6 K olmuşuz.Teşekkürler :)
Sınav haftam başlıyor.Bölümü en yakın zamanda yazmaya çalışacağım.Ama yetiştiremezsem diye şimdiden yazdıklarımdan bazılarını paylaşıyorum.
İyi okumalar.:)
Hıçkırıklarım çoğalınca ellerimi ağzıma kapatıp daha çok ağladım.O kadın...Allah 'ım nasıl bir canilik bu ? Nasıl ayırırdı kadını küçücük çocuğundan ? Nasıl satardı gencecik kadını o iğrenç yere? Nasıl müsade ederlerdi zorla çalışmasına?
Düşündükçe kafayı yiyesim geliyordu.Öldü demişti.Orda çalışmaya dayanamayıp intihar etti demişti.Bunu nasıl bu kadar soğukkanlı söylebilirdi.sonrada kovmuştu beni oradan.Eve gidemeiştim ki.Buraya sığınmıştım gene.Elmas hanım için,Sinem hanım için ..En önemlisi Ateş için ağlıyordum.Bilmiyordu annesine ne olduğunu.Onu terk edip gitti sanıyordu.
Sayamadığım kadar çokuncu kez elimle sertçe sildim gözlerimi.susmak bilmeyen telefonumu çıkarttım cebimden.Bir saat önce aramaya başlamışlardı beni.Hava kararmıştı çünkü.Bu sefer arayan kişi Ateşti.Ne şans ama ! Bir kaç saniyelik düşünmeden sonra açtım telefonunu.
-'Alo.'
-'Asi ? Baban deliye döndü burada.Neden açmıyorsun telefonlarını ?'
Babam en az otuz kere aramıştı.Bunun üstüne Sinem hanım,ateş doğa.Hepsi aramıştı.Yarın olacak düğün yüzünden depresyona girip kendimi öldüreceğimi falan sanıyorlardı herhalde.
-'İşim vardı .' dedim çatlayan sesimle.Bir kaç hışırtı ve kapı kapanma sesinden sonra 'Ağlıyor musun sen ' diye sordu sessizce.Onun bu masum sesi herşeyi yüzüme çarparken tekrar hıçkırmaya başladım.Hıçkırıklarımı telefonun diğer ucunda dinleyen Ateş sanırım şoka girmiş olacak ki hiç konuşmadan sustu öylece. -'Neyin var ? Birşey mi oldu Asi ? İyimisin ?' diye sorduğunda ağlarken gülümsedim.Asıl iyi olmayan oydu.
-'Ateş .Babama iyi olduğumu söyle tamam mı ? '
-'Ama'
-'Dediğimi yap.Arkadaşlarıylaymış de.Bir kaç saate geleceğimi söyle .' dediğimde sert bir sesle reddetti.
-'Hayır Asi.Neredesin söyle .Babana yalan falan söylemeyeceğim.Ağlarken dışarda tek başına kalmana vicdanım izin vermez.' diye mırıldandı sonunda.
-'Ateş ?'
-'Hı ? '
-'Yanıma gelir misin ?'
************
-'Burayı nasıl buldun ?' dedi etrafına bakınırken.Akılımı dağıtmayı başarbilmişti.Başka konulardan konuşmak rahatlatıyordu.-'Annem öldüğü gün.Koşarken buraya getirdi ayaklarım.Benden başka bir tek sen biliyorsun.Sakın kimseye söyleme.Söz ver.' diyerek yüzüne baktım.Yanımda ayaklarını uzatıp ağaca yaslanmıştı.
-'Tamam .Söylememem.Ama bir şartla.Gizli yerini benimle paylaşırsan.' diye çarpıkça güldüğünde bende güldüm.
-' söz .'
************'
En çok yazma vaktini okulda buluyordum ama bu hafta hiç vaktim olmadı çünkü okulumda katliam var. Üç gündür kanlı bıçaklı bitmek bilmeyen bir kavga var. Cuma günü okula girer girmez yanımdan elinde bicakla koşarken bıçağı yanlışlıkla bana sürten arkadaş ve arkasından durdurmak için koşanların çarpmasıyla tüm sinirlerim boşalmış durumda .
Kusuruma bakmayin o halde hikaye yazmak aklıma gelen en son şeydi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*Karanlık Sırlar*
ActionHayat iki çizgi arasında kalan bir süreyi temsil ediyordu bizim için.Ne ilerisini görebiliyordum ne gerisini.Herşey ben doğmadan başlamıştı ama sonu ben ölene kadar gelmeyecekti belli ki. Yaşayacağından emin olmak hiç bir zaman bu kadar zor olmamışt...