Daisy. Daisy tanıdığı bir kaç inhuman görmüştü orada "hey şu uzun ceketli adam kim?" diye sordu Mack"ona doğru yaklaştır" dedi May.
Yaklaştırdığına gördüğümüz şey kessinlikle korkmamıza yeterdi "Ward?!"dedi Simmons "Ward'u kendi ellerimle öldürdüm omurgasının kırılmasını bizzat kendim duydum. Bu imkansız" dedi Coulson "o şey kesinlikle Grant değil o bizim dünyamıza getirmek istedikleri şey" dedi Fitz. "o gezegendeki şey" dedi Jemma hayret içinde. "o gezegendeki şey nedir?" diye sordum "inhuman Hydra tanrısı"dedi Coulson "Grant'ın bedenini ele geçirmiş biz geri döndükten sonra" dedi Fitz "peki şimdi plan nedir?" diye sordu May "planlar değişti oraya inmiyoruz shield saldırı timini bekliyoruz ondan sonra neyin peşinde olduğunu bulduktan sonra saldırı planı hazırlayacağız" dedi Coulson "onunla konuşmak istiyorum"dedim "ne?!" dedi Fitz "onunla konuşmak mı? Aklını mı kaçırdın?" dedi Hunter "ne düşündüğünü bilmek istiyorum" dedim "iyi de onunla karşılaşırsan seni öldürmeyeceğini nereden biliyorsun?" diye sordu Bobbie "çünkü o kadar güçlü değil" dedim "adam tanrı!" dedi Daisy "Thor da öyleydi ve ben onunla kapışmıştım" dedim "bilnen en yüksek mutant seviyyesi olan omega seviyye mutant olduğum biliniyor bu yüzden kendimden eminim" dedim "seni oraya öylece gitmene izin veremeyiz" dedi May "izin almıyorum zaten sadece bilgilendirmek istedim"dedim uçak kapısına giderken. Kapıyı açtıktan sonra atladım "o paraşütsüz müatladı?" diye sordu Hunter sadece. klasik süperkahraman inişi olan diz üstü şekilde asfalta çakıldım. Dizimden destek alarak kalktım. Etraf sessizdi. Yolda etrafı inceleyerek irelilemeye başladım. Karşıma zincirli bir adam çıktı "heycsen de kimsin?" diye sordu "sana ne" dedim "peki buna pişman ola bilirsin" dedive zinciri alevlendi bana doğru savurduğunda zincirin ucundan yakaladım. Ve onu kendime çekmeye başladım. Kendisi neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Aniden çekince ayaklarımın altına serildi. Boğazından kavrayıp kaldırdım "ateş çocuklarla eskiden de ilgilenmiştim, o kadar da güçlü değillerdi" dedim ve büyük bir hışımla onu evlerden birine fırlatdım. sonraysa yoluma devam etdim.Sonraysa karşıma başka bir inhuman çıktı bakalım bunun gücü ne "yanlış yerdesin ajan" dedi ve etrafındakı birkaç şeyi havalandırmaya başladı. Vay be telekinezi! "öncelikle ben ajan değilm" dedim gülümserken "ikinicisiyse-"dedim ve ben de etraftaki bir kaç şeyi havalandırdım "havalı güçlere sadece sen sahip değilsin" dedim gülümserken. kendi eşyalarımın şeklini değiştirip sivri uçlu kazıklara çevirdim. Görünüşe göre bizim eleman şaşırmıştı. "güle güle Giera"dedim ve kazıkları ona fırlatdım. hızlı geldiği için durduramamıştı. Bu yüzden bir kaç yerine saplanmış şekilde yere yığıldı. Ben de yoluma devam etmeye başladım. Karşıma silahlı hydra ajanları çıktı "sizinle hiç uğraşamam"dedim ve hepsini bayıltdım. ve karşımızda Grant Ward. "merhaba Grant" dedimsakin tavırda "Hera Collins kayıplara karışacağını düşünmüştüm" dedi. Zihninde kısa bir tur atdım. Her kes Grant'ı hain iki üzlü sahtekar kötü hydra ajanı gibi tanıyor. Hissiz olduğu için öldürdüğünü. Ama o fazla şey hissetdiği için öldürmüş. Trajik çocukluk sonrası kötü adam tarafından manipüle edilmiş ve kötüadamların tarafında savaşmanın doğru olduğuna inandırılmış. Aslındaysa Coulson ve ekibine sadık olmak istemiş hep. Onların yanında iyi zamanlar geçirdiğini düşünüyor. Ve şimdi ise ölü bedeni hydra tanrısı tarafından ele geçirilmiş.Güçleri şöyle parazit gibi birşey insana dokununca diri diri pişiyor? Inhuman'a dokununca zihnini ele geçire biliyor. Ilginç bakalım mutantlar üzerinde ne etkisi var. "buraya savaşmaya gelmedim gördüğün üzere de silahsızım" dedim.Üzerimde hiç birşey yoktu mızrağım bile. "silaha ihtiyacın yok ki senin. Sen zaten bir silahsın" dedi "ben sadece konuşmak istiyorum" dedim "belki bir uzlaşmaya vara biliriz" dedim "ne yaptığını anlamaya çalışıyorum beni oyalamaya mı çalışıyorsun?" diye sordu "hayır shield'dan izinsiz olarak geldim buraya ve bilmem kaç bin metreden paraşütsüz atladım yani oyalamak için böyle birşeyi yapacak birisi değilim daha iyi bir planla gele bilirdim" dedim "ne konuşmak istiyorsun neyin uzlaşmasına varacaksın?" dedi. Bir kaç adım yaklaştım. Tam karşısında durdum "yardım etmeme izin ver" dedim "ne yardımı?" diye sordu. ellerimi yüzüne yerleştirdim "ne yapmaya çalışıyorsun?" diye sordu. kafası karışmıştı ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu "seni kurtarmama izin ver Grant"diye fısıldadım kulağına. Onu ele geçiren şeyi bedeninden çıkarmaya çalıştım."orda olduğunu biliyorum Grant savaş onunla!" dedim. Yüzünü garip bir ifade bürümüştü sonraysa gözleri dolmaya başladı "o çok güçlü" dedi. Gözlerindeki ve sesindeki çaresizliği hissede biliyorum "bu yüzden burdayım" dedim ve tüm gücümü kullanarak onu ele geçiren şeyi bedeninden çıkardım. Halsiz bedeni yere çakılırken o şey tam karşımdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑨𝒏 𝑨𝒗𝒆𝒏𝒈𝒆𝒓 | 𝐼𝑛𝑓𝑖𝑛𝑖𝑡𝑦 𝑆𝑎𝑔𝑎
Fantasía2012'deki original 6'lı değil de original 7'li olsaydı nasıl olurdu? Takımda Tony Stark, Steve Rogers, Thor Odison, Natasha Romanoff, Clint Barton ve Bruce Banner dışında birisi daha olsaydı nasıl olurdu? Hem de Mutant birisi? Dip Not: Hikayede MCU...