Selamlar .Geç geldi.Beğenirmisiniz bilmiyorum.Zaten okuyan iki-üç kişi ama olsun .İyi okumalar.Medyada kızlar var.:)
İyi okumalar.:)
Çok şey yaşadıktan sonra gelen o boşluk hissi.Çok sevinip ,çok mutlu olduktan sonra gelen , bir anda nerden geldiği belli olmayan üzülme hissi. Aslında çok derdin olduğunu bilirsin .Düşünürken çıkış yolu bile bulamazsın.Hangi soruna bakacağını şaşırırsın bazen.O kadar bunalırsın ki oturup ağlamak istersin sürekli. Çünkü ağlamak en kolay çıkış yolu gibi gözükür.Ne yapacağını bilemezsin.
Ve çözüm bulunması gereken o kadar çok sorunun varken sen bambaşka birşey yapmaya karar verirsin.Benim gibi mesela..Ne yapmam gerektiğini düşünecek sorunlarım varken ben gelmiş burada elbise deniyordum.Üzerimdeki elbisenin fermuarını çektikten sonra oflayarak kabinden çıktım.Doğa gene kendini elbise askılarının arasında kaybetmiş bir şekilde dolaşıyordu.
-'Şşşt turuncu buraya gel ve şuna bak .'
dedim sıkıntıyla gözümün önüne gelen saç tutamına üflerken.Doğa sesimim duyar duymaz arkasını döndü.Ve hemen yanıma geldi.Beni kendi etrafımda döndürdükten sonra da konuşmaya başladı.
-'Şeyy aslında bu ilk denediğin elbise olmasına rağmen ben çok beğendim ama...'
diyerek aşağı baktı.Ah evet neyden bahsettiğini anlıyorum.
-'Spor ayakkabılarımı çıkartmaya üşendim Doğa onlar yokmuş gibi davranamaz mısın ?'
dedim gülerken.İlk aynanın karşısına geçtiğimde kendime bende gülmüştüm.Gece mavisi mini boy ve taşlı bir elbisenin altına siyah spor ayakkabılarımda yakışmıştı ama bencede uyumsuz olmuşlardı.
-'Ahh tamam.Ben bir an böyle kombin ettin sanmıştım.'
dedi rahatlar bir tonda.Tamam alışverişe gelmeyi istememiştim ama bu kadar da değildi yani.Ya da bu kadar mıydı ? Tamam işte öyle birşeyler.
-'Asi olmamış bu ya.Taşları çok fazla.'
dedi Doğa dudağını büzerken.
-'Bencede.'
diyerek geri kabine girdim.Koca mağazada tek elbiseyi denemeye değer bulmuştum.Onu da çıkartıp kendi kıyafetlerimi giydim.Asker yeşili bir şortla sarı bir bluz giymiştim.Hava fazla soğuk değildi ama genede yanıma ceket almıştım..Kabinden çıktığımda Doğa ile mağazadan çıktık.
Beş dakika kadar yürüyüşün ardından başka bir mağazaya girdik.Gene hiç konuşmadan kendimizi kıyafet bulmaya adadık.Aslında zaman geçtikçe iyi ki çıkmışız diyordum.Çünkü bu salı olan partiye gitmek zorundaydım.Kötü de olsa bir kıyafet almam lazımdı.Ve düğün için.Bugün gittiğimiz mağazalarda beğendiğim birşey olmamıştı.İstemesem de o düğünde güzel görünmek istiyordum.Sonuçta Sinem Hanım ın babamın bir sürü tanıdığı olacaktı.Oraya eşortmanla gidemezdim ya .
Ellerimi kıyafetlerin arasında gezdirirken hoşuma giden birşeyler bulmak için yalvaracak hale gelmiştim.Bir an önce hoş birşey alıp eve gitmek istiyordum.Doğa nın seslendiğini duyunca döndüm.Üzerine çok hoş açık pembe tonlarında bir elbise giymişti.
-'Bu..güzel olmuş Doğa.Ben çok beğendim.'
dedim beğendiğimi göstermekten çekinmeden.Doğa gerçekten çok hoş gözüküyordu.Turuncuya yakın renkte saçları vardı ve ona yakışıyordu.Bu elbise koyu renk olmadığı halde üzerinde güzel durmuştu.
-'Gerçekten mi ? Bak güzel olmuş değil mi ?'
dedi hevesle kendi etrafında dönerken.
-'Güzel.Gerçekten.Hem hadi abartmaya gerekte yok .Bu güzel.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*Karanlık Sırlar*
ActionHayat iki çizgi arasında kalan bir süreyi temsil ediyordu bizim için.Ne ilerisini görebiliyordum ne gerisini.Herşey ben doğmadan başlamıştı ama sonu ben ölene kadar gelmeyecekti belli ki. Yaşayacağından emin olmak hiç bir zaman bu kadar zor olmamışt...