Selam kamkiler :) Nasılsınız iyimisiniz ? Ben çok kötüyüm. Sürekli ailemle tartışıyorum sanırım ergenlik damarım tuttu. :) Ama gerçekten ne halde olursam olayım sizin yorumlarinizi okuyunca mutlu oluyorum sağolun. Medya da karakterlerimiz var.
İyi okumalar :)
Gene her zaman ki gibi telefonumun alarmını duyarak açtım gözlerimi.Kendimi gayet dinlenmiş hissediyordum aslında.Ama genede çıkmak istemiyordum yataktan.Sağıma doğru dönüp biraz daha dinlendirdim gözlerimi.Sonra da bir işe yaramayacağını bildiğim için sürünerek kalktım yataktan.Karnım az da olsa acıyordu.Ama belli etmemeye çalışıyordum.Banyoma girip yüzüme baktığımda asıl gerçek yüzüme çarptıda denebilir.Dudağımdaki ve kaşımın yanındaki yara duruyordu.Zaten geçmesi imkansızdı ama işte bir umut.
Yüzümü bol su ile yıkayıp biraz daha kendime geldikten sonra odama geçtim.Dolabımı açıp Hülya teyzenin yerleştirdiği okul formamı çıkardım.Gömleğimi ve eteğimi giydikten sonra altıma siyah çorap giydim.Okul çantamı fırlattığım yerden alıp içine defterlerimi koydum.Ve en zor iş olan makyaj masama sonunda oturabildim.Öncelikle yaralarımın gözükmemesi için yüzüme fondöten sürmeye başladım.Eskisinden daha iyi duruma geldiklerinde her zamanki göz makyajımı yaptım.Saçlarımı tarayıp dalgalarını elimle belirginleştirdim.
Son kez odama bakıp eşyalarımı aldıktan sonra aşağı indim.Kahvaltı masası duruyordu fakat babam yoktu.Hülya teyze çay doldurduğu bardağı masaya koyduğunda bende yanına ilerledim.
-'Günaydın.Babam nerede?'
-'Erkenden kahvaltı edip çıktı.İşleri varmış.Bu arada kızım okul çıkışı bir yere gitmesin eve gelsin dedi.Sinem hanımlar gelecekmiş.'
-'Tamam Hülya teyze.'
diyerek masaya oturdum.Diğer insanların aksine ben kahvaltı etmeden evden çıkmazdım genelde.Sabah sabah kendimi kötü hissederdim.O yüzden güzelce kahvaltımı yapıp evden çıktım.
************
Okulun bahçesine girdiğimde hızla etrafımı taradım.Evet Ateş'in gelip gelmediğini merak ediyordum.Aslında sanırım ondan soğumam gerekiyordu.Çünkü ne bileyim babasının bana yaptıkları canımı yakmıştı.Ama onun babasıyla alakası olmadığı aklıma gelincede vazgeçiyordum.
-'Hadi Asi.'
diye Doğa kolumdan çekiştirince binaya doğru ilerledik.Bir haftadır görüşmeyi ertelediğim Kuzey vardı birde.Onunla bundan sonra asla konuşmak istemiyordum.Yüzünü bile görmek istemiyordum ama aynı sınıfta olunca pek mümkün olmuyordu.
Ve şu nereden tanıştıklarını bilmediğim Ateş ve Kuzey mevzusu vardı.Birbirlerini sevmedikleri belliydi.Ama neden bunu bilmiyordum işte.
-'Yaman da mı gelecek şimdi ?'
-'Babam öyle söyledi.İkiside bizim sınıfa geleceklermiş.'
dediğimde sınıftan içeri girdik.Kuzey sınıfta ise karşılaşmamak için kimsenin yüzüne bakmadan cam kenarındaki sırama ilerleyip oturdum.Doğa da önüme oturdu. Sıralarımız tekliydi . Zaten on altı kişiydik. Sınıf boş gözükmesin diye böyle bir yöntem bulmuştu müdür.
Çok gergindim.Ateş ile aynı evde yaşayacağımızı ,anne ve babamızın evleneceğini kimsenin bilmemesini istiyordum.Bu yüzden o gelir gelmez konuşmalıydım.
-'Hey Asi sakin ol ya .'
-'Kuzey ile karşılaşmak istemiyorum.'
dedim Doğa'ya bakmadan.Cebimden telefonumu çıkartıp onunla ilgilenmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*Karanlık Sırlar*
ActionHayat iki çizgi arasında kalan bir süreyi temsil ediyordu bizim için.Ne ilerisini görebiliyordum ne gerisini.Herşey ben doğmadan başlamıştı ama sonu ben ölene kadar gelmeyecekti belli ki. Yaşayacağından emin olmak hiç bir zaman bu kadar zor olmamışt...