Selam canlar :) Yeni bölüm silerle.Voteleri unutmayalım.Unutan cipslerinden mahrum kalsın diye bir beddua etmek istemiyorum bakın :DDD Medyada Murat Atay var .Okuyunca anlarsınız :) Bu bölümü yeni okuyucumuza ithaf ettim.Umarım okursun canım :)
İyi okumalar :)
-'Peki'
diyerek nefesini sertçe üfledi dışarıya.
-'Bunu sonra konuşuruz .Daha önemli bir konumuz var diyorsun ha ?'
-'Sadece eve geldiğinde bu kadar hiddetli ,öfkeli olmanın sebebi annem değildir diye düşündüm.Sonuçta ölen insan için bu kadar sinirlenilmez ya.Hemde 5 yıl sonra.'
dediğimde suratı tekrar gergin bir hal adlı.Ve ayağa kalktı.
-'Haklısın .'
diyerek telefonunu cebinden çıkardı.Bir kaç yere bastıktan sonra ekranı bana çevirdiğinde önce umursamadan baktım ekrana.Ama gördüğüm şeyle ağzım ve gözlerim aynı anda açıldı.Bu ..bunun babamda ne işi vardı? Ve ben bu durumu nasıl toparlayacaktım hiç birini düşünmeden şaşkınlıkla baktım ekrana.Sanırım büyük boka battım.
Ben şaşırmak dışında hiç bir tepki vermeden ekrana iki dakika kadar baktığımda babam telefonunu indirdi.
-'Buna ne diyorsun bakalım ?'
Söyliyecek bir şeyim yoktu ki ? babam dün gece nereye gittiğimi öğrenmişti.Hemde başka şeylerle beraber.
-'Sen..nasıl ya nerden nasıl bulursun bu fotoğrafı ?'
-'Önemli olan bu mu ? Önemli olan senin dün gece o ormanda sıkıştırılman ,bu adamlar tarafından zorla tutulman ama bana haber vermemen !'
-'Bana bağırma baba ! Ne yapabilirdim.Hem bir şey yapmadılar.'
dediğimde sol elimi kaldırıp gözüme sokarcasına itti.
-'Buna ne demeli ? Bana söylemen için illa kafanı falan mı koparmaları lazım Asi.Bu nasıl bir sorumsuzluk.'
-'Sorun yok.Sadece adımı sordular tamam mı ? Bir şey de yapmadılar.Elimi ben düştüğüm zaman kestim.'
Yalan üzerine yalan söylüyordum.Ama olanlara anlam veremiyordum çünkü.O adam babama niye benim dün geceki fotoğrafımı atsın ki ? Ve fotoğraf benim söylediklerimi gayet açık yalanlıyordu çünkü benim yerde çömeldiğim arkamdaki adamın da boynumu tuttuğu bir fotoğraf vardı.Ve o korkunç olan ,hani şu benim elimi kesen o adamda fotoğraf karesindeydi ,benim önümde dikiliyordu.Yani başkası çekmişti.Ama neden ?
-'Asi beni delirtiyorsun kızım .! Bu fotoğraftan sonra gelen mesajıda okumamı istermisin ? Yok ya da al sen oku !'
diyerek telefonu üstüme resmen fırlattı.Açıp fotoğrafın altına indim.Ve mesajı okumay başladım.
'' Bir kızın olduğunu bilmiyordum .Herkese yetiştirme yurduna gönderdiğini ve orada çıkan yangında öldüğünü söylemiştin değil mi ? Ama bil bakalım bu küçük kız bana dün gece neler söyledi ? Senin sakladıklarını .Ama ona kızma olur mu :) Ben onu biraz''cık'' tehdit etmiş ve canını yakmış olabilirim.Onun suçu yok yani :)) Gene başa dönüyoruz Demir değil mi ? İntikamım hiç bitmeyecek bilesin.Ama şimdi değil.Küçük kızınla biraz daha ( beş-altı ay kadar ) vakit geçirmen için bıraktım.Keyfinize bakın .Döndüğümde görüşürüz.''
Okuduğum her cümleyle ağzım biraz daha açılmıştı.Bu adam babamı tanıyordu ve babam .Ahhhh ! ne yurdu ne yangını hiç bir şey anlamadım ki !
-'Ne demek bu ? Sen beni yurda vermedin ki hiç bir zaman .'
-'Bak otur herşeyi anlatayım ama kesmeden dinleyeceksin.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*Karanlık Sırlar*
ActionHayat iki çizgi arasında kalan bir süreyi temsil ediyordu bizim için.Ne ilerisini görebiliyordum ne gerisini.Herşey ben doğmadan başlamıştı ama sonu ben ölene kadar gelmeyecekti belli ki. Yaşayacağından emin olmak hiç bir zaman bu kadar zor olmamışt...