Selamlar:))) Nasılsınız ? Ben süperim.Bu bölüm çok içime sindi..Medyayı isteyen olmuştu .Bakınız yaptım :)Umarım beğenirsiniz.biraz kısa oldu o yüzden eve erken gelirsem diğer bölümü de yayınlarım.İyi okumalar:))
*Ateş*
-'Geliyorum anne.!'
diye aşağı seslendikten sonra yataktan kalkıp banyoma ilerledim.Uzun bir duş iyi gelecekti sanırım.Üstümdekileri çıkardıktan sonra suyun altına girdim.
Dün akşam o saçma yemeğe çıkmıştık.O kızın Asi olduğunu görünce fazlasıyla şaşırmıştım.Gerçi adını da Doğa denen arkadaşını yolda bulduğumuzda öğrenmiştim.Yani tanışıyor sayılmazdık.Onu ilk kafede görmüştüm.Siyah uzun saçları vardı.Siyah saçlıları severdim.Tabi bu dün geceye kadar geçerliydi.Kız resmen annemin elini bile sıkmamıştı! O da benim gibi beni görünce şaşırmıştı.
Kız evliliği istemediğini net bir şekilde belirtmişti.Tuvalete gittiğinde uzun bir süre gelmemişti.Annem de naziklik olsun diye beni arkasından göndermişti.Lavaboların olduğu koridora geldiğimde kızın kapıdan çıktığını ve yanındaki çocuğun onu kapıya sıkıştırdığını gördüm.Bunların da başından erkek eksik olmuyor maşallah diye düşünmedim değil.Bir arkadaşı bir kendisi.Biraz daha yanlarına yaklaşınca karşısındakinin Kuzey olduğunu görmemle kaşlarım çatıldı.
i.Onu tanıyordum.Kuzey i görür görmez zaten gergin olan sinirlerim iyice kopmuştu.Sonuçta Kuzey'in Asi'yi tanımıyor olması mümkündü.Belkide annem ve benimle aynı masada yemek yediği için onu konuştumaya çalışıyordu.Tabi buda saçma bir teori olabilirdi.Belkide arkadaşıydı.Aman neyse ne ''siktir et''dedikten sonra yanlarına gitmiştim. .Kuzey kadar piç birini görmedim hayatta.yoktu.Kızın Kuzey ile ne işi olduğunu merak etmiştim.
Kuzeye bilerek laf atmıştım.Onu sinir etmeye bayılıyorum.Bir nevi intikamımı alıyorum da denilebilir.
İçeri girdiğimizde ise gerginlik hiç düşmemişti.O kız benim anneme bağırmıştı.Adını telaffuz bile etmek istemiyordum.Benim anneme kimse bağıramazdı.Eğer ki kız değilde erkek olsaydı.Anne baba dinlemez orada döverdim ya onu.
Bir ara bağırışma olunca bende araya girmiştim ve olay büyümüştü ama asıl bomba babasının sözleriydi.O zaman acımıştım birazcık kıza.Babası resmen evi sahiplenip onu dışlamıştı.O çekip gitti sonra Babasıda hesabı ödeyip bizden özür diledi .Hem de tekrar buluşmak istediğini söyledikten sonra o da arkasından gitti.Gittiklerinden sonra ben rahatlayıp anneme döndüğümde onun üzüldüğünü gördüm.
Dişlerimle beraber yumruklarımıda aynı anda sıkmıştım.Ama konuşmamıştık üzerine gitmek istemiyordum.Ve beraber eve gelip uyumuştuk.Asıl konuşma ben aşağı inince olucaktı.
Duştan çıkıp belime sardığım havluyla odama girdim.Yatağımın üzerine çıkardığım kot panolon ve gri tişörtü üzerime geçirdikten sonra aşağı indim.Mutfağa geçtiğimde her zaman ki pazar kahvaltımız hazırdı.Sandalyeyi çekip oturdum.
-'Günaydın anne.'
-'Günaydın.'
Annem çayları koyup oturduğunda kaşlarım çatıldı.Hep neşeyle söyleyen o olurdu.Derin bir nefes alıp kahvaltıya başladım.Eninde sonunda konuşacaktık.
-'Demir aradı.'
İlgisiz görünmeye çalışarak beyaz peynirden bir dilim attım ağzıma.
-'Ne diyor?'
-'Aslında öncelikli konumuz bu olmamalı .Demir hakkında ne düşünüyorsun ? Dün tanıştınız .Nasıl biri sence ?'
Tabiki de sadece dünkü konuşmamızla tanımamıştım Demir beyi.Bizim gruptan birine söylemiştim.Onun hakkında bilgi toplamasını.Ve o da işe yarar bilgilerle gelmişti zaten.Derin bir iç çekişle konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*Karanlık Sırlar*
ActionHayat iki çizgi arasında kalan bir süreyi temsil ediyordu bizim için.Ne ilerisini görebiliyordum ne gerisini.Herşey ben doğmadan başlamıştı ama sonu ben ölene kadar gelmeyecekti belli ki. Yaşayacağından emin olmak hiç bir zaman bu kadar zor olmamışt...